Kurtlar sofrası oyun kuruyor
Son yıllarda iktidara bağımlılığı, değişen başkanları ve tüm bunlara bağlı olarak şekillenen faiz kararlarıyla sık sık eleştirilere konu olan Merkez Bankası, bu kez Hafize Gaye Erkan’ın babası Erol Erkan’ın davranışları üzerinden tartışmaların odağında. Ortaya dökülen iddiaların ardından, Haziran 2023’te Banka’nın başına getirildiğinde gerek eğitimi gerekse de kariyeriyle iktidarından muhalefetine piyasacı çevrelerin ismi üzerinde mutabık kaldığı Hafize Gaye Erkan’ın geleceğine dair spekülasyonlar üretilmeye başlandı.
Spot ışıklarını Merkez Bankası ve Erkan ailesinin üzerine çeken iddialar, 18 Ocak günü Sözcü gazetesinde yayınlandı. “Merkez’de baba mobingine isyan” başlıklı haberde, dört yıldır TCMB’de protokol görevlisi olarak çalışan Büşra Bozkurt’un, Gaye Erkan’ın babası Erol Erkan tarafından işten çıkarıldığı iddiasıyla CİMER’e şikâyette bulunduğu aktarıldı. Habere göre Bozkurt dilekçesinde, bankada resmi görevi olmamasına rağmen Erol Erkan’a oda, koruma ve makam aracı tahsis edildiğini, ayrıca baba Erkan’ın personelin işe alınması, çıkarılması ve tayini gibi konularda yetkilendirildiğini öne sürdü. Buna benzer bir dizi iddia dile getiren Bozkurt, işe iadesini talep etti.
Aynı gün, DW Türkçe de bu iddialara paralel bir haber yayınladı. Haberde, DW Türkçe’ye konuşan bir banka yetkilisinin, Ankara’daki TCMB Sosyal Tesisi’nin Gaye Erkan’ın talimatı ve tadilat yapılacağı bahanesiyle kapatıldığını, burada görev yapan aşçı ve garsonların tamamen Erkan ailesinin emrine verildiğini söylediği belirtildi.
TCMB Başkanı Erkan, haberlerin yayınlandığı gün sosyal medyadan saat 22.10’da yaptığı açıklamayla iddiaların doğru olmadığını ileri sürdü. Erkan, “Amerika Birleşik Devletleri’nde ekonomi ve iş dünyasının önemli isimleriyle gerçekleştirdiğimiz ve son derece verimli geçen görüşmeler sırasında öğrendiğim bu asılsız iddialar karşısında şaşkınlığımı ve üzüntümü kamuoyu ile özellikle paylaşmak isterim” dedi.
RÖPORTAJLA YANIT VERDİ
Tartışmaların alevlenmesinden 2 gün sonra, mağduriyetini CİMER’e ileten Büşra Bozkurt, bu kez Sözcü gazetesine özel bir röportaj verdi. Bozkurt, dilekçede yazdıklarının yanında, Erol Erkan’ın bir çalışana tokat atması gibi, daha farklı ve çarpıcı detaylar da anlattı. Gaye Erkan’ın yalanlama açıklamasına tepki gösteren Bozkurt, “Başkan Hanım yalanlama mesajı yayınladığına göre, muhtemelen benim ve benim gibi çok sayıda çalışana babası tarafından baskı ve zulüm yaşatıldığından haberdar değil” ifadelerini kullandı. Bozkurt, kendisinin Erol Erkan’ın talimatıyla 28 Aralık’ta işten atıldığını, Gaye Erkan’ın ABD’de bulunması nedeniyle ona durumu aktaramadığını söyledi ve şunu ekledi: “Makam arabasıyla her gün bankaya gelen, başkanlık makamının bulunduğu 9’uncu katta yetkisiz talimatlar yağdıran Erol Erkan’ın bütün görüntüleri kamera kayıtlarında mevcut. Başkan ABD’deyken bile Bankanın şubelerinde yaptığı denetimler herhalde kamera kayıtlarında duruyordur. Kamera kayıtlarının silinemeyeceğini düşünüyorum.”
Aynı gün, yani 20 Ocak’ta, baba Erol Erkan, Patronlar Dünyası adlı haber sitesine konuştu. Erkan, “Böyle bir şey mümkün mü? Benim de bir kızım var. O da benim kızım sayılır. Bu tür bir komploya nasıl alet oldu, şaşırdım doğrusu?” dedi. Erkan’a göre bu iddialarının gündeme getirilmesinin sebebi, ekonomideki gelişmelerdi. Türkiye’nin kredi risk primlerinin düştüğünü söyleyen Erol Erkan, bir başarı süreci yaşandığını savunarak, “Birileri düğmeye bastı” değerlendirmesini yaptı.
Haberlerden biri de Erkanlar hakkındaki bu iddiaların, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bağlı bir ekip aracılığıyla gündeme getirildiğiydi. Odatv’nin özel haberinde, Şimşek grubunun Erkan’ın yerine Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ı getirmek istediği öne sürüldü. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 20 Ocak günü bu haberi yalanlandı.
Olay silsilesi kısaca böyle. Bazı noktaların üzerinde durmak, meseleyi anlamayı kolaylaştırabilir.
AYRINTILAR DİKKAT ÇEKİCİ
İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, bu konuyla ilgili iki yalanlama yayınladı. 20 Ocak’taki ilk yalanlamada, CİMER’den herhangi bir sızdırma yapılmadığı öne sürüldü. Bunun nasıl tespit edildiği kocaman bir soru işareti. Dünkü ikinci yalanlama ise Gaye Erkan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında basına yansıdığının aksine bir görüşme olmayacağına ilişkindi. Yani yalanlamaların ikisinde de olay esastan reddedilmedi; “Ortaya atılan iddialar asılsızdır” denmedi.
Öte yandan, Büşra Bozkurt’un CİMER başvurusuna ulaşmak ve bunu yayınlamak tartışılmaz bir gazetecilik başarısı. Fakat birilerinin, belirli bir niyet ve plan doğrultusunda yaşananları kamuoyuna ulaştırmak istemesi ihtimal dışı olarak görülmemeli. TCMB çalışanı Büşra Bozkurt’un mağduriyeti ve uğradığı haksızlık belki kendi motivasyonunu açıklar ancak yine de meselenin bütününe dair ikna edici bir faktör sayılmaz. Haberlerden iki gün sonra, Bozkurt’un özel röportaj vermeyi kabul etmesi ve tabiri caizse Erkan ailesine açıktan cephe alması da bürokrasi koridorlarında çalışan kişilerin genellikle pek tercih etmeyeceği bir yöntem.
Yandaş medyanın bu konu özelindeki pozisyonu da tartışmaya değer bir diğer başlık. İktidarın kontrolündeki medya organları renk belli etmezken, Berat Albayrak’a yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi, “Merkez Bankası neden hedefte? Lobi manipülasyona başladı!” başlıklı bir habere imza atarak olayı “sıcak” gördü. Gazete, “CDS primi yıllar sonra ilk kez 300 baz puanın altını görürken, not görünümleri pozitife döndü. TCMB rezervleri rekor kırdı. Bu durumdan rahatsız olan lobi manipülatif haberlerle ekonomiyi hedef almaya başladı” şeklindeki ifadeleriyle Gaye Erkan’dan yana bir tutum aldı. Bu haber, “Albayrak’ın kavgada dahli olmadığına dönük” bir mesaj olarak okunabilir.
DÜNE GÖRE DAHA ZAYIF
Olaylar cereyan ederken ABD’de olan Hafize Gaye Erkan, 20 günlük ziyaretini önceki gün tamamlayarak yurda döndü. Bundan sonra neler olacağı merak konusu. Kimilerine göre Erkan’a yol göründü ve Erdoğan her an kendisini görevden alabilir.
Babasının kanaatine benzer şekilde, Gaye Erkan’ın da gündeme getirilen iddiaları “düğmeye basma” olarak değerlendirdiği belli oluyor. İddialara dönük yalanlamasında, ABD’de önemli temaslarda bulunurken konudan haberdar olduğunu işaret etmesi, bunun göstergesi. Erkan açık şekilde, kendisini engellemeyi hedefleyen bir klik tarafından yıpratılmaya çalışıldığını düşünüyor.
Erkan görevden alınır ya da alınmaz, bunu zaman gösterecek. Ancak bir TCMB başkanının daha ipinin çekilmesi için uygun ortam geliştirildi. Erkan’ın isminin, son birkaç günde, göreve geldiği güne kıyasla hayli zedelendiğini söylemek yanlış olmaz. Ailesi üzerinden ortaya atılan iddialar, konsept itibariyle kamuoyunun tereddüt etmeden tepki göstereceği ve olası bir görevden almaya rıza üretecek türden. Liyakatsizlik, kayırmacılık, kibir… Erkan, çok hassas bir yerden yara aldı.
Bununla birlikte sürecin de en az sonuç kadar belirleyici olduğu unutulmamalı. Gaye Erkan’ın ekonomi kararlarındaki bazı anlaşmazlıklarda hizaya çekilmesi, düne nazaran artık daha kolay. Dolayısıyla yaşananlar, bir “sınır belirleme” planın parçası da olabilir. Gelişmeleri bu gözle izlemekte yarar var.