Soru: 3,5 yıldır çalışmakta olduğum işyerimden performans düşüklüğü sebebiyle işten çıkarıldım. İşverenin kıdem tazminatımı ödemiş olması dava açmama engel midir? Ayrıca işten ayrılırken bana ibraname de imzalatmışlardı. Bu dava açmam bakımından sorun teşkil eder mi?

Yanıt: Sorunuzun birkaç farklı yönü var bunlara ayrı ayrı yanıt vermeye çalışalım:

Öncelikle çalışma hayatımıza 2003 yılında giren 4857 Sayılı İş Kanunu gereğince işçiler bakımından iş güvencesi kavramı söz konusudur. Yasa bu kapsamdaki işçilerin iş sözleşmesinin sona erdirilmesini keyfilikten çıkartarak “geçerli bir nedene” bağlamaktadır. Konuya ilişki madde aynen aşağıdaki gibidir:

“Feshin geçerli sebebe dayandırılması

Madde 18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.”

Madde metninden de anlaşılabileceği gibi bir işçinin iş sözleşmesi işçinin yeterliliğine (performans) bağlı nedenlerle sona erdirilebilir. Ancak işverenin bu nedenle gerçekleştireceği fesihler bazı usullere bağlıdır. Bunların başında da işçiden fesih öncesi savunma alınması gelmektedir. Gerçekten de yine Kanunun devam eden maddesi bu konuya düzenleme getirmektedir:

“Sözleşmenin feshinde usul

Madde 19 - İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.”

Dolayısı ile size burada sormamız gereken öncelikli soru performans gerekçesi ile işten çıkarıldığınıza göre fesih öncesi sizden savunma alınıp alınmadığıdır. Şayet savunmanız alınmamışsa zaten fesih baştan itibaren geçersiz sayılacaktır. Bununla birlikte savunmanız alınmış olsa dahi işçinin itirazı koşulunda işverenin bu gerekçesini (performans düşüklüğü) kanıtlaması da gerekecektir. Aksi halde fesih yine geçersiz kabul edilecektir. Konuya ilişkin bir Yargıtay karar özeti aşağıda yer almaktadır:

“Somut uyuşmazlıkta mahkemece davacının is sözleşmesinin davacı isçiye önceden objektif ölçütlerle belirlenen ve bir sisteme dayanan bir performans değerlendirme sistemi sunulmadığının, davacının çalıştığı süre dikkate alındığında performans düşüklüğü gerekçesinin ispatının davalı işverence yapılamadığının, davacıya varsa performans düşüklüğünün giderilmesi için süre dahi verilmediğinin, davacının savunmasının alınmaksızın is akdinin geçersiz şekilde feshedildiğinin kabulü yerindedir.(Y 9. H. D. 2015/26541 2016/3504  K. 22.02.2016)”

İşverenin fesih esnasında kıdeminizi ödemiş olması zaten geçerli fesihlerde bir zorunluluktur. Dolayısı ile dava açmanıza bir engel teşkil etmez. Ayrıca sorunuz içinde yer alan ibranameyi imzalamış olmanızın yine dava açmaya bir etkisi yoktur. Aşağıda sunduğum Yargıtay karar özeti de bunu doğrular niteliktedir:

“Davacı tarafından ibranamenin imzalanmış olmasından işe iade davası açılmasına engel teşkil etmediği, bilirkişi raporunu dosya kapsamı ve delillere uygun olarak hazırlanıp denetime imkan sağladığı yeni bilirkişiden rapor alınmasına gerek olmadığı yeni rapor alınmamasının eksiklik oluşturmadığı, ilk derece mahkemesi kararının objektif değerlendirmeye dayalı istinaf sebebin karşılar nitelikte olduğu kanaatine varılarak HMK 353/1-b-1 maddesine göre davalı vekilinin istinaf talebini ESASTAN REDDİNE karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. (T. C. İST. B.A. M. 25. H. D. E. 2023/570 - K. 2023/1223- T. 04/07/2023)”

Netice itibarı ile kıdem tazminatınızın ödenmiş olması ve ibraname imzalamanız işe iade davası açmanıza bir engel teşkil etmemekle birlikte dava öncesi en geç 1 ay içinde arabulucu sürecinin başlatılması gerekir. Tüm bu konularla ilgili hukukçu desteği almanız sağlıklı sonuç almanızı sağlayacaktır.