Caz hissediyorum!
Bir buçuk yıl eve kapanıp, konserin ‘online’ bir şey olduğu düşüncesine alışmaya çalıştıktan sonra kulaklarımı beklentiyle kıpırdatıyorum ve Eylül ayından ‘canlı’ mesajlar alıyorum. Bunca zaman birbirimizden ayrı düştükten, müzisyenlerle bir araya gelemedikten, dostlarımızla sevdiğimiz müziği aynı mekânda paylaşamadıktan sonra, nihayet bir araya geleceğiz. Açık hava mekânlarında 24 günde 40’a yakın konserle şehri konser alanına dönüştürecek 28. İstanbul Caz Festivali, 1-24 Eylül tarihleri arasında Garanti BBVA sponsorluğunda, TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenecek.
OKSİJEN DESTEKLİ FESTİVAL
İKSV İstanbul Caz Festivali ve İstanbul Müzik Festivali’nin bu yıl bana en çekici gelen yanlarından biri de, hepsi “açık hava” olan mekânları. Hatta benim şahsen bir daha koltuklarına oturup sahnede icra edilen ‘live’ bir müziği dinleyeceğimden ümidi kestiğim Harbiye Açık Hava Tiyatrosu bile kapılarını bize açmaya hazırlanıyor. Gerçekten de, mekânları konusunda zaten seçici olan İKSV’nin Caz Festivali bu yıl bize, yani gece-gündüz kafasını kapıdan dışarı uzatmamaya alışmış insanlara baş döndürücü bir açık hava seçkisi sunuyor. Oksijen destekli, eş-dost dayanaklı caz. Hissediyorum, evet.
Kimler var peki? Özetleyelim de yerimizi bitirmeyelim hemen. Dört Grammy’li
Angélique Kidjo, elde bir. Kendisi Açıkhava’da, Javier Limón öncülüğündeki o unutulmaz kadın şarkıcılar performansında (bizden Aydın Doğan da vardı) ruhumuzu çalmıştı biraz. (Gene aynı mekânda). Ennio Morricone’ye adanmış albümü “Morricone Stories”den parçalarla seçkin alto saksofonist Stefano Di Battista’yı unutmuyoruz. Özel festival projesiyle (benim çok sevdiğim) Mabel Matiz ile Hollanda’nın tanınmış müzisyen ve yapımcısı Niels Broos da festival programında. Buradaki ilk konserinden beri peşinde dolaştığımız iyi müzisyen Karsu ise o eşsiz sesiyle Atlantic Records’ın kurucusu Ahmet Ertegün’ün hikâyesini şarkıları eşliğinde sahneye taşıyacak. BBC Yılın Sanatçısı Ödüllü Arlo Parks ve Grammy adayı olmuş Anadolu Rock grubu Altın Gün ile daha nice isim var. Kenan Doğulu ise, kariyerindeki ilk caz projesi olan ve 2016’da dinleyiciyle buluşan “İhtimaller” ile ve yepyeni bir konserle karşımızda. Bu konser, yıllar içerisinde sanatçının müzikseverlere sunduğu birçok hit parçanın Ercüment Orkut, Can Çankaya ve Bulut Gülen tarafından caz formatında yeniden düzenlemelerini içeriyor. Yapımcılar Doğulu ve Ozan Musluoğlu.
YAŞAM BOYU BAŞARI GERMAN’A
28. İstanbul Caz Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü ses sanatçısı, festivalin azmi ve ikna gücü sayesinde böyle durumlardan kaçınan Tülay German’a veriliyor ve özellikle de yaş icabı onu burada dinlemiş olanları mutlu ediyor. Kendisi 1964’te Türk pop müziğinin ilk hit parçası sayılan “Burçak Tarlası” ile tanınır en çok. 1966’da Paris’e gitmiş ve Fransızca on plak doldurmuştu. A.B.D’de İlhan Mimaroğlu’nun kendisi için yazdığı “Tract” albümünü doldurdu. 1981 yılında, Fransa’nın en büyük ödüllerinden biri olan “Académie Charles Cros Grand Prix du Disque” ödülüne layık görüldü. Paris’te yaşıyor, müzikle meşgul ve yazı yazıyor.
İnsanları mis gibi havada ücretsiz olarak bir araya getiren yemyeşil Parklarda Caz konserleri bu yıl 1-19 Eylül arasında Maçka Demokrasi Parkı, Şişli’deki Habitat Parkı, Fenerbahçe Parkı, Beylikdüzü Yaşam Vadisi ve Beşiktaş’taki Sanatçılar Parkı’nda. Bu yıl Festival’e İstanbul Belediyesi tarafından #İstanbulBirSahne konserleri de ekleniyor. Amaç, müzisyenlere destek sağlamak. Seçilen 15 farklı topluluk, Maçka Demokrasi Parkı’nda. Aralarında Ayşe Tütüncü Dörtlüsü, Batu Şallıel, Cazzip Project, Şenay Lambaoğlu gibi isimler var. Festivalde 19 yıldır devam eden Genç Caz projesi ise, bu yıl, 2013’te kaybettiğimiz müzik insanı Mehmet Uluğ’un adını taşıyan Mehmet Uluğ Fonu ile buluşarak, genç müzisyenlere yardımcı olacak.