Cüneyt Cebenoyan’ı kaybetmemizin üstünden koskoca dört yıl geçmiş (3 Ağustos 2019).

Dört yıl, yaşamın pek çok alanında kısa bir zaman dilimi aslında, ama değerli bir dost ve entelektüelin kaybı söz konusu olunca, bırakın dört yılı, dört gün bile uzun geliyor... 

İyi ki var oldun dostum, iyi ki yaşadın Cüneyt!

***

Çocuklarına sahip çıkan analar son yıllarda her zamankinden daha büyük, daha akıl dışı bir şiddetle karşılaşıyor. 

İktidarını kaybetmekten korktuğu için kendi çocuklarını yiyen Satürn’ün devlet versiyonu tarafından ‘kaybedilen’ evlatlarının yasını tutmalarına bile izin verilmeyen Cumartesi Anneleri, istisnasız her cumartesi gözaltına alınıyor. Nasıl bir insafsızlıktır, anlamak mümkün değil!

Dokuz yaşındaki oğlu tren kazasında öldürülen anneye de bariz bir nefretle karşılık veren devlet bu... Aynı devlet şimdi ‘doğa ana’nın Akbelen ve Cudi’deki çocuklarını yiyor. Akbelen’de iktidarın inşaat ortaklarından LİMAK’ın acımadan kestiği ağaçlara sarılan anneler, o güzel evlatları ‘devlet baba’nın zulmünden kurtaramayacak belki, ama ‘doğa ana’ intikamını tamamlayacaktır elbet...  

‘Devlet baba’ biraz mitoloji bilseydi eğer, uyguladığı şiddetin Satürn’ü kurtaramadığını görürdü.

***

17 Temmuz 2023’te yayımlanan ‘Cinsiyet değişimleri üstüne’ başlıklı yazıda “Ama 11 yaşında bir çocuğu, ileride düşünceleri değişirse sonuçlarını geri alamayacağı bir operasyonla dönüştürmek, en az çocuk evliliği kadar büyük bir kötülük bence...” dediğim için geçen hafta homofobik/transfobik olmakla suçlandım. 

Ne yazık ki yeterince bilgili olmadığım bir konuda, okuduğum bir habere atlayıp, Charlize Theron’un 11 yaşındaki çocuğuna bir cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptıracağı ‘zannıyla’ bu duruma tepkimi göstermek istemiştim. 

‘Zannıyla’ diyorum, çünkü haberde açıkça bir ameliyattan söz edilmiyordu, ama “Theron’un çocuğu cinsiyet değiştirecek” ifadesiyle okur böyle bir anlama yönlendiriliyordu. Bir çocuğun kendini nasıl hissediyorsa ona göre davranması, saçlarını ona göre biçimlendirmesi, giyim kuşamını ona göre belirlemesi, odasını ona göre tasarlaması vs son derece doğal olduğuna göre, ortada ‘kendini kız gibi hisseden bir çocuğun kız gibi giyinmesi’nden başka bir şey olmalıydı ki haberi yapılmıştı.

Hafta içinde öğrencilerimden biri, sağolsun, epey bilgilendirici bir e-posta gönderdi. Çocuklara yönelik böyle bir cinsiyet değiştirme ameliyatının dünyanın hiçbir yerinde yasal olmadığını, herhangi bir hormon uygulaması da yapılmadığını belirtti; çocuklara bu süreçte nasıl yardımcı olunduğunu ve yol gösterildiğini anlatan bazı güvenilir kuruluşların linklerini paylaştı. Yani Charlize Theron’un çocuğunun ameliyat edilmesi kesinlikle söz konusu değildi. 

Sonuç olarak, tıbbi ve yasal durumunu bilmediğim bir konuda, okuduğum bir habere kanıp iyi bir araştırma yapmadan yazdığım tümcelerle birilerini kırmış, zaten zor olan yaşamlarını daha da zorlaştırmış, mücadelelerine zarar vermişsem tüm kalbimle özür dilerim.