Depremin yaşandığı günden bugüne 277 gün geçti. Her günü bir ömre sığamayacak uzunlukta, yoğunlukta yaşandı, yaşanıyor.

İçme suyu sorunu depremin ilk gününden bugüne devam ediyor. SOL Parti ve Dayanışma Gönüllüleri olarak günlük 10 ton su üreten arıtma sistemi noktalarını sınırlı sayıda olsa da oluşturabildik. Ancak tüm mahallelere, köylere ulaştıramadık. Olanaklarımızın kısıtlılığına rağmen biz bu noktaları oluşturabilmişken bu noktaların oluşturulmaması ise en temel tüm haklarımızda olduğu gibi siyasi iktidarın tercihi. Temiz, erişilebilir içme suyu sorunu hala deprem bölgesinde ve yıkımın en ağır olduğu Hatay’da en can alıcı sorun. İshal başta olmak üzere çok sayıda bağırsak, mide sağlığı sorunları artarak yaşanmaya devam ediyor.

∗∗∗

Çadır kentlerden konteyner kentlere geçiş hakkına ulaşamayan hala yüzlerce  aile, yüzlerce kişi var. Barınma sorunu her boyutta sürüyor. Konteyner kentler yeterli alt yapı koşulları oluşturulmadan ve yeterli yaşanılabilir nitelikte oluşturulmadığından her yağmurda, rüzgarda, fırtınada zarar görüyor. Yeni geçici barınma alanları da artık yapılmıyor. Birden fazla aile aynı çadırlarda, konteynerlarda veya evlerde yaşamak  zorunda kalıyor. Güvenli olduğu belirtilen evlerde ise kiralar tüm ülke koşullarından daha da fazla artmış durumda. İşsizliğin, yoksulluğun ülke genelinden çok daha fazla yaşandığı bölge için bu kiraların karşılanması çok zor. İşlerini kaybetmiş binlerce kişi kira yardımıyla, gündelik işlerle ayakta kalmaya çalışıyor ve çadırlara zorunlu mahkumluğu yaşıyor. Kira yardımı kesileceği ve gündelik yaşamsal ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacakları için konteyner kent başvurusu dahi yapamıyor.

Barınma sorunu, hak sahipliği ve yerinde dönüşüm konuları bilinmezlik, belirsizlik yumağına dönüşmüş durumda. Bu bilinmezlik ve belirsizliğin ortasında riskli alan, kamulaştırma kararları ile deprem bölgesinde ve özelde Hatay’da rantsal dönüşüm yaşama geçiriliyor. Bölgenin en büyük geçim kaynağı olan meralar, zeytinlik alanları, tarım alanları için art arda kamulaştırma kararları ilan edildi, ediliyor. Mecliste en son kabul edilen sözde kentsel dönüşüme yönelik teklifin ilk adımı olan rantsal dönüşümün adımının atıldığı ilk yer deprem bölgesi.

Dikmece, Uzun Çarşı, Gülderen  rantsal dönüşüme karşı mücadelenin sesi oldu. Dikmece halkı açtığı dava sonucu yürütmeyi durdurma kararını kazandı. Onca zorluğa, yıkıma rağmen Hatay’dan yükselen bu ses, bu irade deprem bölgesi ve tüm memlekette örülmeye çalışılan bu rantsal düzene karşı birlikte mücadelenin vazgeçilmez tek çaremiz olduğunun kanıtı aynı zamanda.

Deprem bölgesi için rant düzeni yalnızca riskli alan ve kamulaştırma kararları ile sınırlı değil. Hatay’da Enek, Dursunlu, Harbiye, Döver, Bozlu hattında yapılması planlanan halkın yaşam alanlarını, tarım, ormanlık alanlarını tehdit edecek rüzgar enerji santraline yönelik bilgilendirme toplantısı da itirazlar ile sonlandırıldı. Hatay halkı yaşam hakkına birlikte sahip çıkma örneklerini bin bir emekle, kararlılıkla çoğaltmaya devam ediyor.

En hızlı ve kolaylıkla çözülebilecek ulaşım sorunu da devam ediyor. Çok sayıda nokta otostop duraklarına dönüşmüş durumda. Kişisel aracı olmayanlar için sağlığa, erişime ulaşım hakkı dahi büyük bir sorun. Çadırlarda, konteyner kentler dışında yaşayanlar için ise ulaşım, kişisel araçları yoksa  bir imkansızlığı ifade ediyor.

∗∗∗

Eğitimde salgın ve yoksulluğun artışı ile birlikte derinleşen eşitsizlik ülke tarihinde görülmemiş boyutta okul terklerini artırıyor. Deprem bölgesi için ise bu risk her geçen gün daha da artıyor. Öğrencilere ücretsiz servis koşulları sağlanmadı. Nüfusun büyük çoğunluğu köylerde yaşıyor. Deprem bölgesinde okul çağındaki öğrenci sayısı dört milyonun üzerinde. Ücretsiz ulaşımın, öğrencilere burs vb olanakların sağlanmaması durumunda zorunlu okul terkleri deprem bölgesindeki öğrenciler için gelecek yaşantılarının değiştirmenin tek yolu olan eğitim haklarını kaybetmek anlamına gelecek.

Hatay halkı yerel seçimlere yönelik oluşturulan halk meclisi, Depremzede Derneği, Dayanışma Kooperatifi, asbeste, kamusallaştırma adıyla rant projelerine karşı bir araya gelişlerle onlarca dayanışma ve mücadele deneyimini yaratmaya devam ediyor.

Deprem bölgesi için, depremde en ağır yıkımı yaşayan Hatay için ve aslında hepimiz tüm memleket  için tek çıkış yolumuz dayanışmayı da mücadeleyi de birlikte büyütmek…

Birbirimizin sesine ses olmak.