Sadece Türkiye’nin değil dünyanın da gözü Halep’te. Peki Halep neden önemli? Halep’in “düşmesi” sadece silahlı muhalifler ve Türkiye açısından kayıp olmayacak, aynı zamanda başından bu yana Suriyeli muhalifleri destekleyen ABD liderliğindeki koalisyonun da yenilgisi anlamına gelecek. Sekiz maddede Halep’in Suriye rejimi, muhalifler, bölge ve Türkiye açısından önemi...

1- Başbakan Davutoğlu’na “Direnişi Kahramanmaraş, Stalingrad gibidir” dedirten Halep, Suriye’nin ikinci büyük kenti. Ülkenin sanayi ve ticaret başkenti. IŞİD’in elindeki Rakka’dan farklı olarak Türkiye’ye yakın olması nedeniyle son derece stratejik önemde. Halep bölgesel ilişkilerin geçiş noktası. Halep’i kim elinde tutarsa psikolojik üstünlüğün yanı sıra askeri ve siyasal üstünlüğü de ele geçirmiş olacak.

2- Suriye ordusunun Hizbullah ve Rusya’nın desteğiyle dört yıldır kuşatma altındaki Nubbul ile Zehra’yı almasıyla Halep ile Kilis arasındaki bağlantı koparılmış oldu. Kilis’ten başlayıp Öncüpınar sınır kapısından geçerek Azez’e, oradan da Nubbul ve Halep’e uzanan koridor Türkiye üzerinden silahlı gruplara lojistik ve askeri desteğin sağlandığı yerdi.

3- Silahlı muhaliflerle Türkiye’nin bağlantısının kesilmesiyle Halep’in kenar semtlerini elinde tutan gruplar yalıtılırken, rejimin Lazkiye’den İdlib ve Halep koridorunda ilerleyerek muhalifleri bir alanda sıkıştırmasının önü de açıldı. Halep’i ele geçiren ülkenin kuzey sahasına da hükmetmiş olacak.

4- Halep’in “düşmesi” halinde muhaliflerin elindeki diğer bölgelerin rejim kontrolüne geçme riski daha da kuvvetlenmiş olacak. İdlib’in kaybedilmesinin ardından Halep’in rejim için önemi daha da arttı. Haseke hariç kuzeydeki hakimiyetini neredeyse büyük oranda kaybeden rejim kentteki mevcut hattın korunmasına ve aynı zamanda Halep - Hanasır - Hama - Lazkiye hattının tutulmasına ciddi bir anlam yüklüyordu. Eğer rejim Halep hattını koruyamazsa kuzeydeki varlığını tamamen kaybederek Şam - Humus - Lazkiye hattına sıkışacak.

5- Muhalifler için Halep’te tam anlamıyla hakim olmanın ciddi bir moral getirisinin yanı sıra Türkiye ile bağlantı yolunun tamamen güvenceye alınması ve kentin ele geçirilmesiyle birlikte, Halep’in yeniden ekonomik pozisyonunu kazanması gibi fiili artıları da olacak. Halep’in tamamen ele geçirilmesi muhalifler açısından kuzey savaşının birinci aşamasının başarıyla bitirilmesi anlamını da taşıyor. Cihatçılar açısından Halep’in düşmesinin ardından savaşın artık daha güneye taşınması temel hedef olacak.

6- Halep’in “düşmesi” halinde yeni göç dalgası yolda. Yüz binlerce yeni mültecinin sınıra dayanması bekleniyor. Bombardımanın sürmesi, çatışmaların artmasıyla birlikte toplam bir milyon kişinin kenti terk etmesinden bahsediliyor.

7- Nubbul ve Zehra’ya yönelik kuşatmanın kırılmasıyla Halep’teki cihatçı çetelerle bağı kopan AKP’nin, Suriye’nin kuzeyinde “tampon bölge” kurma hayalleri de “şimdilik” suya düşmüş oldu. Davutoğlu AKP’nin tampon bölge istediği yerleri “Halep’in kuzeyi, İdlip’in Türkiye sınırına yakın yerleri, Lazkiye’nin kuzeyi” diye sıralamıştı.

8- Halep-Türkiye hattının kesilmesiyle AKP Türkiyesi’nin “kırmızı çizgisi” Kürtlerin de eli rahatladı. ABD ile krize yol açan ve Erdoğan’ın “Ey Amerika müttefikin biz miyiz PYD mi?” çıkışına sahne olan PYD’nin Afrin’in doğusundan Azez’e oradan da Cerablus’a ilerlemesi kolaylaştı. Böylece kırmız çizgi “Fırat’ın batısı” da aşınmış olacak!