‘Dublör’ filminde Ryan Gosling’in hem işinin saçmalıkları hem de özel hayatının karmaşıklığı esnasında, Emily Blunt’ın canlandırdığı Jody Moreno’yla yaşadığı aşkla başa çıkmaya çalıştığını izlemek eğlenceliydi.

Dublörlükten yönetmenliğe
Fotoğraf: IMDb

Yıllardır süren lobi faaliyetlerine rağmen Akademi Ödülleri henüz dublörler için yeni bir kategori açmadı; ancak geçen törende dublör sanatçılarını onurlandırmak için bir dakika ayırdı ve onları sinemanın "isimsiz kahramanları" olarak nitelendirdi. Ve Emily Blunt ve Ryan Gosling sahneye çıkarak dublör topluluğunu kutlayan bir videoyu tanıttılar. Bir yandan bu vesile ile bu ikilinin birlikteliği ile ortaya çıkan alaycı komedi potansiyeline hep birlikte şahit olmuştuk. İşte bu potansiyel bu hafta vizyona giren “Dublör” (The Fall Guy) filminde bolca kullanılmış. Ancak keşke, yoğun aksiyon sahneleri arasına yerleştirilmiş bu ikiliyi, daha çok izleme şansı sunan bir senaryo olsaymış. Çünkü Gosling ve Blunt'ın birlikte oluşturdukları enerjiye doyamadım.

AKSİYON DA YARATICILIK

“Dublör”, çatışma, dövüş sahnelerindeki stilize çekimleri ve başrol oyuncuları ile dikkat çeken bir film. Filmin yönetmeni David Leitch, aksiyon sinemasının önemli isimlerinden biri. Kariyerine dublör olarak başlayan Leitch, zamanla yönetmenlik koltuğuna oturarak kendine özgü tarzıyla dikkatleri üzerine çekti. Kariyerine dublör olarak başlayan David Leitch bu alanda uzun yıllar çalıştı. Onun tam da bu yaşamsal deneyimi, yönetmenliğini üstlendiği filmlerin aksiyon sahnelerini yönetirken detaylara olan hâkimiyetini pek çok usta yönetmenden daha fazla ortaya koymasına vesile oldu. Ve onu aksiyon türünde öne çıkaran bir isim haline getirdi.

Leitch, yönetmenlik kariyerine Chad Stahelski ile birlikte "John Wick" filminde başladı. Aksiyon sahneleri, görsel tarzı ve karakterleri okuyuşu ile büyük beğeni toplayan film, Leitch'in adını, sinema dünyasında artık unutulmayacak bir şekilde duyurmasını sağladı. Yönetmenlik kariyerindeki bir diğer önemli adım ise "Atomic Blonde” filmi ile oldu.

Charlize Theron'un başrolde olduğu bu film, aksiyon sahnelerinin yanı sıra stilize edilmiş görsel anlatımıyla da dikkat çekti ve Leitch yönetmenlik becerilerini ve tarzını daha da geliştirmiş oldu. Ardından büyük yapımlarla devam eden yönetmen "Deadpool 2" gibi büyük bütçeli yapımı yöneterek Hollywood'da bir marka haline geldi. Bu film, mizah ve aksiyonun başarılı bir karışımını sunmasıyla ve karakterin çizgi roman kökenlerine sadık kalmasıyla öne çıktı. “Dublör” filminden bir önceki filmi “Bullet Train” ile David Leitch'in yönetmenlik tarzı, hızlı kurgu, akıcı çekimler, müzik kullanımı, ses tasarımı ve dikkat çekici görsel efektler ile devam etti. Bir dublörün amatör bir hafiyeye dönüşmesi hikâyeye bir dokunuş olarak yön katınca film aksiyon dolu sahneleriyle eğlendirmeyi başarıyordu. Yönetmenin aksiyon koordinatörü olarak deneyimi, onun önceki çalışmalarından tanıdık olduğumuz stilize çekimlerler, diğer filmlerinde olduğu gibi “Dublör” filminin aksiyon sahnelerinin kalitesine büyük katkı sağlamış. David Leitch'in geçmişte aksiyon koordinatörü olarak kazandığı deneyim, özellikle "Dublör" gibi filmlerdeki aksiyon sahnelerinin kalitesine önemli ölçüde katkıda bulunmuş. Aksiyon sahnelerini stilize etme konusunda da bilinen bir yönetmenin daha önceki çalışmalarından tanıdığımız stilize çekimlerin, "Dublör" gibi bir filmde de kullanılmasıyla, aksiyon sahnelerinin kalitesinin artmış olduğunu söyleyebiliriz. Oyuncuların kimliklerine ve bir anlamıyla da yeteneklerine önem vermesi, filmi aksiyon türünün handikapı olan monotonluktan kurtararak, filmi sıradanın ötesine taşımış. Senaryonun bazı noktalarda zayıf olduğunu düşünsem de, karakterlerin çekiciliği aksiyondan ziyade onlara daha fazla odaklanmak istememizi sağlıyordu. Aksiyon sahneleri etkileyici bir şekilde çekilmiş, koreografi ve arka planlar açısından izleyiciyi keyifli bir deneyimin içine sokmayı başarmış.

GOSLING-BLUNT BÜYÜSÜ

"Dublör" aksiyon türündeki dinamik yapısı ve etkileyici oyuncu kadrosuyla dikkat çeken bir film. Ryan Gosling'in inandırıcı oyunculuk kabiliyetini komik bir tezat oluşturarak sunduğu kuru mizah yeteneği, canlandırdığı dublör Colt Seavers karakterine büyük çekicilik katmış. Colt’un hem işinin saçmalıkları hem de özel hayatının karmaşıklığı esnasında, özellikle de Emily Blunt'ın canlandırdığı Jody Moreno'yla yaşadığı aşkla başa çıkmaya çalıştığını izlemek çok eğlenceliydi. Bu ikilinin ekrandaki dinamikleri, ilişkilerinin sevimliliği ile mesleklerinin gerekliliklerini dengeleyerek büyüleyici olmayı başarmıştı. Eğlence endüstrisinde sıklıkla kullanılan 'tongue-in-cheek' tekniği, bir karakterin veya bir hikâyenin içinde bulunduğu durumu alaycı veya şaka amaçlı bir şekilde yansıtma yöntemidir. Bu teknik, genellikle seyirciyi bilinçli bir şekilde güldürmeyi veya olayları daha hafif bir şekilde ele almalarını sağlamayı amaçlar. Özellikle aksiyon-komedi türündeki filmlerde, 'tongue-in-cheek' yaklaşım sıklıkla kullanılır. Bu türdeki filmler, aksiyon sahnelerini ve ciddi temaları alaycı bir dille ele alarak seyirciyi hem güldürmeyi hem de eğlendirmeyi hedefler. Bu yaklaşım, filmdeki karakterlerin olaylara nasıl yaklaştığını ve hikâyenin genel tonunu belirler.

"Dublör" filmindeki 'tongue-in-cheek' tekniğinin sıklıkla tekrarlanması, filmdeki komik tonun ve alaycı yaklaşımın vurgulanmasını sağlamış. Ryan Gosling ve Emily Blunt gibi yetenekli oyuncuların da bu tarz bir komedi potansiyelini başarıyla yansıtması, "Dublör" filminin alaycı ve eğlenceli atmosferini daha da güçlendirmiş. David Leitch'in gelecekteki projeleri arasında çeşitli aksiyon filmleri ve franchise'ların devam filmleri yer alıyor.

Açıkçası her yeni filminin heyecan verici olması, bizleri onun gelecek projelerini heyecanla beklemeye yönlendiriyor.