Merhaba sevgili dostlar çok çok yıllar önce amca ile beraber Unkapanı’na gidip bir müzik yapımcısına şarkılarımız dinletmiştik. O zamanın önemli prodüktörü, şarkılarımızı dinledikten sonra “şarkılarınız çok güzel ama ticari değil” demişti. Aradan neredeyse 40 yıl geçti ve ben hâlâ bu cevabı çözebilmiş değilim. Güzel ve iyi olan bir şarkı neden aynı zamanda satış şansı da bulmasın. Yıllar geçti birçok farklı firmayla albüm yaptık. Birçok yapımcı dostumuz oldu. Türk Pop Müziği’nin bu günkü duruma gelmesinde müzisyenlerin, söz yazarı ve bestecilerin, yorumcuların olduğu kadar yapımcıların da çok büyük etkisi olmuştur. Etkisi demek yerine katkısı demeyi çok isterdim ama ortaya çıkan single ya da albümlere baktığımız zaman- birkaç firma hariç- yenilikçi ve özgün şarkılara rastlamak mümkün değil. Zira ülkemizde yapımcılar bir şarkının niteliğinden ziyade niceliğini -satıp satmayacağı- önemsiyorlar.

Bir yere kadar haklılar ama bir yere kadar. Zira daha önce bir albüm yapmak onu tanıtmak gerçekten de masraflı bir işti. Eser sahibi telifleri, stüdyo giderleri, ön avans, prodüksiyon masrafları, çalışan personel, stok maliyeti, tanıtım ve pr’a harcanan para klipler falan derken yapımcıların gerçekten de bir albümden para kazanabilmek için ciddi satış yapmaları gerekiyordu. Ama şimdi dijital satışların fiziki olanların çok çok önüne geçmesiyle yukarıda saydığım masraf kalemlerinin birçoğu yok. Artık yeni bir yapımcı modeline ihtiyaç var. Zaten eski Unkapanı mantığı devam ettiği sürece önümüzdeki yıllarda sanatçıların başını çekeceği yepyeni bağımsız müzik firmaları sektörde çok önemli bir yere gelecekler. Eski anlayışla devam eden müzik yapımcıları ise koleksiyonlarıyla ve arşivleriyle bir müddet daha ayakta kalabilecekler ama gelecek bağımsız plak firmalarının olacak. Hep birlikte göreceğiz.

Peki müzik sektörü neden bu yola gidecek? Kısaca açıklayayım.

>> Toplama ya da saygı albümleri (tribute) dışında sanatçıların single formatını tercih etmeleri. Dolayısıyla maliyetlerini kendileri karşılar duruma gelmeleri.

>> Müzik televizyonlarının tanıtım işlevini neredeyse kaybetmelerinden dolayı, hem bu kanallara ödenen fahiş paraların son bulması hem de sosyal medyada çok ufak bütçelerle tanıtım yapılabilmesi.

>> Kayıt teknolojisinin gelişmesi sonucu hemen hemen herkesin evinde bir ‘home stüdyo’ olması bu yüzden stüdyo masraflarının minimuma inmesi.

>> Dijital dünyadaki gelişmeye paralel olarak kliplerin çok hızlı tüketildiği de düşünülürse sektörün büyük bütçeli kliplere gereksinim duymaması ve de neredeyse iyi bir cep telefonu kamerası ile de gayet başarılı klipler çekilebilmesi. Ve de sanatçıların konser kayıtlarındaki görüntülerden oluşan klipleri tercih etmeleri.

>> Dijital satıştan elde edilen gelirlerinden yapımcıların sanatçılara yapılması gereken ödemeler ve dijital satışların şeffaf şekilde paylaşılması konusunda yapımcılarla sanatçılar arasında ödeme sisteminin (az sayıda istisna yapımcı-sanatçı diyaloğu dışında) hayata geçmemiş olması.

>> YouTube başta olmak üzere Instagram, Twitter Facebook gibi sosyal mecraların sanatçılar için kendilerini, yapıtlarını sunma ve tanıtma mecrası haline gelmesi, sanatçıların kendilerini ve yapıtlarını tanıtmak için medya ve basına bağımlılıklarının -eskiden olduğu gibi- artık ortadan kalkmış olması.

>> Sanatçıların şarkılarını dijital ortamlarda -Spotify, iTunes, Deezer– gibi yayınlayabilmek için yapımcılardan ziyade (Orchard, Believe, Wediacorp, Eğlence Fabrikası, Cdbaby gibi) aracı firmalarla çalışıp ürünlerini bu firmalar aracılığıyla raflara koyma imkânı bulabilmeleri.

>> Ülkemizdeki müzik yapımcılarının, ABD ve Avrupa’daki gibi genç bir yeteneği (ya da albümü ) baştan sona ele alıp profesyonel bir proje olarak hazırlama, yurt dışı pazarına sunma ve ülke dışına müzik ihracı gibi sektörü ileriye taşıyacak gelişmeyi ortaya koyamaması (Dizi sektörü, dünyanın pek çok ülkesine dizi satmakta, Türkiye dizi sektörünün yıllık dizi ihraç hacmi 1 milyar dolar seviyesine yaklaşmış iken maalesef aynı başarıyı Türk müzik yapımcıları başaramamıştır).

>> Özellikle rap, hip-hop ve alternatif müzik yapan sanatçıların birçoğunun piyasadaki herhangi bir müzik yapım firması ile çalışmamaları ama buna rağmen gerek izlenme gerek indirme ve dinlenme olarak milyon seviyelerine ulaşmaları.

Kısaca saydığım bu nedenlerden dolayı bu dijital çağa uyum sağlayan yapımcılar ayakta kalacak. Diğerleri ise ‘hoş bir sada’…