Soru: Öğrenciyken trafik kazası geçirdim ve ayağım kırıldı bir süre sonra merdivenlerden düşerek ayağım aynı yerden kırıldı. Uzun süre yürüme ayakta durmada üzerine oturmada çok ağrım oluyor acı çekiyorum ve basamıyorum. Doğum borçlanması yaparak stajyerlikten SGK ile malulen emekli olabilir miyim?

Cevap: Öncelikle geçmiş olsun. Bir kişinin malulen emekli olabilmesi SGK Sağlık Kurulu kararı ile olabiliyor. Tabii ki prim ödeme gün şartlarını da yerine getirmiş olmak lazım. 10 yıllık sigortalılık süresini ve 1800 gün prim gününü doldurmuş olmak öncelikli şart (eğer kişi, başkasının bakımına muhtaç bir şekilde malul kalmışsa bu kez 10 yıllık sigortalılık süresi aranmaz ve 1800 prim günü yeterli olur). Malulen emekli olabilmek için yukarıda belirttiğimiz prim ödeme gün sayısı dışında ikinci şart, çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp olduğuna dair sağlık kurulu raporudur.

Dolayısı ile söz konusu prim ödeme şartlarını yerine getiriyorsanız SGK Sağlık Kurulu’na başvurup rapor için yönlendirecekleri devlet hastanesinden heyet raporu almanız ve kurula sunmanız gerekiyor. İkinci sorunuza gelecek olursak: Bilindiği gibi halen yürürlükte olan mevcut yasa kapsamında stajyerlik süresince emekli olmayı sağlayan uzun vadeli sigorta kollarına prim ödenmediğinden bu süreler sigorta başlangıcı olarak değerlendirilmiyor.

KIDEM TAZMİNATIMI PEŞİN ALABİLİR MİYİM?

Soru: Yaklaşık 8 yıldır çalışmakta olduğum işyerimden küçülme var denilerek işten çıkarıldım. Ekonomik kriz nedeni ile işime son verileceği söylendi. Fesih bildirim yazısı hazırlanmış ancak tazminatlarımın taksitler halinde tarafıma ödeneceğini bildirildi. Ben bu belgeyi imzalamış olursam ileride tazminatımı peşin olarak alabilir miyim? Taksitlendirmeden dolayı faiz talep etmek hakkım olur mu?

Cevap: Öncelikle belirtmeliyiz ki yasa gereği olarak işçinin kıdem tazminatı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihte derhal nakden ve defaten (bir seferde) ödenmelidir. İşçinin rızası olmaksızın kıdem tazminatının taksitlendirilebilmesi mümkün değildir. Siz şayet işverenle taksitlendirme konusunda bir anlaşmaya varıp bu durumu kabul ederseniz daha sonra tazminatın tamamını ve faiz talep edebilmeniz mümkün değildir. Faiz ancak işverenin yaptığı ödeme planına uymaması yani taksitleri geciktirmesi durumunda mümkün olabilir. Ayrıca böyle bir gecikme durumunda işverenin tazminatın tamamını bir seferde ödemesi zorunlu hale gelir. Konuya ilişkin bir Yargıtay karar özetini aşağıda sunuyorum:

“Kıdem tazminatının taksitler halinde ödenmesini kabul eden işçi, bu konuda iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürüp kanıtlamadığı sürece faiz hakkından vazgeçmiş sayılır. Taksitlerin zamanında ödenmesi durumunda ayrıca faize hak kazanılamaz. Bu konuda daha sonraki taksitlerin ödemesi sırasında ihtirazı kayıt ileri sürülmesinin sonuca bir etkisi yoktur. Ancak, taksitlerden bir ya da bazılarının gününde ödenmemesi durumunda hak kazanılan kıdem tazminatının tamamı için faize karar verilmelidir. İşçinin taksitli ödemeyi öngören ödeme planını kabulü, ancak taksitlerin gününde ödenmesi halinde işveren yararına sonuç doğurur.

Taksitler gününde ödenmediğinde işçinin taksitli ödeme anlaşmasıyla bağlı olduğunda söz edilemez. İşçi, işverence anlaşmaya uyulacağı varsayımı ile taksitli ödemeyi kabul etmiş sayılmalıdır. İş hukukunda işçi yararına yorum ilkesi de bunu gerektirir. Bu itibarla, kıdem tazminatının taksitler halinde ödenmesini öngören anlaşmanın işverence ihlali halinde işçi, kıdem tazminatının tamamı için fesih tarihinden itibaren faize hak kazanır. Daha önce yapılan ödemeler de Borçlar Kanununun 84 üncü maddesi uyarınca öncelikle faize ve masraflara sayılmalıdır ”

(Y. 9. H. D.  E. 2009/36361

K. 2012/1770 T.25.01.2012)