Akar, Kalın, Fidan ya da yeni AKP
Erdoğan’a halk desteği azaldıkça parti içi ekipler hareketleniyor. Sadece Türkiye değil AKP de Erdoğan’sız döneme hazırlanıyor. Zayıf yapılar gözünü kestirdiği büyük gruplara kayarken bürokrasi ne yapacağını şaşırmış durumda.
Türkiye AKP’yi sırtından atmaya hazırlanırken iktidar içinde kabuk değiştirme gayreti arttı. Erdoğan’ın altında dört beş parçaya bölünen partide bir ekip diğerlerinden birkaç adım öne çıktı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın uzun süredir bir arada tutum aldığı biliniyordu. İkili özellikle dış seyahatlerde hep yan yana fotoğraf verdiler. Başta bölgedeki gelişmeler olmak üzere dış politikanın belirlenmesinde Erdoğan’ı yönlendiren ekibin en önemli parçası oldular. O kadar ki Akar birçok kez Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu bile gölgede bıraktı. İkili bugüne kadar kuvvetini parti içinden değil daha çok istihbarat ve askeri gücün başında olmalarından aldı. Bunların üstüne Batı ülkeleriyle uzun süreye dayanan tanışıklık ilişkisini de ekleyebilirsiniz. Ama son günlerde işler biraz farklılaştı. Akar’ın ismini parti içi temaslarda daha fazla duymaya başladık. Öyle ki Akar, ABD ve İsrail menşeli iki gazetede Erdoğan’ın koltuğu teslim edeceği isim olarak lanse edildi.
İBRAHİM KALIN SAHNE ALDI
Son birkaç haftanın en önemli gelişmelerinden biri de Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yeniden sahne alması. Uzun süredir daha sesiz bir noktaya çekilen ve gelişmeleri oradan takip eden İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden, Soçi’den fotoğraflar atarken hemen her konuda değerlendirmelerde bulunduğu basın toplantıları da düzenledi. Uzun süre Erdoğan’ın en yakını olarak görünen Kalın’ın koltuğunu Fahrettin Altun’a kaptırdığı yönünde konuşmalara çok tanıklık etmiştik. Erdoğan’ın ünlü basket maçı meselesinde ikili arasındaki rekabet bir kez daha gün yüzüne çıkmıştı. Altun’un videosundan yaklaşık 3 gün önce İbrahim Kalın fotoğrafla Erdoğan’ın ne kadar dinç ve sağlıklı olduğunu tüm dünyaya duyurmuştu.
PEKİ ALTUN’A NE OLDU?
İbrahim Kalın ve Fahrettin Altun SETA kökenli. Özellikle Altun’un eski Maliye Bakanı ve Saray’ın damadı olan Berat Albayrak’la yakın ilişkisini bilmeyen yok. Ama son günlerde bu ilişkinin de sallantıda olduğuna dair rivayetler dolaşıyor. Sabah gazetesinde iki yazarın İletişim Başkanlığı’nı eleştiren yazıları da bozulan ilişkinin tescili olarak kabul edildi. AKP’ye yakın kaynaklardan aldığımız bilgi de bu gelişmeyi teyit etti. Altun ve Berat Albayrak arasında sorunlar birikmiş ve çözülmüyor. Mesele bu noktaya gelmişse Fahrettin Altun için veda vaktinin çok uzak olmadığını söylemek mümkün.
KAYBEDENLER: SOYLU VE ALBAYRAK
Bundan birkaç ay öncesi AKP’de Erdoğan sonrası kim başa geçer diye soru sorulsa iki isim açık ara öne çıkardı. Birincisi Süleyman Soylu diğeri de Berat Albayrak. Ama peşi sıra yaşanan gelişmeler önce Albayrak’ın sonra da Süleyman Soylu’nun gelecekle ilgili hedeflerini yerle bir etti. Albayrak, damatlık kontenjanından bir umut sıranın kendisine geleceği anı beklerken aynı şeyi Soylu için söylemek mümkün değil. Süleyman Soylu için çember her geçen gün daralıyor. Televizyonlara çıkıp demeçler vermesine, Erdoğan’ın yanında görünmesine rağmen güç kaybettiği her halinden belli. Güç kaybı sadece kamuoyu nezdinde yaşanmadı. Parti içinden bile selamı sabahı kesenlerin olduğu söyleniyor.
PARÇALAR GÜÇLÜ OLANDA BİRLEŞİR
AKP’nin parçalı bir parti haline geldiğini ve bu parçaları bugün için sadece Erdoğan’ın birleştirdiğini çok kez yazdık söyledik. Bununla birlikte parçaların bir tanesinin diğerlerine nazaran daha güçlendiğini ve hedefe doğru ilerlemeye başladığını söylemek mümkün. Akar-Fidan ikilisi etrafını büyüterek ilerliyor. Giderek zayıflayan parçalar da bu ekiple yakınlaşıyor. Hem batıda hem de AKP içinde belli bir ağırlığı olan İbrahim Kalın’ın da bu ekibin parçası olacağına dair duyumlar var. Böyle bir durumda ise parti içinde güç dengelerinin kökünden değişeceğini söylemeye bile gerek yok.
SEÇİM SONRASI İÇİN HAZIRLIK
Kuşkusuz AKP içinde yaşanan gerilimin iki nedeni var. Birinci neden, Erdoğan’ın yakınında durarak iktidarın tüm olanaklarından faydalanmak. Dolayısıyla parti içerisinde güç biriktirmek. İkinci neden ise daha motive edici. Seçimden sonrası oluşacak yeni duruma güçlü bir pozisyonda girmek. AKP’den ayrılan bazı isimler (aralarında parti kuranlar da var), kenarda duranlar, Saadet ve İyi Parti gibi yapılar iktidardan geriye kalanla işbirliğinin yolunu arayacak. Yüzde 20-25 bandına oturmuş bir “geriye kalan” toplamın, yeni Türkiye’nin oluşumunda temel bir pozisyonda olacağı çok açık. O yüzden bugün AKP içinde yaşanan kamplaşmayı sadece parti içinde görmek doğru değil. Daha şimdiden kamplaşmanın parti dışı taraflarının olduğunu söylemek mümkün. Kamuoyu yoklamaları, içeride ve dışarıda yaşanan tüm gelişmeler Erdoğan’ın bu seçim kaybedeceğini gösteriyor. Yeni bir AKP oluşacak. Bu yeni sürecin üç önemli ismi ise Kalın, Fidan ve Akar olacak.