Zaragoza- Sağ rüzgarın Avrupa’da solun her rengini nasıl soldurduğuna tanık olan, İtalya’da Berlusconi’nin tekrar iktidar oluşunu şaşkınlıkla izleyen...

Zaragoza- Sağ rüzgarın Avrupa’da solun her rengini nasıl soldurduğuna tanık olan, İtalya’da Berlusconi’nin tekrar iktidar oluşunu şaşkınlıkla izleyen ve İngiliz yerel seçimlerinde Londra’nın bile sağın eline geçişi karşısında nutku tutulanlar, İspanyol sosyalistlerinin (PSOE) Zapatero liderliğindeki ikinci zaferinin kıymetini daha iyi anlıyorlar. Gerçi, Zapatero’nun zaferi PSOE’nin solundaki partilerin gerilemesi pahasına geldi ama, İtalya’daki büyük hezimetten sonra, bunu bir “tefarruat” sayma eğilimi baskın buralarda.

 

Bugünlerde tam bir şantiyeye dönüşmüş Zaragoza, derisini değiştiren yılan gibi, tepeden tırnağa yenilerek 14 Haziran’da açılacak olan EXPO 2008’e hazırlanıyor. İnsan, bu kadar kısa bir süre içerisinde böyle muazzam bir değişim yaşanabildiğine tanık olunca, İzmir’in EXPO 2015’i Milano’ya kaptırmasına yanıyor. Öyle yanıyor ki, içinden “Berlusconi’nin Milanosu” gibi anlamsız “ideolojik” yakıştırmalar yapmaktan geri duramıyor, bu yakıştırmaların “Peki, İzmir de Erdoğan’ın o zaman” tepkisiyle karşılaşabileceğini hesap etmeden.

 

İspanya’daysanız eğer, müzikten ve şaraptan anlayan birileriyle olmanızda fayda var. Hasan Kahvecioğlu, Kıbrıslı meslektaşım-dostum, şarabı bilmem ama müzik konusunda epey birikimli. Ondan öğreniyorum ki; Flamenko sanatçısı Juan Pena yeni albümünde Marquez’in eserlerinden derlediği sözleri bestelemiş. “Marquez’in harika gerçekçiliğinin Flamenko ezgilerine uyarlanması büyük bir müzik olayı ve muhteşem bir sentez”, diyor Hasan.

 

Özgürlük böyle göz kamaştırıcı sentezlere yol açıyor, diktatörlük ise “sahtekârlık” demek. Franco’nun “imaj” uğruna yaptığı sahtekarlığın hikâyesini de Hasan’dan diliyorum: “Franko, 1968 yılında ülkesinden televizyon yapımcılarını ve müzik şirketlerini lobicilik yapmak üzere Avrupa’ya göndermiş ve Eurovision’da İspanyol şarkıcı Massiel’in ‘La la, la’ şarkısının birinci gelmesi için kulis yaptırmış... O günlerde pek popüler olan Cliff Richard’ın ‘Congraculations’ adlı şarkısı böylece bir tek puanla Eurovision’u kaybetmiş...”

 

Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) İspanya şubesinin EXPO 2008 vesilesiyle düzenlediği toplantıdayız ama bizim gündemimizde “medya-siyaset ilişkileri”, “gazetecilerin örgütlenme” sorunları gibi konular var. Yahya Kemal “zil, şal ve gül”le ansa da buraları, o denklemde “kan” baskın bir yere sahiptir benim kafamda, Franko diktatörlüğü yüzünden.

 

Aragon’da, şimdi sokaklarını arşınladığım Zaragoza’da İspanya İç Savaşı’nın unutulmaz çatışmaları yaşandı. Bölgenin güçlü anarşistleri, Barcelona’dan gelen anarşistlerin de desteğiyle savaşın ilk günlerindeki ayaklanmayı bastırdılar. Aragon Cephesi direniş destanlarının yazıldığı bölgelerden oldu. Zaragoza yakınlarındaki Belchite muhaberesi cumhuriyetçiler açısından iç savaşın unutulmazları arasına yazıldı.

 

Andres Mourenza sosyalist hükümetin yürürlüğe soktuğu “Tarihsel Bellek Yasası” üzerine BirGün’de yazdığı yazıda faşizmin bu ülkeye neler yaşattığı anlatmıştı: “İç Savaş sürecinde falanjistlerin kontrolündeki bölgelerde ya da savaş sonrası dönemde çok karşılaşılan durumlardan biri şudur: Akşam olur. Adınız diyelim ki Jose’dir. Cumhuriyetçi ya da ilerici düşünceleriyle bilinen birisinizdir. Kapınız çalınır. Falanjist partinin iki ya da daha fazla üyesi karşınızda durmaktadır. ‘Haydi Jose’ derler, ‘Bizimle gel. Bir yürüyüşe çıkalım’. Herkes o yürüyüşün ne anlama geldiğini bilir. Dayakla başlayan yürüyüşlerin sonu ölüme çıkar hep. Kurban herhangi bir yere gömülür.”

 

Neyse ki, İspanya, on binlerce insanın o tür yürüyüşlere çıkarıldığı o günleri geride bıraktı. Unutmadan, unutturmadan!

Financial Times’ın Madrid büro şefi Leslie Crawford, İspanya’nın nereden nereye geldiğini şöyle anlatmıştı geçen gün: “1968’de İspanya’da prezervatif yasaktı. Homoseksüellik suçtu. Kadınlar eşlerinin izni olmadan banka hesabı açamazdı. Şimdi ise prezervatifler kokulu, ‘gay’ler evlenebiliyor ve kadınlar, sosyalist Zapatero kabinesinde çoğunluğu -9 kişi- oluşturuyor.”