Sercan Meriç

sercanmeric@birgun.net

Türkiye tarihinin en önemli seçimine doğru ilerlerken ekonomiden sağlığa, eğitimden barınma hakkına dek birçok alandaki sorun çığ gibi büyüdü.

Seçimi kazanması halinde muhalefetin önünde A’dan Z’ye çözmesi gereken problemler duruyor.

Elbette ki en büyük problemlerden birisi de kültür-sanat alanında yaşanıyor.

BirGün okurları son dönemlerde bu sayfalardan sayısız konserin, festivalin, tiyatro oyununun yasaklandığını iyi biliyordur. Artık keyfi yasaklar vaka-i adiyeden oldu.

Hem sanat üreticileri hem de evrensel bir hak olan sanata erişim neredeyse imkansız hale getiriliyor. Bu süre zarfında direnen sanatçıların da geri adım atmadığına şahitlik ettik, etmeye devam ediyoruz.

Kısa bir özet yapmak gerekirse;

Dünyaca ünlü İranlı müzisyen Mohsen Namjoo’nun İstanbul, Bursa, Ankara, Konya, Van konserleri iptal edildi. Namjoo, Müdafaa-i İslam Hareketi ve Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası gibi gruplar tarafından hedef gösterilmişti.

Geçen yıl Anadolu Fest ile başlayan yasaklar, Zeytinli Rock Festivali ile devam etti. Melek Mosso gibi sanatçılar da hedef tahtasına oturtuldu ve sahneye çıkması engellendi.

Sadece müzik alanında değil, tiyatroda da kaymakamlar ve valiler eliyle iptaller ana gündem oldu.

Örneğin; GalataPerform’un sahneye taşıdığı ‘Medea’ya Göre Ahlak’ oyunu Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘sakıncalı’ bularak iptal edildi.

Gözaltına alınan, hakkında soruşturma açılan sanatçılar ise saymakla bitmez…

BirGün Yazarı Yasin Durak’ın da “Kültürün Huzursuzluğu” kitabında vurguladığı gibi artık AKP iktidarı kültürel baskıdan, kültürel kırıma doğru bir strateji değiştirdi.

Erdoğan’ın dediği gibi kültür alanında hegemonyasını inşa edemeyen Saray rejimi, özgür düşünceyi yok etmek için elinden geleni yapıyor.

Burada sadece toplumun tanıdığı sanatçıların mağduriyetinden bahsetmemek gerekiyor. Eserlerin sahnelenmesi sürecinde şoföründen ışıkçısına, temizlikçisinden organizasyona dek birçok kişi mağdur ediliyor. Çoğu sigortasız çalışan bu insanlar açlığa mahkum ediliyor.

İktidar ise pandemiyi fırsat bilerek getirdiği yasakları bir adım daha ileri taşımaktan geri durmuyor.

İşte, tüm bu yasaklarla ilgili muhalefetin ne yapacağı, nasıl adım atacağı merakla bekleniyordu.

Konuyu Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sordum. Sayın Kılıçdaroğlu’nun cevabı şöyle oldu: “Sanatın ve sanatçının önündeki tüm yasakları kaldıracağız, bu tür yasakların hiçbirine izin vermeyeceğiz. Sanatçı, doğası gereği hayata eleştirel bakan kişidir; üstelik eleştiri de bir siyasetçinin en büyük ihtiyacıdır. Sanatçılar, Türkiye coğrafyasının her yerinde sanatını icra edebilecek.”

Bu köşedeki ilk yazımıza uzun süredir konuştuğumuz yasaklarla başladık. Gönül isterdi ki, güzel albümlerden, iyi şarkılardan, başarılı filmlerden, heyecan veren tiyatro oyunlarından söz edelim ama 14 Mayıs’a kadar sanırım buna pek fırsatımız olmayacak.

Umarız, 14 Mayıs tarihi kültür ve sanat alanındaki güzellikleri konuşmaya başladığımız bir milat olur.