Nursel Tanrıverdi 17 yıllık öğretmen.

Kağıthane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğretmendi, 7 Şubat 2017 tarihli, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile işten atıldı.

Çünkü Eğitim Sen üyesiydi. İstanbul’da aynı gün Tanrıverdi’yle birlikte 200 Eğitim Sen’li akademisyen ve öğretmen işsiz kaldı.

İhraç edilenlerden bir diğeri de 42 yıldır öğretmenlik yapan Selvi Polat’tı.

İşten çıkarıldıktan birkaç hafta sonra ihraçlara karşı eylem yapmaya başladılar. Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’ndaki oturma eylemlerini, arada bir polis tacizi olsa da genel olarak sorunsuz tamamladılar.

Ta ki seçim stantları kuruluncaya dek. Seçim stantlarıyla yan yana durmaları istenmedi ve kampanyaların başlamasıyla düzenli olarak gözaltına alınmaya başladılar.

Nursel Öğretmen o dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı:

“İki hafta boyunca polis saldırıları oldu, ihraçlara karşı eylem yapan 90’a yakın kişi bu saldırılarda gözaltına alındık. Her gözaltımızda Vatan Emniyet’e götürüldük. İşkence yoğundu, kaba dayak, ters kelepçe ve her seferinde parmak izi alma... Dört kez gözaltına alındık. KESK eylemleri seçim sonrasına erteledi…”

İki öğretmen, seçim sonrası eylemlerine kaldıkları yerden devam etti. Gözaltılar da tabii.

Geçen hafta yine gözaltına alındılar, bir gün karakolda tutulup savcılıkta ifadeleri alınmadan tutuklama talebiyle hâkimliğe sevk edildiler. Hâkimlikten yine adli kontrolle serbest bırakıldılar ama ‘acayip’ bir adli kontrolle.

Bakırköy 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararıyla, meydana 200 metreden fazla yaklaşmaları yasaklandı:
“Şüpheliler hakkında Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 109/3-L maddesi gereğince, hakkında kamu davası açılıp savunması alınıncaya kadar Bakırköy Cumhuriyet Meydanına 200 metreden fazla yaklaşmalarının yasaklanmasına…”

“…Adli kontrol tedbirinin gereklerine yasal ve haklı gerekçe olmadan uymaması durumunda tutuklanmasına karar verilebileceği hususunda şüphelilerin uyarılmasına karar verildi.”

Adli kontrolde ‘Vahşi Batı’ ekolünü yansıtan bu kararla, aslında öğretmenlerin eylem yapmaları da yasaklanmış oldu.
Yasağı ihlal edip meydana yaklaşırlarsa tutuklanacaklar.

Ama yine de “O meydana gideceğiz” diyorlar.