Soru: Ben gıda mühendisiyim 1,5 yıldır sigortalı olarak mandırada çalışıyorum. Geçen hafta mandırada buhar kazanı patladı ve bunun üzerine patronumuz fabrikanın yerini değiştirmek istediğini ve bizim süresiz izne ayrılmamız gerektiğini söyledi. Ben bu durumda tazminat hakkımı alabilmek için ne yapabilirim? Belki beni tekrar işe çağırmayacaktır.

Cevap: 4857 Sayılı İş Kanunu’muzda işçiye iş sözleşmesini HAKLI NEDENLE sona erdirme hakkı veren konular 24. Madde ile düzenlenmektedir. Buna göre ilgili maddenin 3. bendi aynen aşağıdaki gibidir:

III. Zorlayıcı sebepler:

İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa. “

Sizin somut olayınız da bu madde kapsamında değerlendirilmelidir. Dolayısı ile siz işyerinizde meydana gelen bu olaydan dolayı iş sözleşmenizi haklı nedenle sona erdirerek kıdem tazminatınız talep edebilir ve bu işyerinden ayrılabilirsiniz. İşverenin sizi tekrar geri çağırmasını beklemek gibi zorunluluğunuz yoktur. Ayrıca işverenin işyerinde işin durduğu 1 haftalık süre boyunca işçiye yarım ücret ödeme yükümlülüğü söz konusudur.

İŞ ARAMA İZNİ HAKKIM VAR MI?

Soru: Belirli süreli iş sözleşmelerinde iş arama izni kullanma hakkımız bulunuyor mu?

Cevap: Süresi belirli sözleşmeler saptanan süre sonunda kendiliğinden sona erer. Bu tür sözleşmelere özellikle bir ihbar (bildirim) süresi konulmamışsa ihbar öneli ve dolayısı ile de iş arama izni söz konusu olmayacaktır. Ancak sözleşmeye özellikle bir bildirim süresi konulmuşsa iş arama izni de söz konusu olabilir.

GERÇEK ÜCRETİN KANITLANMASI GEREKİR

Soru: Bir yakınım 2 yıldır çalışmakta olduğu işyerinden satışları düşük gerekçesiyle çıkartılıyor ki satışları düşük değil. Yakınımı işyerine davet etmişler tazminatlarını ödeyeceklermiş. Ancak gerçek ücreti ve görünen ücret farklı. Görünen ücretten alacağını yasal haklarım saklı koşulu ile imza atıp alsa geri kalan için dava açabilir mi?

Cevap: İşten ayrılan veya çıkarılan işçinin işverenden herhangi bir alacağının kalmadığı yönünde işvereni ibra etmesine yönelik olarak imzaladığı belgeye ibraname (aklama belgesi) diyoruz. Söz konusu yakınınız bu belgeyi imzalamaz ve/veya altına sizin de belirttiğiniz gibi bir çekince notu düşürse elbette ki ileride açacağı dava bakımından yerinde bir davranışta bulunmuş olur. Ancak burada önemli olan konulacak çekince ibaresinden ziyade gerçek ücretin kanıtlanması sorunudur. Yani bu konuda ileride hak arama aşamasına (dava) gelindiğinde gerçek ücretin kanıtlanması noktasında gerekli argümanlara (delil) sahip olmak önem arz etmektedir. Bu nedenle yakınınızın bir hukukçu ile görüşüp birlikte hareket etmesi sağlıklı sonuç almasını sağlayacaktır.