İnsanca yaşanacak ücret
18 Aralık günü yapılan asgari ücret görüşmelerinin ikincisinden de bir rakam çıkmadı. Üçüncü görüşme içinse henüz bir tarih belirlenmedi. Böylece 2024 yılı için bir kez belirleneceği belirtilen “işverenleri yormayacak ama işçilerin kayıplarını giderecek” maharete sahip olacak yeni asgari ücreti bir süre daha merakla bekleyeceğiz anlaşılan.
Bu arada kamuoyunda özellikle de ücretli kesimlerin ortak paylaşım alanlarında şans oyunları misali tahminler yoğun bir biçimde sürüyor. Aslını ararsanız bu görüşmelerin her yıl adeta bir orta oyunu gibi sürdüğü, asgari ücretin çok önceden belirlendiği ama açıklamanın sonraya bırakıldığı, Hükümetin işverenlerle taraf olarak karar verildiği gibi gerçekleri geçmiş yıllarda yaşanılanlardan dolayı hepimiz biliyoruz.
Muhtemelen bu yıl da benzeri olacaktır. İşçi tarafını temsil eden Türk-İş, beklentisi karşılanmazsa en fazla toplantıyı terk eder ve onlara rağmen rakam kesinleşir. Dolayısı ile ben şahsım adına bir kez daha çok fazla heyecan duymadığım bir asgari ücret süreci daha yaşadığımı söyleyebilirim.
∗∗∗
İçinde bulunduğumuz aralık ayı içinde Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ülke çapında “İnsanca Yaşanacak Ücret” şiarıyla bir dizi gösteri ve miting gerçekleştiriyor. Bu amaçla şimdiye kadar Ankara, Edirne, Kırşehir, Mersin, Antalya, İzmir, Artvin, Eskişehir, Kocaeli ve Bursa’da eylemler gerçekleştirdiler. Bu seriyi 25 Aralık Pazartesi günü 12.30’da İstanbul Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda tamamlayacaklar. DİSK’in bu konuda kamuoyunun dikkatini çeken ve duyarlılık oluşturan eylemleri gerçekten çok kıymetlidir. Bu yıl bir asgari ücret rakamı telaffuz etmeyen DİSK asıl sorunun açıklanacak rakama indirgenmemesi gerektiği ve gerçek meselenin günümüz koşullarında insanca yaşanabilecek bir ücret olduğuna vurgu yapıyor.
DİSK diğer taraftan da ücrette vergi adaletsizliği konusunu gündemde tutmaya devam ediyor. Gerçekten de Vergi Yasası bakımından bir gelir kalemi olarak değerlendirilen işçi ücretleri aşağıdaki tabloda sunduğumuz son derece adaletsiz bir vergi tarifesi ile karşı karşıyadır. Üstelik her yıl güncellenen bu tarife son yıllarda hükümetin vergi dilimleri arasındaki kademeyi kasıtlı ve ısrarla düşük tutması yüzünden ücretlilerin kısa süre içinde dilim atlayarak ücretlerinden daha fazla vergi kesilmesine sebep olmaktadır.
Bilindiği gibi 2022 Ocak ayından beri asgari ücretten vergi alınmıyor. Ancak hükümet asgari ücretin vergi dışı kalması ile kaybettiği bu vergi gelirini gerek dolaylı vergiler, gerekse diğer tüm vergi kalemlerine yaptığı artışlarla ücretlilerden fazlasıyla geri aldı ve almaya da devam ediyor.
∗∗∗
Ülkemizde yaşam standartları ile ilgili gerçek ve doğru verileri artık sadece işçi örgütlerinin bilimsel verilere dayalı araştırmalarından öğrenebiliyoruz. Bunlar sendikaların araştırma servisleri ve sağlıklı veriler çünkü bilim insanları bu servislere danışmanlık yapıyorlar.
Dilerseniz şimdi 2023 yılı ocak ayı ve yılın son günlerine yaklaştığımız şu günlerde sendika araştırma servislerinin düzenli olarak yaptıkları açlık ve yoksulluk sınırları ile asgari ücret ve asgari ücrete yakın net ücretleri karşılaştıralım. Bu arada bu ücretlerden yıl boyunca kesilen vergi tutarlarına da bakalım.
• Ocak ayında dört kişilik ailenin gıda ve tüm diğer harcamaları için hanesine girmesi gereken aylık ücret ve/veya ücret dışı toplam gelir tutarı (yoksulluk sınırı) 28 bin 875 TL. Bekâr bir çalışanın aylık toplam yaşama maliyeti 11 bin 557 TL’ye ulaştı (Kaynak Türk-İş).
• Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Ocak 2023 için 8 bin 782 liradır. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hane halkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 30 bin 379 lira olarak gerçekleşmiştir. (Kaynak Disk-Ar).
• Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 14 bin 25 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 45 bin 686,81 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 18 bin 239,8 TL’ye yükseldi.
(Kaynak Türk-İş).
• Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Kasım 2023 için 13 bin 745 liradır. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hane halkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 47 bin 544 lira olarak gerçekleşmiştir. (Kaynak Disk-Ar).
Bir çalışanın maaşının 2023 yılı asgari ücretinin yüzde 10- 15- 20 üzerinde olduğu varsayımı ile eline geçen net ücret ve yıl boyunca ücretinden kesilen vergiyi görelim:
• 2023 yılı Ocak - Haziran Asgari ücreti Brüt 10.008 TL. Net 8.506,80
• Asgari ücretin yüzde 10 fazlasını alan çalışanın Ocak ayı net ücreti 9.222,28 TL Temmuz zammından sonra net 12.304,34 TL. Yıl boyunca ödediği Gelir ve Damga vergisi toplamı 2.495.73 TL.
• Asgari ücretin yüzde 20 fazlasını alan çalışanın Ocak ayı net ücreti 9.937,77 TL. Temmuz zammından sonra 13.206.34 TL. Yıl boyunca ödediği Gelir ve Damga vergisi toplamı 4.991,46 TL.
• Asgari ücretin yüzde 30 fazlasını alan çalışanın Ocak ayı net ücreti 10.653,24 TL. Temmuz zammından sonra 13.737,96 TL. Yıl boyunca ödediği Gelir ve Damga vergisi toplamı 7.857,64 TL.
Yukarıda kısaca örneklemeye çalıştığımız aslında ülkemizde artık ortalama ücret haline dönüşen ücretlerle yaşam savaşı veren ücretlilerin dramatik öyküsüdür. Bu rakamlara bakarken asgari ücret belirlenirken ülkemizde aileyi değil, sadece çalışan kişiyi baz alındığı gerçeğini de göz ardı etmemeliyiz.
∗∗∗
Muhtemelen haftaya 2024 yılında uygulanacak yeni “açlık ve yoksulluk ücreti“ açıklanmış olacak. O halde şimdiden sloganımız da bellidir. Tüm çalışanlar için asgari değil yaşanacak ücret istiyoruz.