Elbistan’daki köyünden çıkıp “Artmen Okulu”na gittiğinde hayatında nelerin değişeceğini hayal bile edemezdi. Neticeten dağların içinde, Malatça-Çalış adlı küçücük bir köyde yaşıyordu. Toprağına bağlıydı, geleneklerine de.

Malatya kırının ortasında, Akçadağ’da bir okul açıldığını duymuştu, orada müzik derslerinden felsefeye, tarımdan ev yapmaya, askerlikten ruh bilime, resimden toplumbilime bir dizi ders alacağını, ve o bozkırda binlerce genci aydınlanma ile tanıştıracağını hayal bile edemezdi.

“Aklın Vekili” Hasan Ali Yücel bu okullara damgasını vuracaktır, batılı klasikleri çevirecek, okullara akın eden çocuk sürülerine tüm bu eserler, öğlen saatlerinde “zorunlu ders” olarak klasikler okutulacak, senede 25 klasik okumak “mecburi” hale gelecektir.

Çalış’ın ilk üniversite mezunu onun çocuklarından çıktı. Büyük çocukları izleyen küçükler, 1970’ler geldiğinde devrimci ve sosyalist olmakta gecikmediler. “Köyneğimi satar sizi okuturum” diyen bir babanın çocuklarıydılar onlar çünkü.

“Artmen Mustafa”, 1950’ler sonrası Demokrat Parti’nin (DP) hışmına uğrar, görevinden alınır, işsiz bırakılır. DP, toprak sahiplerinin kurduğu bir partidir. Kırda Mustafa gibi yoksul çocukların uyanışına -ve diğer gençleri uyandırmasına- izin vermeyecektir elbette.

Birkaç seneye Mustafa’nın mezunu olduğu okullar da kapatılır. “Komünist yetiştirmekle”, “kız-erkek eğitim yaparak fuhuş yapmakla” suçlanırlar. Saldırıların arkasında SSCB’ye karşı “Yeşil Kuşak” tezini hayata geçirecek ABD ve NATO vardır.

Mustafa Küsmüş

Mustafa’nın küçük bir kasabada kurulmuş okulunun kapatılması, Marshal Yardımı ile Türkiye’nin yeniden sömürgeleştirilmesinin de başlangıcı olur. ABD, imam hatipleri istemektedir. Akıl temelinde her şeyi sorgulayan değil, inanç temelinde biat eden nesiller lazımdır çünkü. Türkiye, SSCB’ye karşı bir NATO üssü olarak başka nasıl kurulabilir.

Çalışlı yoksul Mustafa’nın kaderi, iki kampa ayrılmış olan bir dünyada karşı-devrimci kampta yer alacak bir ülkenin ilerici okullarının kısa zamanda kapatılması ile değişikliğe uğrayacaktır. Mustafa’ya düşen, işsizlik, güvencesizlik, baskılardır.

Önce Köy Enstitüleri kapatıldı, sonra köy okulları. Kırda aydınlanma biteli çok oldu, tüm okulların imam hatip yapılması uzun yıllardır gündemde. Kız çocuklarını 13 yaşında evlendirmek, erkeklerden ayırarak “kız okulları” kurmak da karanlık planlar arasında.

Buna teslim olmuş bir CHP, gerçekleştirdiği devrime ihanet etmiş bir burjuva sınıf var karşımızda. Ve yine uzundur aydınlanma ve laiklik mücadelesini yürüten emekçi sınıflar sahnededir artık.  

Elbistanlı Mustafa Küsmüş, o eski aydınlanmış köy okullarından mirastır bugüne, başta çocukları, yetiştirdiği binlerce gençle, ruhu şad olsun.