12. CB’nin devlet olanaklarını kullanarak seçim propagandası yapması, Anayasa açısından ne anlama geliyor?
Önce şu hatırlatma yapılmalı: Başkanlık için 400 milletvekili istiyor ve hemen, parti adı vermediğini ekliyor.  Oysa, seçim bildirgelerinde başkanlık rejimi sadece AKP tarafından isteniyor. Açık olan, CB’nin AKP’ye oy istemek  için günde birkaç kez konuştuğu.
Anayasa’ya aykırılıklar zinciri, çökme ve çökertme kavramlarının ne anlama geldiğini açıkça ortaya koyuyor.  10+5 formülü, konunun vahametini ortaya koymak için kullanılabilir.
 
Önce 10 maddeyi sıralayalım:
» Egemenlik: Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz (md.6). Fiilȋ yetki, her gün birkaç kez kullanılıyor.
» Anayasa’nın bağlayıcılığı  ve üstünlüğü: Anayasa hükümleri, devletin bütün organlarını bağlayan temel hukuk kurallarıdır (md.11). CB ise, bu hükmü sürekli ihlâl ediyor.
» Dini, politikaya alet etme:  Kimse, kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz (md.24/son). CB, Sünnȋlik ve imam-hatiplik temelinde muhalefet partilerini vurmaya çalışıyor.
» Seçme ve seçilme hakkı: Seçimler, serbest ve eşit oyla yapılır (md.67). CB’nin seçimlere yönelik sürekli konuşmaları, her iki ilkeyi ihlâl edici etkiler yaratıyor.
» Parti ile ilişki: CB seçilenin parti ile ilişiği kesilir (md.101). CB, sürekli eski partisini savunuyor.
» Ant içme: “Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye... laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma... üzerime aldığım vazifeyi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma..., namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” (md.103). CB, ant ilkelerinin tamamen tersini yapıyor.
» Anayasanın uygulanması:  CB, “Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir” (md.104). Gözetme yetkisi bir yana, Devletin güçleri bunları bozma yönünde seferber edilmiş bulunuyor.
» Mahkemelerin bağımsızlığı: Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz (md.138). CB ise, açıkça talimat veriyor.
» Malȋ denetim: Sayıştay, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir ve giderlerini TBMM adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini inceleme, denetleme ve hükme bağlamakla görevlidir (md.160). CB, örtülü ödenekle halkın paralarını kendisi için kurmayı amaçladığı düzen için kullanıyor.
» Uluslararası yükümlülükler: CB’nin seçimlerde eşit yarışmayı bozucu propaganda çalışmaları, başta “serbest seçimler” için asgari koşullar koyan İHAS (1 no.lu ek protokol, md.1) gelmek üzere, Türkiye’nin taraf olduğu birçok uluslararası sözleşmeye ve üyesi bulunduğu uluslararası örgüt kurallarına açıkça aykırı (md.90).
Artı beş ihlal nedir? Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleridir (md.2):
» İnsan hakları: CB’nin sürekli seçim propaganda yapması, yurttaşların serbest tercih ve iradesini, eşit koşullarda bilgilenme hakkını ve ifade özgürlüğünü engelliyor. Bütün konuşmaları, başta TRT gelmek üzere birçok TV kanalı tarafından canlı olarak veriliyor. Halkın haber alma hakkı bloke edilmiş oluyor.
» Demokrasi: Serbest seçim ilkesine gölge düşürdüğü için demokrasiyi ihlâl ediyor.
» Lâiklik: Siyasal propagandayı din ve dince kutsal sayılan duyguları kötüye kullanarak yapıyor.
» Sosyal devlet: Anayasa’ya aykırı harcamayı örtülü ödenekten dilediği gibi yaparak, bütçe harcamalarının toplumsal eşitliğin sağlanmasına yönlendirilmesini engelliyor.
» Hukuk devleti:  Hesap verebilirlik, denetim, erkler ayrılığı ve normlar hiyerarşisi vb. Hukuk devletinin temel taşlarını bütün olarak zedeliyor ve ihlâl ediyor.
 
Çöken, devletin kendisi
Cumhuriyet’in nitelikleri bütün olarak ihlâl edildiğine göre, Türkiye Cumhuriyeti (md.1)’nden geriye kalan ne? “Cumhurbaşkanlığı sistemi çökmüştür” diyen kişi, aslında Cumhuriyeti çökertme yönünde büyük bir çaba harcıyor. Cumhuriyet, bir hukuk devleti olarak tanımlandığına göre, çöken hukuk devleti hatta “hukuk kuralları bütünü” olarak devletin kendisi.
Ya yaptırımı? Bunu da Anayasa yazıyor (md.105). Yaptırım uygulamanın yollarını da yine hukuk devletinin gerekleri çerçevesinde araştırmak gerekiyor.