Soru: Bir çalışanımız iş yeri ile ilgili olmayan yargılandığı bir suçtan dolayı 6 ay hapis cezası aldı. Biz de devamsızlığın başladığı gün SGK çıkışını bildirdik. Bu durumda işçiye ödememiz gereken bir tazminat doğuyor mu?

Cevap: İş Kanunu’nda işverene işçinin iş sözleşmesini (haklı nedenle) fesih hakkı veren maddeler 25. Madde ile düzenlenmiştir. Bunlar sırasıyla:

25/1 - Sağlık sebepleri,

25/2 - Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri,

25/3 - Zorlayıcı sebepler,

25/4 İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17. maddedeki bildirim süresini aşması.

Bu maddeler içinde işçiye sadece 25/2 yani ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller çerçevesinde yapılan fesihlerde işverenin bir tazminat ödeme yükümlülüğü yoktur. Bunun dışında 25/1, 25/3 ve 25/4. maddeler nedeniyle yapılan fesihlerde işçiye kıdem tazminatının ödenmesi gerekir. Bu arada hemen belirtmeliyiz ki 25/1 ve 25/3. maddeler kapsamında yapılan fesihlerde ihbar (bildirim) sürelerine uyulmaması koşulunda işçiye ihbar tazminatının da ödenmesi gerekir. 25/4 yani tutukluluk halinde ise işçiye sadece kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.

Şimdi buradan hareketle sizin sorunuza dönecek olursak;

Siz işçinin “Devamsızlığın başladığı gün SGK çıkışını bildirdik” diyorsunuz. Ancak 25/4. Madde açık bir biçimde işçinin devamsızlığının işyerindeki kıdemine (çalışma süresine)  göre tespit edilecek ihbar süresini aşması koşulunda işverene fesih hakkı tanımaktadır. Yani siz bu durumda işçinin devamsızlığının ihbar süresini aşmasını beklemeden çıkışını SGK’ye bildirmiş oluyorsunuz. Oysa ihbar süresinin sonunda çıkış işlemi uygulamalıydınız. Ardından da işçinin var ise ücret, kullanmadığı yıllık ücretli izin hakkı, kıdem tazminatı gibi tüm işçilik haklarını ödeyerek fesih işlemi yapmalısınız.

Bu arada belirtmeliyiz ki işçinin tutukluluk ve/veya gözaltı süresi iş yerindeki ihbar öneli (bildirim) süresini aşmıyorsa işverenin bu durumda haklı fesih hakkı doğmayacağından işçiye ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesi gerekeceği gibi işçi işe iade davası da açabilir. Bu konuya ilişkin örnek bir Yargıtay karar özetini aşağıda sunuyorum:

“Somut olayda, davacının 16.11.1987-10.08.2009 tarihleri arasında davalı belediyeye ait iş yerinde çalıştığı, 4857 sayılı Kanun’un 17. Maddesine göre 8 haftalık ihbar öneli bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacının, işle ilgisi olmayan ve işyeri dışında işlediği bir suçtan dolayı 10.08.2009-24.09.2009 tarihleri arasında tutuklandığı ve tutuklu kaldığı sürenin 8 haftalık ihbar önelini aşmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, iş sözleşmesi davalı işverence haklı veya zorlayıcı nedenlerle feshedilmediğinden, mahkemece, davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteminin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." (22. HD. 2012/7525 E. 2012/27498 K. 07/12/2012)”