Google Play Store
App Store
Nurcan Bilge Gökdemir

Nurcan Bilge Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net

Erdoğan, yerel seçim öncesi ittifak ortaklarıyla işbirliğini sürdürme temelli politikalarını hayata geçirmekte zorlanıyor. YRP’den istediği desteği alamadı, partisinde de MHP adaylarını destekleme konusunda sıkıntı var.

MHP ile işbirliği rahatsızlık verdi
Cumhur İttifakı'nın liderleri TCG Anadolu gemisinin teslim törenine katılmıştı. (Fotoğraf: Depo Photos)

Siyasi partilerin adaylarının büyük çoğunluğunu belirleyerek seçim startını vereceği önemli bir hafta başlıyor. Erdoğan’ın iki ayaklı yerel seçim stratejisinin hayata geçmesini sağlayacak adımların sonuçları da bu hafta büyük ölçüde görülecek. Erdoğan iki ana yörüngeden yerel seçim çalışmalarını sürdürüyor: Cumhur İttifakı ortaklarıyla işbirliğini sürdürmek ve rakiplerini kavga ettirerek zayıflatmak…

Önceki tüm seçimlerden farklı olarak seçimin simgesine dönüşen Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları belli bir şekilde yarışa başlayan CHP’nin eli daha rahat. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nı belirleme konusundaki sıkıntısı biliniyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi Mansur Yavaş gibi güçlü bir aday karşısında baştan kaybedilmiş bir seçim gibi görünse de Cumhur İttifakı, İstanbul iddiasını koruyor. Bunun için öncelikle güçlü bir aday arayışında yoğunlaşılıyor.

“İmamoğlu’na kaybettirmek” için hem Karadenizlilere hem Kürtlere hem muhafazakarlara hem sekülerlere sempatik gelecek, hem deprem riski ile karşı karşıya olan kenti güçlendirme konusunda inandırıcı olacak, hem becerikli hem çalışkan hem dürüst olacak ve en önemlisi de Saray’a bağlı olacak, İstanbul’dan devşireceği güç Erdoğan’ın otoritesi için tehdit edici olmayacak. İmamoğlu’nun karşısında iddialı olabilmesi için tüm bu özelliklere sahip birini bulmanın güçlüğü ortada.

Kamuoyu araştırmalarına göre AKP’nin çıkartması olası her adayının bir miktar da olsa önünde görünen Ekrem İmamoğlu’nun da güçlükleri bulunmasına karşın AKP’nin güçlüğü daha fazla görünüyor.

ERDOĞAN İKİ CEPHEDE BİRDEN

Erdoğan, İstanbul adayını ararken diğer yandan da hem ortakları ile işbirliğini sürdürme hem de rakip cephede kavga çıkartma stratejisini hayata geçirmeye başladı. Önce Cumhur İttifakı’nın ikinci büyük ortağı MHP ile işbirliğinin sürdürülmesi konusunda uzlaştı, ardından da küçük ortaklar YRP ve HÜDAPAR’ın desteğini almaya yönelik adımları attı.

MHP ile AKP arasında 28 Mayıs’ın hemen ardından başlayan komisyon çalışmaları sonunda gelinen noktada 30 büyükşehir ile 29 ilde ittifak yapılması kararlaştırıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, 30 büyükşehrin 28'inde AKP adayı, Manisa ve Mersin'de ise MHP adayının destekleneceğini açıkladı. Kalan 51 ilin 29'unda da ortak adayla yarışacaklarını söyledi. Esas yoğun çalışma belediye meclis üyeliklerinin paylaşımında yaşandı, o da büyük ölçüde kağıda döküldü.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan görüşmeden yansıyan “Birliktelik” fotoğrafının ardından HÜDAPAR’la da bazı belediye meclis üyelikleri paylaşımı ile ittifakın sürdürülmesi konusunda uzlaşma sağlandığı bilgileri kulislere sızdı. Ancak bu fotoğrafın, HÜDAPAR’ın tam seçmenlerinin bu fotoğraf karesinin gereğini yapacağı anlamına gelmediği de kulislere yansıdı. İktidarın özellikle Gazze politikası ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yönelik politikalarının bu partinin seçmenleri arasında tereddütlere yol açtığı yorumları da yapılıyor.

YRP “HAYIR” DEDİ

En zorlu görüşme YRP ile yapıldı. YRP Genel Başkan Yardımcısı ve Elif Erbakan’ın da eşi olan Mehmet Altınöz görüşmeler başlamadan kasım ayı sonunda “Yerel seçimlere AKP ile birlikte girmeyeceğiz” dedi. Altınöz, bunun gerekçesini de “AK Parti 2019 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara’yı kaybetti. AK Parti kaybettiğine göre, bu seçimde de YRP kazanacağına göre, gelsinler adaylarımızı desteklesinler. Biz neden kaybedenin yanında olalım” diye açıkladı. Bu sözlerin pazarlık başlamadan el yükseltme amaçlı bir strateji olduğu söylense de Erdoğan-Erbakan görüşmesinden uzlaşma çıkmadı. YRP görüşmeden önce çok sayıda adayını açıkladı ve 81 ilde seçime tek başına girme kararlılığında olduklarını açıkladı. Erdoğan’ın İstanbul seçim sonuçlarını etkileyecek oy potansiyeline sahip olması nedeniyle önemsediği YRP ile işbirliğinin hayata geçmemesi Saray’da yapılan hesabı bozdu. 14 Mayıs seçiminde yüzde 2,8 oy alan YRP’nin İstanbul’daki oyunun en az yüzde 4 olduğu hesaplanıyor. Bu da aday çıkartmaları durumunda AKP Büyükşehir Belediye Başkan adayının seçimi kazanmasını riske sokacağı gibi bazı muhafazakar ilçelerde de oyları bölerek Cumhur İttifakı adayı karşısındaki adayın şansını arttıracak bir etki yapabilecek.

KOMŞUDA KAVGA ÇIKARTMA ÇABASI

Erdoğan’ın yerel seçimlere dönük stratejisinin bir başka ve en önemli ayağını da rakibi zayıflatma stratejisi oluşturuyor. İYİ Parti ile CHP arasındaki işbirliğinin bozulmasında AKP’nin ya da MHP’nin ne kadar katkısı olduğu bilinmiyor ama etkili olduklarına kesin gözüyle bakılıyor. Özellikle de iktidar olanaklarının çok önemli bir unsur olarak kullanıldığı ifade ediliyor.

Bunun yanında İstanbul’da ciddi bir oy potansiyeline sahip olan DEM Parti’nin güçlü bir adayla seçime gitmesini sağlamaya dönük girişimler sürdürüyor. Önce Başak Demirtaş’ın aday olacağı propagandası yapıldı, bunun olmayacağı anlaşılınca şimdi de Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın adı dillendiriliyor. CHP’nin Kürt seçmenlerde rahatsızlık yaratacak bazı pozisyonlara zorlanması bir yana diğer yandan da Kürt sorununun çözümüne yönelik örtülü mesajlar gönderiliyor ve bazı etkili isimlerle temaslarda bulunuluyor.

Bir yandan da CHP içinde Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu kavgası yaşandığı haberleri yandaş medyanın sayfalarında sıklıkla dillendiriliyor. Tüm bu karşı ataklar şimdilik hem Özel hem İmamoğlu tarafından yalanlanarak boşa çıkartılıyor. CHP Kürt seçmende rahatsızlık yapacak adımları atmama konusunda da titizleniyor.

DEM Parti’nin CHP’ye yapacağı iade-i ziyaret beklenirken 12 askerin ölümü nedeniyle bu buluşma şimdilik ertelendi ama önümüzdeki günlerde bu buluşmanın gerçekleşeceği konuşuluyor.

AKP TABANI HUZURSUZ

Tüm bunların yanında şimdilik dikkati çekmeyen ancak AKP Genel Merkezi’nde çözümü için çaba harcanan bir başka sorun daha yaşanıyor, AKP örgütünde MHP ile yapılan anlaşmaya ilişkin rahatsızlıklar görünür oldu. 30 büyükşehrin 28'inde AKP adayı, Manisa ve Mersin'de ise MHP adayının desteklenmesi, kalan 51 ilin 29'unda da ortak adayla seçime gidilmesi kararı görev bekleyen AKP’lileri küstürdü. MHP’nin kamu bürokrasisinde kadrolaşma konusunda AKP ile at başı giden pozisyonunun yarattığı rahatsızlığa belediye başkan adaylığı paylaşımı ve MHP lehine olduğu söylenen belediye meclis adaylıkları paylaşımının yarattığı rahatsızlık da eklendi.

Görünen o ki yerel seçimlerde büyük şehirleri geri alarak, oylarının düşmesini engelleyerek zorla kazandığı genel seçimin yaralarını sarmak, gücünü tahkim etmek isteyen Erdoğan’ın işi o kadar kolay değil. Komşuda yangın çıkartmaya çalışırken kendi evindeki kıvılcımlar her an alevlenebilir…