Tam Gün Tasarısı sonunda Meclis’e geldi… Önceki günü başlayan görüşmelerin dün tamamlanması bekleniyordu. Başbakan’a, Sağlık

Tam Gün Tasarısı sonunda Meclis’e geldi… Önceki günü başlayan görüşmelerin dün tamamlanması bekleniyordu.
Başbakan’a, Sağlık Bakanı’na göre her şey çok güzel olacak… Hem hastalar, artık muayenehaneye gitmek zorunda kalmayıp, memnun kalacak… Hem de hekimler, yüksek ücretler alıp, mütehassis olacak.
Ve fakat, ne var ki… Başta Türk Tabipleri Birliği (TTB)… Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)… Sağlık örgütleri böyle düşünmüyor… Tasarıya şiddetle karşı çıkıyorlar.
•••
Tam Gün Yasalaştıktan sonra… Geçiş süreci de tamamlanınca… Gündüz kamuda çalışan doktorlar akşam da muayenehanede ya da özel hastanede çalışamayacak.
Normal olarak… Normal bir vatandaşın… “İyi de zaten normali bu değil mi?... O zaman kim, niye karşı çıkıyor?” diye düşüneceği bir durum.
Normal olarak… Normal bir hekimin de böyle düşünmesi gerekirdi zaten.
Bütün gün hastanede çalış… Sonra git bir de muayenehanede mesai yap… Hafta içi yetmedi, hafta sonu da çalış… Ekstradan nöbet tut… Gecenin bir yarısında ameliyata git…
Oysa şimdi ne güzel… Mesaini tamamla, maaşını al… Evine dön, geç televizyonun karşısına… Senden rahatı yok.
Zaten… Geçmişte de benzer bir Tam Gün Yasası çıkmıştı… Sağlık çalışanları da, hekimler de; TTB de üstelik… Normal olarak Yasa’yı desteklemiş… Desteklemekle kalmayıp, Sağlık Bakanlığı’yla birlikte çalışmıştı.
Şimdi neler oluyor öyleyse?
•••
Geçmişteki Tam Gün hekimlere, sadece hekimlere değil bütün sağlık çalışanlarına önemli haklar sağlamıştı.
Oysa şimdi… Bakmayın ortalıkta dolaşan “doktorlar on bin, on iki bin, on yedi bin lira maaş alacak” laflarına… Onlar tamamen hayal ürünü… Askeri hekimler dışında kalanlara ücret artışı filan yok.
Dahası ortada Kamu Hastane Birlikleri diye bir Tasarı daha var… Devlet hastanelerini piyasa aktörlerine çevirecek… Sonra da özelleştirecek bir tasarı.
Üstelik bir de özelleştirme var sağlıkta.
Yetmediyse, beğenmediyseniz; taşeronlaştırma da var.
Bu durumda… Normal olarak… Doktorlar da, diğer sağlık çalışanları da… Bugün taşeron işçilerinin başına gelenlerin yarın kendi başlarına da geleceğini görüyorlar.
Her tür angaryaya, iş güvencesiz çalışmaya, düşük ücretlere, işten atılmaya, işsizliğe mahkûm olacaklarını biliyorlar... Bildikleri için karşı çıkıyorlar.
Mevcut Tam Gün Yasa Tasarısı’na karşı çıkıyorlar… Yoksa kendi tasarıları çoktan hazır, zaten.
•••
Sahi, bir de şu var…
Tam Gün Yasası gelecek, bıçak parası kesilecek… Vatandaş artık, sağlık hizmeti alabilmek için ekstra para ödemeyecek.
Ne kadar güzel, ne kadar iyi de…
Peki şu özel hastanelerde ödenen… Daha dün yüzde otuzdan yüzde yetmişe çıkan… Yarın önce yüzde yüze, sonra yüzde sonsuza çıkacağı belli olan “ilave ücret” ne oluyor?
Ya şu her geçen gün artan, genişleyen, yayılan katılım payları ne oluyor?
Kimse kimseyi kandırmasın… Sağlığın bu kadar kârlı bir alan haline geldiği… Sağlıkta bu kadar çok paranın döndüğü… Vatandaşın, sağlık hizmeti alırken bu kadar çok para ödemeye mecbur kaldığı bir dönem olmamıştı şimdiye kadar.
Mesele vatandaşın para ödeyip ödememesi değil.
•••
Mesele; şu adına “reform” dedikleri Sağlıkta “Dönüşüm” Programı… Sağlıkta Piyasalaşma Programı.
Piyasanın işleyebilmesi için… Tıpkı ilkel sermaye birikimi sürecindeki gibi… Küçük zanaatkârın tasfiye edilip… Pazarda emek gücünden başka satacağı hiçbir şeyi olmayan “özgür” bireye dönüşmesi gerekiyor… Sendikasız, örgütsüz, güçsüz ve güvencesiz olarak; mümkünse.
Özelde de, kamuda da… Piyasanın kurallarının hâkim olabilmesi için… Hekimlerin her türlü pazarlık gücünün kırılması, ellerindeki bütün kozların alınması gerekiyor.
TTB’nin de, SES’in de,  sağlık çalışanlarının da karşı çıkmaları bundan.
“Tam Gün” asla sadece “Tam Gün” değil, kısacası.