“Erzincan’da Gençlik Derneği üyesi 11 kişi açıklama yaptı. Polisin uyarısına karşın dağılmayan 11 kişi gözaltına alındı. Bu sırada toplanan

“Erzincan’da Gençlik Derneği üyesi 11 kişi açıklama yaptı. Polisin uyarısına karşın dağılmayan 11 kişi gözaltına alındı. Bu sırada toplanan kalabalık, bu kişileri linç etmek istedi. Polisin engellediği kalabalık, göstericilerin bulunduğu midibüse de saldırdı.”
“Geçtiğimiz hafta İncirlik Üssü’nün kapatılmasını isteyen sol bir gruba, toplanan kalabalık müdahale etmişti. Linç girişimi polisin devreye girmesiyle engellenmişti.”
Gazetelerde kağıda düşen “serinkanlı” ifadeler bunlar. Televizyonlarda çok daha vurucu tarzda anlatılıyor aynı şey. “Vatandaşlar göstericileri linç etmeye çalıştı” diye; Edirne’de Erzincan’da yaşananlar aktarılırken. Yaşanan gerçekten de bu: LİNÇ! Biraz daha hafifletilmiş bir ifadeyle LİNÇ GİRİŞİMİ!
Daha önce Trabzon’da yaşandı benzer şeyler. Bildiri dağıttıkları sırada Türk bayrağını yaktıkları iddiası yayılınca TAYAD’lı bir grup linç edilmeye çalışıldı. Anımsarsınız, o olay çok ses getirmişti. Linç edilmeye çalışılan 5 TAYAD’lı ile onları linç etmeye çalışanlardan 11 kişi yargılandı. Hepsi beraat etti.  TAYAD’lılar kendi beraatlarına sevindiler mi, kendilerini linç etmeye çalışanların beraatlarına üzüldüler mi, bilmiyorum. Bir önemi de yok bunun!
Önemli olan şu: Memlekette alttan alta ve son derece tehlikeli bir şekilde bir linç iklimi gelişiyor. Batı’daki kasabalarda Kürt vatandaşların oturdukları mahallelere, onların işlettikleri marketlere karşı, birkaç “delikanlı”nın sıradan bir kavgasından sonra, saldırıya geçen güruhların çıkardıkları kaç olay yaşandı şimdiye kadar!
Bence, geçen gün Ahmet Türk’ün söyledikleri, etnik temelli linç ortamının nasıl da yaygınlaştığının çarpıcı bir kanıtı. Ankara’da, soyadı Türk olan bir Kürt kiralayacak olunca, kendisi de Kürt olan ev sahibi, hem de arkadaş, evini kiralamaktan vazgeçiyor. Komşuların tepkisinden çekindiği için! Alın size bir başka linç örneği!
Tamam, pek acayip bir memleketiz; Genelkurmay toplumun nasıl paranoyaklaştırıldığından söz ediyor, Başbakan Yardımcısı Arınç “İyi de, kim paranoyaklaştırdı?” diye sorgulamada, Cem Karaca’nın o ünlü şarkı sözlerini, haykırması gereken vatandaşlar suskun: “Evet, ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz.” 
Daha vahimi, televizyonlar “linççi” olarak tanımlıyor “vatandaş”ı. ODTÜ’den hocam, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Raşit Kaya da deliriyor haberleri izlerken:
“Televizyonlar ağız birliği ile haberi aktarıyorlar: ‘protesto gösterisi ve basın açıklaması’ yapan gençleri-öğrencileri vatandaşlar linç edecekti’. Edirne ve Erzincan’daki bu vatandaşlar kim? Toplum Bilimler yazınında linç girişiminde bulunan böyle kalabalıklara güruh denir. Böyle bir güruhta yer alanların fiili linç girişimi ise kısacası öldürmeye teşebbüstür. İzinsiz protesto gösterisi yapanların (varsa) suçlarından kat ve kat daha ağır, ağır ceza mahkemesi yetki ve görev alanına giren bir suç. Meri mevzuata göre faillerin tutuklu yargılanmalarını gerektiren bir suç. Ne var ki gözaltına alınanlar güruh mensupları değil, gençler-öğrenciler. Polisin suçüstü hükümlerini işletmesi gereken olayda güruh üyeleri gözaltına bile alınmıyor. Toplum psikolojisi gerekçe gösterilerek o anda bir şey yapılmadı-yapılamadı diyelim. Ya sonra? Linç girişimi nedeniyle sonradan soruşturulan şimdiye kadar duyuldu mu?”
Hocama “Hayır, duyulmadı” diyeceğim ama, soruyu yanıtı bilmediğinden sormuyor ki. Emniyet güçlerinin de en azından “görev ihmali” suçunu işlediği, üstelik kendi araçlarına dönük saldırılar da olduğu halde, ama bu suç nedeniyle polislerin hiç soruşturulmadığı bir memleket burası.
Ve medyanın dili: “Saldırgan güruha vatandaş diyen, saldırıya uğrayanları vatandaştan saymayan medya”yı da bana havale etmiş Raşit Hoca.
Bu linç konusunu dün iki hukukçuyla konuştum. Bir savcı arkadaşım ve Mamak’ın tüm zorluklarını birlikte omuzladığımız avukatım Şanal Saruhan’la. Linç iklimi alttan alta memleketin dört bir yanını sarıyor ama bizim ceza yasamızda linç ve linçe teşebbüs diye bir suç tanımı yok. Her yerde linç var, ama yasada yok!
Aman dikkat!