Kongrenin ana fikri ‘üçüncü yol’

14-28 Mayıs seçimleri öncesinde “Saray rejimini yıkmak” ortak hedefi ile açıktan ya da örtülü bir şekilde bir araya gelen muhalefet partileri başarıya ulaşamayınca büyük bir yenilgi, yılgınlık duygusu hâkim oldu. Bu durun partileri iç muhasebeye yöneltti. 

2019 yerel seçimlerinden bu yana verdiği desteklerle muhalefetin adaylarının seçim başarısına önemli katkısı olan HDP-YSP’de bu partilerden. Parti izlenilen siyasete ilişkin “Bu yöntem değişimi getirmeye yetmedi” değerlendirmesi üzerine bir özeleştiri sürecine başlattı. Parti, tabanı hatta tüm seçmeniyle yüz yüze görüşmeler sürdürülüp yeni dönemin stratejisini belirleme, bu stratejide ortaklaşma çalışmaları yürüttü.

Dün Ankara’da toplanan kongre seçim sonrası yürütülen sürecin sonucu olarak kurgulandı. 

DEMOKRATİK İTTİFAK 

Kongre sonucunda Partinin bundan sonraki yeni yol haritası da taşınma kurultayından sonra kamuoyuna şöyle duyuruldu: 

"Üçüncü Yol’u demokratik ittifaklar ve halkın katılımı ekseninde örmenin temsil siyasetine dair isabetli eleştirilere çözüm perspektifi sunacağı inancındayız. Demokratik ittifaklar zeminiyle toplumsallaşmış siyaset, hem seçilmiş olmayı temel hedef olmaktan kurtarabilecek hem de siyasetin toplumsallaşmasının önünü açabilecektir.” 

İttifak çabasının seçim döneminde ayrı noktalara sürüklendikleri Türkiye İşçi Partisi ile yaşanan kötü deneyim parti içinde belli oranda aşıldığını da göstermesiyle birlikte “toplumsallaşmış siyaset” vurgusu aynı zamanda ittifak arayışlarının partilerle de sınırlı kalmayacağını gösterdi. 

DEMİRTAŞ COŞKUSU 

Buradan kongre salonuna gelirsek; Ankara’da Atatürk Spor Salonu’ndaki hava HDP ve önceli tüm partilerin kongrelerine hakim olan coşku, heyecan ve sloganlar anlamıyla bilindikti. Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması, özgürlüğünün geri verilmesi talepleri kürsüden dillendirildi. Tribünler de bu talebi desteklendi. Ancak İmralı’ya dair taleplerin yarattığı heyecanın her kongrede biraz daha azaldığı notunun düşmek gerek. 

Selahattin Demirtaş’ın adı anons edildiğinde, Gültan Kışanak başta olmak üzere cezaevlerindeki siyasetçilerin mesajları okunduğunda salon coştu, ayağa kalktı, özgürlük talepleri dillendirildi. 

Önemli olabilecek bir not ise geçen kongreye eşi Selahattin Demirtaş’ın selamlarını taşıyan Başak Demirtaş, bu kongreye katılmaması. 

YENİ İSMİ VATANDAŞ KOYDU 

Kongrenin en coşkulu anı Divan Başkanı Meral Danış Beştaş’ın yeni partinin ismini anons ettiğinde yaşandı. Kürt hareketinin kurduğu ve bazıları kapatılan diğer partilerin ismini çağrıştıran yeni isim HEDEP (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) oldu. Beştaş, önceki partilerin ismini söylemekte zorluk çeken partililerin HEDEP dediklerini anımsatarak, “Zaten partililerimiz bu ismi kullanıyorlardı, şimdi resmen HEDEP oldu” dedi. 

Sıra yeni eş genel başkanların kim olacağına geldiğinde, Beştaş, Tülay Hatimoğulları Oruç ile Tuncer Bakırhan’ın eş genel başkan olarak önerildiğine ilişkin önergeyi kongreye duyurdu. HEDEP bileşeni olan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nin Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç ile hakkındaki davalar nedeniyle feshedilen DEHAP’ın eski eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan yeni eş genel başkanlar oldu. HDP’nin başka bir partiye taşınmasına neden olan kapatma davası kapsamında hakkında siyaset yasağı istenilenler arasında Oruç’un da ismi yer alıyor. 

ÜÇÜNCÜ YOL’U YÜRÜYECEĞİZ 

Genel Başkanlık seçiminden önce kürsüye gelerek birer konuşma yapan Oruç ile Bakırhan, yeni dönemin yol haritasını anlattılar, HEDEP’in yeni dönem siyasetine damga vurması beklenen 3. Yol arayışı ile ittifak anlayışlarına ilişkin mesajlar verdiler. “Egemen iki bloka karşı ezilenlerin ittifakı” olarak özetlenen yeni dönemin siyaseti ile ilgili Oruç, “İttifak politikalarımızı yeniden gözden geçirdik. Buradan eksikliklerimizi de tespit ederek bileşenlerimizle birlikte en geniş ittifakı kuracağız. Bunu sadece siyasal öznelerle değil, toplumun bütün kesimleriyle yapacağız” dedi. 

“Bu devran böyle gitmez” diyen herkes in bu dönemde elini taşın altına koyması gerektiğini belirten Oruç, “Üçüncü yol engebeli bir yoldur ve bizler bu yolu kararlı adımlarla yürüyeceğiz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yoksulların, kadınların, gençlerin savunucularının bu ülkede yaşayan inançların hep birlikte barış, eşitlik ve kardeşlik içinde yaşayabileceği demokratik cumhuriyeti hep birlikte kuracağız. Gelin bir yüzyıl daha kaybetmeyelim, gelin cumhuriyeti demokratikleştirelim. Kürtlerin, Alevilerin sorunlarını hep birlikte çözelim“çağrısı yaptı. 

Tuncer ise “Bizim çizgimiz ne iktidarın sömürü düzeni ne de restorasyoncu çizgidir. Biz bu ülkeye baharı getirecek üçüncü yolu savunmaya ve örmeye devam edeceğiz” dediği konuşmasında “Seçim hesaplarına sıkışmayan, siyasi partilerle sınırlı kalmayan nerede direniş varsa orada olan nerede zulüm varsa karşısında duran demokratik, toplumsal ittifaklar zamanıdır” sözleriyle yeni dönemin çerçevesini çizdi. 

Yeni partiyi sıkıntılı bir süreç bekliyor. Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinin neredeyse tümüne siyaset yasağı istenirken, HDP üzerinden kapatma davası devam ediyor. HEDEP böyle bir süreçte kurulurken bir de yerel seçim sınavı ile karşı karşıya kalacak. 

Bu da Eş Başkan Oruç’un “Engebeli” diye tarif ettiği Üçüncü Yol arayışı kısa süre sonra teste tabi tutulacağı anlamına geliyor.