Gelir adaleti meselesi nasıl çözülecek? Cemaat ve tarikatlar ile ülkenin karanlığa boğmak için gerçekleştirilen çabalara ne denecek? Bu sorulara asgari düzeyde ortak yanıtlar üretemeyen masanın ayakta kalması çok zor.

Her ittifak kazandırmaz
Fotoğraf: DepoPhotos

Seçim sonrası en çok tartışılan konulardan biri de ittifakların ne kazandırıp ne kazandırmadığı oldu. En çok da milletvekili sayıları konuşuldu. Uzaktan bakınca içinden çıkılacak bir tartışma gibi görünmüyor olsa da bugün için “Bir anlamı var mı?” sorusu akla gelmiyor değil.

Ama daha şimdiden yeni genişlemenin tartışıldığı, yerel seçimler için ittifaklar önerildiği bir dönemde seçim sonuçlarına dönüp bakmakta fayda olabilir.

NEDEN 2’YE İNDİ?

Millet İttifakı’nın 6 parti ile başladığı serüveni, sandık kurma vakti gelince 2’ye hatta bazı ilerde 1’e kadar indi. İYİ Parti kendi logosuyla ittifakta yer alırken Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti seçime girmeyip CHP listelerine isim vermeyi tercih ettiler. Bu sayede toplam 38 milletvekili bu dört parti arasında bölüştürüldü ve Meclis’e girmesi sağlandı. Seçim sonuçları beklendiği gibi çıkmayınca da bu ittifak tercihi daha yüksek sesle eleştirilmeye başlandı. Bu yöntemin Milet İttifakı’na kazandırdıklarına daha yakından bakmak için Konya ve Kayseri’nin seçim sonuçları üzerinden bir değerlendirme yapmaya çalıştık. Bu iki şehri seçmemizde kuşkusuz Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan faktörü önemli oldu. Nitekim Gelecek Partisi’nin Konya, Deva’nın da Kayseri performansı önemliydi.

Yanda tablo olarak da gösterdiğimiz seçim fotoğrafına biraz yakında bakarsak;

Konya: AKP-MHP 24 Haziran 2018 seçimlerine göre yaklaşık olarak yüzde 13’lük bir kayba uğradı. Bu oldukça büyük bir rakam. Buna karşılık İYİ Parti, oranını az bir kayıpla muhafaza ederken CHP yüzde 9,7’den 13,7’ye çıktı. Yaklaşık 4 puanlık bir artış sağlandı. Ama bir önceki seçimde Saadet Partisi’nin aldığı oy eklenince bu artışın yaklaşık yüzde 1,7 civarında kaldığını söylemek mümkün.

Kayseri: Burada da AKP-MHP bloku yaklaşık yüzde 13 gibi bir oy kaybetti. Yine İYİ Parti oyunu muhafaza ederken CHP yüzde 5’lik bir artış yaşadı. Kayseri’de de Saadet Partisi’nin oyları göz önüne alınırsa oran yüzde 3’lere kadar geriliyor.

OY KAZANCI HİÇ YOK

Rakamlar bize açıkça gösteriyor ki AKP ve MHP’nin yüzde 13’lere kadar oy kaybetmesine rağmen seçmenin adresi Millet ittifakı olmadı. HDP’nin yüzde 1’lik kaybı, Memleket Partisi’nin aldığı yüzde 1 düşünüldüğünde CHP cenahında neredeyse hiç oy artmadığı gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Sokakta görülmeyen, pusulada yer almayan Deva ve Gelecek de seçmen gözünde kayboldu.

Öte yandan AKP ve MHP’den kopan seçmenin, Cumhur İttifakı’nın diğer bileşenlerinin Yeniden Refah ve BBP tarafına geçtiğini görebiliyoruz. İktidar uygulamalarından rahatsız olan seçmen yine iktidarla ortak olan diğer partilerde toplanmış oldu. AKP’nin yüzde 10’un üzerinde oy kaybı yaşamasına rağmen bu durum kendini cumhurbaşkanlığı seçiminde hissettirdi. Muhalefet cephesinde seçim öncesi kurulan tüm ittifaklar bir muhasebe sürecinde. Sandık meselesi oldukça ittifaklar konuşulup duracak. Ama son seçiminden gösterdiği bir gerçek var ki artık memleketin sahici konularında yan yana gelmeyi başaramayan partilerin sandık ortaklığı çok inandırıcı olmuyor.

İTTİFAK NEYE YARAR

Peki, rasyonel ekonomik model diye ekonominin tüm yükünün yoksul halkın sırtına bindirilmesine ne denecek, ne yapılacak? Gelir adaleti meselesi nasıl çözülecek? Yoksulun yanında durulacak mı? Cemaat ve tarikatlar ile ülkeyi karanlığa boğmak için gerçekleştirilen çabalara ne denecek? Kadınlar özgürlüğüne nasıl kavuşacak? Bağımsız bir ekonomi ve dış politika mümkün mü? Tek adam rejimine karşı nasıl bir mücadele verilmeli?

Bu sorulara asgari düzeyde ortak yanıtlar üretemeyen bir masanın ayakta kalması çok zor olduğu gibi varlık nedeni hep tartışmalı olacaktır.