Devlet yönünden bakarsak iş, akıl kârı gözükmemektedir. Çünkü devlet, ödeyeceği 160 milyon dolar garanti parasının üzerine 75 milyon dolar daha koyarak garı kendisinin yapabilir, 235 milyon dolar yatırım yapmış olur. Ortaklara 14 yıl boyunca devletin verdiği garantinin tutarı 159 milyon dolar. Ama bu yolcu sayısında garanti rakamına ulaşılamadığında geçerli. Yani tek bir yolcu olmazsa dahi ortakların bu geliri garanti.

Yolcu gelsin gelmesin 160 milyon dolar daha

HAZIRLAYAN: İbrahim EKİNCİ

Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nın (ATG olarak anılıyor) müteahhitleri, elektrik dağıtım özelleştirmelerinde “CLK” diye bildiğimiz Cengiz–Limak–Kolin’dir. Kamu ihalelerinin abonesi sayabileceğimiz bu üçlü, proje için ATG AŞ’yi kurdu. Bu proje kamu-özel işbirliği (KÖİ) projelerinden biri. Yap–işlet–devret sistemiyle yapıldı. Projenin yatırım tutarı 235 milyon dolardır.


Garanti şekli şöyle: Devlet, ortaklara yolcu başına 1,5 dolar artı KDV ödeyecek; garanti süresi 14 yıl, işletme süresi 19 yıl 7 ay olacak. Her yılın garanti ödemesi veya ödeşmesi, izleyen yılın mayıs ayında yapılacak. 1,5 dolar garanti, TCMB döviz kuru üzerinden TL’ye çevrilerek ödenecek. Satılan bilet tutarı, garanti edilen yolcu sayısını geçerse yolcu başına ödenen 1.5 doların 1/3’ü artı KDV tutarı şirkete ödenecek. Yani garanti üstü yolcuda bile şirkete 0,5 dolar ödenecek. Garanti, “Ankara il sınırları dışına ve her yöne olmak üzere” YHT setlerini kullanan Ankara Hızlı Tren Garı çıkışlı yolcuları kapsayacak. (Yani şimdi İstanbul, Eskişehir ve Konya’ya giden yolcuları, sonra da devreye girecek diğer YHT hatlarını kapsayacak.)

Bilet satışını TCDD yapacak, garın ticari alanlarını konsorsiyum işletecek. Yapımı 2 yılda tamamlanan ve 29 Ekim 2016’da açılan gar, 2036 yılında TCDD’ye devredilecek. Buna göre ortaklar, garanti dönemi bittikten sonra da garın TCDD’ye tahsisli alanların dışında kalan AVM ve diğer bölümlerini 5 yıl 7 ay daha işletecek. Bu durumda ortakların gelirini iki kalem oluşturuyor: Yolcu garantisi gelirleri ve ticari alanların işletilmesi gelirleri.

Ortaklara 14 yıl boyunca devletin verdiği garantinin tutarı 159 milyon dolardır. Ama bu yolcu sayısında (14 yıl için 106 milyon kişi) garanti rakamına ulaşılamadığında geçerlidir. Yani tek bir yolcu olmazsa dahi ortakların bu geliri garantidir.

2 milyon garantiye karşın yolcu sayısının 2 milyon 207 bini geçmesi nedeniyle “yolcu sayısının garanti rakamını aşan kısmında firmaya yolcu başına 0,5 dolar ödeneceği” koşulu birinci yıl çalıştırılmıştır. Ulaştırma Bakanlığı’nın, Plan Bütçe Komisyonu’nda gelen sorulara cevabı şöyleydi: “Proje kapsamında devlet tarafından 14 yıllık süre için yolcu garantisi verilmiştir. Yolcu garantisi içinde kalan rakamlar için yolcu başına 1.5 USD+KDV ödeme yapılacaktır. 29 Ekim 2016-29 Ekim 2017 tarihleri arasında Ankara Yüksek Hızlı Tren Gar çıkışlı 2 milyon 207 bin 230 yolcu üzerinden, 3 milyon 662 bin 265 dolar artı KDV ödenmiştir.”

Ekim 2017–Ekim 2018 dönemi için 2 milyon 497 bin 861 yolcu için 3 milyon 833 bin dolar ödendi. 2018–2019 yolcu ve ödeme rakamı açıklanmamıştır. 2019’da hem yolcu garantisi 5 milyona çıkmış hem de kriz nedeniyle bütün Türkiye’de yol, köprü, tünel kullanım sayılarında düşüş olmuştur. Bundan hareketle, 2019’da yolcu sayısının önceki yıllardaki gibi garantiyi aşmadığı, aksine altında kaldığı, dolayısıyla devletin garı kullanmayan yolcular için de işletmeciye para ödediği tahmin edilebilir.

2020’de salgın nedeniyle garda faaliyet 28 Mart’ta durduruldu. 1 Haziran sonrası yarı kapasiteyle çalışmasına izin verildi. Basında yer alan bir açıklamaya göre 2020’nin ilk 11,5 ayında yolcu sayısı 727 bin 451 olarak verildi. Buna göre yılın tamamında yaklaşık 800 bin sayısına ancak ulaşıldığı tahmin edilebilir. Buna göre 5 milyon garantiye karşılık garı 800 bin kişi kullandı. Devlet 7.5 milyon dolar tam garanti ödeyecek.

YHT GARINDA YOLCU ARTIŞ PROJEKSİYONU

yolcu-gelsin-gelmesin-160-milyon-dolar-daha-911982-1.



SEÇİME YETİŞSİN BASKISI

Salgın kısıtlamalarının kaldırılması garda yolcu hareketliliğini artırdı. Yılın ikinci yarısında açılması, YHT Garı’na da ilave yolucu trafiği yaratacağı tahmin edilen Ankara–Sivas hızlı treni henüz devreye girmedi. Bu hattın yolcu kapasitesini önemli ölçüde artıracağı devlet projeksiyonlarında vardır. 2022 normalleşme yılı olarak alınabilir ancak, bu normalleşme, ilk iki işletme yılında olduğu gibi garantiden fazla yolcu olacağı anlamına gelmiyor. Çünkü 2 milyonla başlayıp, sonra 5 milyon, sonra 8 milyon, sonra 10 milyon yolcu çok iddialı artış öngörüsüdür. Ulaştırma Bakanlığı planlarında, şu an bin 213 km olan YHT hattının 10 bin km’ye çıkarılacağı belirtiliyor. Bu öngörünün, Ankara Garı uğraklı yeni YHT hatlarının faaliyete geçmesi planına bağlı olduğu anlaşılıyor. ATG’de 3 demiryolu hattı ve 6 peron bulunuyor. Türkiye’nin bütün demiryolu ve hızlı tren hatlarının kavşak noktasıdır. Dolayısıyla devreye girecek her yeni hızlı tren hattının ATG’ye yolu artışı getirmesi beklenir.

Şu anda faaliyette olan YHT hatları şunlardır:

Ankara – İstanbul – Ankara
Ankara – Eskişehir – Ankara
Ankara – Konya – Ankara
Konya – İstanbul - Konya

Yapımı süren YHT hatları şunlardır:

Ankara – Sivas
Ankara – Afyonkarahisar – İzmir
Eskişehir – Antalya

Ankara – Sivas deneme sürüşleri aşamasındadır. Bu yıl devreye girerse, 2022’de gar, salgın öncesi kapasitesine (2.5 milyon yolcu) ulaşıp, bir miktar da aşabilir. Ankara–Sivas hattının katkısını (devlet projeksiyonlarında yüzde 60 görünüyor) alırsa yolcu sayısı 4 milyona ulaşabilir. İzleyen 2–3 yıl normal artışlarıyla devam ettikten sonra, açılış tarihi 2025 olarak gözüken Ankara–İzmir hattından ilave yüzde 25 katkı alacağı öngörülmektedir. Devletin beklediği oranda katkı gerçekleşirse 2025’te 6 milyon yolcuya ulaşması mümkün gözüküyor. Ancak bu rakam devletin 10 milyon yolcu beklentisinin çok gerisindedir. İzleyen yıllarda, (her yıl için yüzde 10 artışlarla yürütülerek bakıldığında) 10 milyon yolcuya ulaşması mümkün gözükmemektedir.

Ankara–İzmir hattının açılış tarihi 2025’ti. Bu tarihin öne çekilmesi için çalışıldığı belirtiliyor. Bazı haberlerde Erdoğan’ın daha önce açılış istediği, hattın 2023’te faaliyete geçeceği belirtilmektedir. Anlaşılıyor ki proje, seçim şovu için 1.5-2 yıl erken açılması için baskı altındadır. İlk hızlı tren şovunun 41 kişinin hayatına malolmasından ders çıkarılmamış gözüküyor.

Şimdi… Yukarıda çizdiğimiz tablo, veri ve ihale, garanti koşulları şunları söylemeye imkân veriyor:

Devlet, ilk yıllar garantiden fazla yolcu geldiği için hem garantiyi hem de fazla yolcu kısmı için ödeme yaptı. Ancak sonrasında köprü ve otoyollardaki sistem Yüksek Hızlı Tren Garı projesine de taşındığı için devlet, sadece gelen yolcu için değil, hiç gelmeyen yolcu için de müteahhit firmaya ödeme yapacak. Devletin 2019–2020 için verdiği garanti 5 milyon yolcu… Bu gerçekleşmedi. İki yıl toplamı garanti 10 milyon, gerçekleşme 2.8 milyon oldu! 2021–2024 arası için yıllık yolcu garantisi 8 milyon kişi. Gerçekleşmesi imkânsız gözüküyor. Projeksiyon tahmini 3–5,5 milyon kişi. Sonra 2030’a kadar her yıl 10 milyon yolcu garantisi var. Gerçekleşme ihtimali görünmüyor. Dolayısıyla burada devlet, gelen yolcuya kestiği bilet üzerinden şirkete yolcu başına 1.5 dolar ödüyor ama… Hiç gelmeyen yolcu için de 1.5 dolar ödemeye devam edecek. Başka bir ifade ile TCDD yolcu başına 1.5 dolar ödediğinde, hiç olmaz bir bilet satmış oluyor. Fakat hiç bilet satmadığında 1.5 dolarları tamamen cebinden ödüyor. Yolcu yok, bilet yok! Firmanın sandığına 1.5 dolar!

Projeksiyona göre devlet garantili döneminin sonuna (2030) kadar tam garanti ödeyecek gözükmektedir. İlk iki yıl için yolcu fazlası için yaptığı ödemeleri de dikkate alarak devletin bu proje için ödeyeceği garanti yükünün 160 milyon dolar olacağını söylemek mümkün.

İŞLETMECİ AVM’DEN KAZANACAK

Belirttiğimiz gibi müteahhit firmanın bu projeden iki türlü geliri var. Birisi TCDD’den aldığı yolcu başına 1,5 dolar gelirdir. Bunun hesabını yukarıda yaptık. 160 milyon dolar ceptedir. Diğeri ticari alanların geliridir. İşletmecinin asıl gelir beklentisi garın işletilmesinden sağlayacağı gelirlerdir. Garanti bittikten sonra da garı, 2036’ya kadar, toplamda 19 yıl 7 ay işletecektir. Ticari alanlardan garantiden daha yüksek bir gelir sağlayacağı muhakkaktır.

Ticari kısımda durum şudur: ATG’nin toplam alanı 195 bin metrekare, kiralanabilir alanı 25 bin metrekare, kiralanabilir ofis alanı ise 4 bin metrekaredir. Günde 100 bin ziyaretçiyi ağırlayan ATG’nin içinde VIP ve CIP salonları, bankacılık hizmetleri, araç kiralama noktaları, seyahat şirketleri, kargo şirketleri, bavul ve valiz saklama istasyonları, revir, 2 bin 500 araçlık kapalı ve 90 araçlık açık otopark var. İçinde yer alan 134 odalı The Ankara Hotel’de, bin kişi kapasiteli balo salonu ile her türlü toplantı ve organizasyonlar gerçekleştirilebiliyor. (TCDD hizmetlerine toplamda 5 bin 690 metrekare alan ayrıldı.)

Ortaklar projeye 235 milyon dolar yatırım yaptı. Denizbank’tan 170 milyon dolar kredi kullandılar. Toplam yatırım ve finansman giderlerinin 270–280 milyon dolar arasında olduğu tahmin edilebilir. Bunun 160 milyon dolarını devlet garantisi olarak alacaklardır.

Bazı gayrimenkul şirketlerinin araştırmasına göre Ankara’da AVM’lerde ortalama aylık metrekare kira fiyatı 2016–2018 dönemi için aylık 21,77 dolar olarak verilmektedir. Gar yeni, cazip ve hareketlidir. Kirası muhtemelen bunun üstündedir. Yine de bu ortalamayı baz alalım. 29 bin metrekare kiralanabilir alanın sirkülasyon ve diğer nedenlerle sadece 25 bin metrekaresinin dolu olduğunu kabul edelim. 6,5 milyon dolar kira geliri sağlar. 135 odalı otelin oda ve salon kiralama gelirlerinin 3 – 4 milyon doları bulabileceği tahmin edilebilir. Günlük araç yer başına 15 lira gelir üzerinden otoparkın yıllık geliri 2 milyon dolara yakın gerçekleşebilir. Saklama, araç kiralama gibi başka hizmetler de vardır. 20 milyon dolara yakın yıllık gelir tahmini yapılabilir. Garın 19 yıl 7 ay işletilmesinden elde etmeleri muhtemel gelir 400 milyon dolara yakın olabilir. Garanti ile birlikte toplam muhtemel gelir 560 milyon dolardır.

Bir faktörü daha gözen kaçırmayalım. Konsorsiyum, yatırım yapmış, para bağlamıştır ancak, bütün parasını ve getirisini 19 yıl 7 ayın sonunda alacak değildir. İlk işletme yılından itibaren 25 – 30 milyon dolar arasında tahsilatlar yapmaya da başlayacaktır. Tahsil edebildiği için de parasını yeni yatırımlarda değerlendirme imkânı elde edecektir.

Devlet yönünden bakarsak iş akıl kârı gözükmemektedir. Çünkü devlet, ödeyeceği 160 milyon dolara garanti parasının üzerine 75 milyon dolar daha koyarak garı kendisi yapabilir, 235 milyon dolar yatırım yapmış olur, garın mülkiyetine 20 yıl önceden sahip olur, konsorsiyumun gar binası işletmesinden elde ettiği 400 milyon doları da kendisi kazanabilirdi.