ABD Doları ve bilumum uluslararası para birimi karşısında son birkaç hafta içinde değerinin yaklaşık yarısını kaybeden Türk Lirası’na büyük darbe Trump’tan geldi. ABD başkanının ‘Türkiye ile şu an aramız iyi değil’ twiti’nin ardından Türk Lirası bir gecede yüzde 20 değer kaybetti ve o günden beri ‘Dolar kaç lira olacak’ diye fal tutuyoruz. Bu işin önemli ancak magazin kısmı. Düşüşün asıl nedeni Trump’ın Türk çelik ve alüminyum ürünlerine uygulanan gümrük vergilerini iki katına çıkarması.

Ardından muhafazakar Türkiye’nin bilinen bir yüzü yeniden ortaya çıktı: protesto etme özrü. Hatırlarsınız portakal bıçaklayarak Hollanda’yı ve kola şişelerini yola boşaltarak ABD’yi protesto etmişlerdi. Umarım üzerine ABD bayrağı sarıp kendini yakanlar da çıkmaz.

Muhafazakar sağ siyasetin iliklerine kadar Amerikancı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla onların protestoları hikâye. En nihayetinde onlar sol yumruğunu kaldırıp ‘6. Filo Defol’ diyenlere karşı ‘komünistleri tutukladık, 6 filo gelebilir’ diyerek ABD’ye kollarını açan bir gelenekten geliyorlar. Ama onları destekleyen vatandaşın kesinlikle sıkı bir ‘protesto nasıl yapılır’ eğitiminden geçmesi şart. Henüz ne tür bir yeni cumhurbaşkanlığı eğitimi uygulanacağını ve bunun kaç ay sıklıkla değiştirileceğini bilmiyoruz ancak okullara zorunlu ders olarak konabilir. Gerçi insanlara protesto öğretmek hükümeti cezaevi kapasitesi açısından zor durumda bırakacaktır.

Klişe bir söz olacak ama kapitalizmi ve onu temsil eden siyaseti protesto etmeden Amerika’yı protesto edemezsiniz. Hikayeden bir dava için ülkesini milletini bir gecede iki kat fakirleştiren bir hükümeti protesto etmeden kapitalizmi de Amerika’yı da protesto edemezsiniz.

Özelleştirme ve meşru ve gayri meşru sıcak para akışına dayanan kumarhane ekonomisi çökmüştür. Damat efendinin yeni model saçmalığı ülkedeki genel entellektüel çoraklaşmanın üst düzey yönetimdeki yansımasıdır. Çomarların, dalkavukların ve tetikçilerin biletinin kesilip işin ehli olanlardan yardım alınmalıdır.

Türkiye’de de Dünya’da da bol miktarda başarılı ve başarısız protesto vardır. İstabul’da, Londra’da, Roma’da Washington’da meydanları dolduranların başarısı ardından gelen eylemler ve değişimlerle ölçülür. Irak işgalinden sonra Tony Blair’i götüren de Vietnam Savaşı’nı sona erdiren de bu protestolar ve artçı etkileridir.

Kısacası en iyi protesto, eylemdir. Sembolik ve komik eylemler de önemlidir ve dikkat çeker. Silah alıp dağa çıkmanız gerekmiyor. En kolayından başlayabilirsiniz. Sokaklara, meydanlara çıkın; seçimlerde bir daha size kişisel kaprisleri yüzünden ihanet edenlere oy vermeyin; sizi temsil edenleri, en yerelinden ulusalına kadar, kenara çekin, kulağını burun ve görevden alın. Bu arada dalkavuklara ve tetikçilere de kanmayın. Unutmayın onlar için önemli olan alacakları ulufedir.

Henüz hızla fakirleştirildiğinin farkında olmadan elinde avucundakinin yarı yarıya değer kaybettiğini göremeyenlerin dolar alıp yakmak türünden protestoları bırakmasını umuyorum.

İyi haftalar ve bol şanslar.