AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 40 bandına saplandı. Tüm karizmatik lider efsanesine rağmen seçimlerde görünen tek bir şey var, o da iddia edilenin aksine Erdoğan’ın, partisi veya cephesini aşabilen bir oyu hiçbir zaman olmadı.

Erdoğan’ın gücü partinin çapı kadar
Fotoğraf: DepoPhotos

Cumhuriyet tarihinin en kritik seçiminde sandığa 25 gün kaldı. Sandık gününe bu kadar kısa süre kalmasına rağmen ülke tam anlamıyla seçim havasına girmiş değil.

Erdoğan açılış adı altında yandaş kanallarda canlı yayımlanması zorunlu olan toplama mitinglerle durumu idare etmeye çalışıyor. Açılış performansları salı günleri Meclis’te yaptığı konuşmaları aratır türden. Ne bir heyecan yaratabiliyor ne de yeni bir seçmen kitlesine ulaşacak alan açabiliyor.

GİDEN GERİ DÖNMEDİ

Erdoğan’ın kampanyasının sönük geçmesinin en önemli nedeni hiç kuşku yok ki rıza üretebilecek yeni bir söz ve eyleminin olmaması. Ama onun kadar da önemli olan bir başka nokta var ki o da artık sözü çoğaltacak bir örgüte sahip olmayışıdır. Çoktandır AKP bir parti olmaktan çıkıp bir yanı çıkar örgütüyle Erdoğan sevenler derneğine dönüşmüş durumda. Bu yapının da sınırları var şu anda durdukları ve aşamadıkları eşik de tam bu nokta.

Erdoğan 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 52,6 oy aldı. Aynı seçimde Cumhur İttifakı’nın oy oranı ise 53,7 oldu. Bu rakam aynı zamanda Erdoğan’ın tüm siyasi yaşamı boyunca ulaştığı en üst noktayı gösteriyor.

Hemen bu seçimin ardından 10 ay sonra yapılan yerel seçimler ise Erdoğan ve AKP için yolun sonunu gösterdi.

Cumhur ittifakı 31 Mart 2019 yerel seçimlerde neredeyse tüm büyük şehirlerde oy kaybetti. Adana, Antalya, Mersin, İstanbul ve Ankara gibi şehirlerde yönetimi kaybetti.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile yerel seçimleri arasında geçen 10 ayda Cumhur İttifakı toplamda 5 milyona yakın bir seçmeni kaybetti.

Yerel seçimlerin üzerinden bu yana 4 yıl geçti ve o tarihten bu yana AKP ve MHP hiçbir zaman 2018 noktasına ulaşamadı. Tersine ya aşağıya doğru gitti ya da olduğu noktada durdu. Erdoğan bu süreci tersine çevirmek için çok çalıştı. Ama sorunu aşamadı. Kişisel oyları neredeyse dört yıldır Cumhur İttifakı’nın toplam oyu çizginde ilerlemeyi sürdürüyor. AKP’den ve MHP’den vazgeçenler, yaşananların sebebi olarak görenler aynı zamanda Erdoğan’ı da cezalandırdı. Zaman geçtikçe seçmen ve AKP arasında yaşanan bu ayrılık da kalıcı hale geldi.  

PARTİ YÜKSELMEZSE…

Erdoğan’ın şapkasından çıkacak tavşanı merakla bekleyenlerin olduğu çok açık. Ama bir o kadar da gerçek olan şey eğer AKP’nin şapkası yoksa bunun hiçbir işe yaramayacağıdır. Bir başka deyişle bu tavşan AKP’yi de zıplatmayacaksa Erdoğan’ın işini görecek bir enerji yaratamayacak.

Erdoğan’ın kazanması için partinin yükselmesi gerekiyor. Ama gerek bakanlar, gerekse il ilçe örgütleri böyle bir ivmeyi yakalayacak görüntüde değiller. Tam tersi Erdoğan’ın kendilerini sürüklemesini bekliyorlar.

Bir de buna Cumhur İttifakı’nı eklemek lazım. İttifakın bugün ortaya koyduğu fotoğraf her taraftan su alan bir gemi durumunda. Üstelik geminin içinde bulunanların kurtuluş için çözümleri birbirinden çok farklı.

İTTİFAKIN AKORDU BOZUK

2018 seçimlerinde neredeyse aynı partiymiş gibi görüntü veren, ortak mitingler düzenleyen Cumhur İttifakı beş yıl sonra benzer bir görüntü vermekten çok uzak. Bırakın birbirlerini desteklemeyi neredeyse ülkenin her köşesinde rakip oldular. İttifaka sonradan dahil olan Yeniden Refah Partisi’nin temsilcilerinin “İttifakımız 14 Mayıs’a kadar”  sözleri durumu çok net ifade ediyor. Erdoğan konusunda ortaklaşan ittifak bileşenleri neredeyse diğer tüm başlıklarda farklı görüşler sunuyor. Millet İttifakı’nın tüm sorunlarına rağmen oluşturduğu mutabakat metninin karşısında heyecan yaratmayan ve birleşik bir söylem geliştiremeyen Cumhur İttifakı var. Oluşan bu durum doğal olarak Erdoğan’ın ittifakın toplam oylarını aşan bir noktaya gelmesini de engelliyor.

İLK TUR MESELESİ

Tüm bu nedenler ve araştırmalar da ortaya koyuyor ki Erdoğan ilk turda seçimi kazanacak çoğunluğa ulaşamayacak. 2019 yerel seçimlerinden sonra başlayan ve gözle görülür hale gelen gerileme ekonomik kriz ve depremle de kalıcı hale geldi. Araştırmalar da gösteriyor ki Kılıçdaroğlu en çok oyu alan aday olacak. Ama yanıt arayan soru Kılıçdaroğlu’nun alacağı oyun ilk turda seçilmesine yetip yetmeyeceği.

Seçimin ve belli ölçüde ülkenin kaderini de belirleyecek olan bu. Erdoğan’ın tüm çabası seçimin birinci turunda bir kazananın olmaması üzerine. 24 Nisan sonrası hesabı bu olan bir kampanya başlayacak. Muhalefetin algısını dağıtmaya, ortak davranma becerilerini azaltmaya dönük olacak. Bu koşullar altında da belirleyici olan muhalefet güçleridir. Süreç Erdoğan’ın inisiyatifinden çıkmış durumda.