Başkan Gonzalo

“Fidel Castro’dan sonra bir hükümeti devirip iktidarı almaya en çok yaklaşan Güney Amerikalı devrimciydi." Bu sözlerle anlatır Başkan Gonzalo’yu Amerikan düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nden Vanda Felbab-Brown.*

Demir bir kafes içerisinde çizgili tek tip elbisesinin içinde kendisini tutsak eden egemenlere meydan okurken kaldırdığı yumruğuyla kazındı hafızalara. Faşist Fujimori diktatörlüğü “Kafese kapatılmış bir kaplan gibi” sergileyerek küçük düşürmeyi amaçlasa da, yargılanan değil yargılayan oldu Başkan Gonzalo.
Hayatının 29 yılını bir askeri deniz üssünde tek kişilik bir hücrede ağır tecrit koşulları altında geçirdi. Hiç teslim olmadı, biat etmedi, diz çökmedi. Son nefesine kadar egemenlerin korkulu rüyası olamaya devam etti.

Tam adı Manuel Rubén Abimael Guzmán Reynoso olan Başkan Gonzalo’nun 12 Eylül 1992’deki yakalanışından 29 yıl sonra yine aynı tarihte -11 Eylül 2021- Callao kentinde hapsedildiği hücrede yaşamını yitirmesi bir devrin de kapanışı demek.

DAĞLARIN KARTALI

And Dağları’nın kartalıydı Abimael Guzman, namı diğer Başkan Gonzalo. 86 yıllık ömrünün tamamını sınıfsız sömürüsüz bir dünya mücadelesine ve halkların kurtuluşuna adadı. Yaşamının üçte birini de cezaevinde geçirdi.

Peru’nun güney kıyısındaki Arequipa kentine bağlı Molleno kasabasında 1934’te doğan Guzman Felsefe profesörüydü. Özel bir Katolik okulunda okudu, Arequipa’daki üniversitede Marksizm’le ilgilenmeye başladı. Doktora tezlerinden biri Alman filozof Immanuel Kant üzerineydi.

Ayacucho kentindeki Huamanga Ulusal Üniversitesi’nde felsefe profesörü oldu. 1969’da Ayacucho’daki üniversitede 11 arkadaşıyla birlikte Aydınlık Yol’u (Sendeiro Luminoso) kurdu. Örgüt adını Latin Amerika Marksizmi’nin temellerini atan düşünürlerden Jose Carlos Mariategui’nin "Marksizm-Leninizm devrime giden aydınlık yolu açacak" sözünden aldı.

Mao Zedong’un öğretilerinden ilham alan Guzman liderliğindeki Peru Komünist Partisi- Aydınlık Yol (Partido Comunista del Perú – Sendero Luminoso PCP-SL) başlarda bir gençlik hareketi olarak üniversiteleri çevrelerinde etkili oldu. 1970’lerin sonlarına doğru Ayacucho’da gerilla mücadelesi başlatıldı. Aydınlık Yol’un temel stratejisi halk savaşıydı. 1980’lerin başında gerilla sayısı 10 binlere kadar çıktı.

1990’ların başında ülkenin üçte birlik alanını kontrol edecek konuma geldiler. Aydınlık Yol, kırlardan şehirlere uygulanan halk savaşının “stratejik saldırı” aşamasında başkent Lima’yı almak için son bir hamle yapmak üzereyken 12 Eylül 1992’de Surquillo semtinde bir bale okulunda yakalandı Guzman. Ve o tarihten itibaren de yaşamını yitireceği hücrede geçirdi bütün ömrünü.

UNUTULMAYACAK

Güney Amerika kıtası biz zamanlar silahlı devrim mücadelenin merkez üssüydü. Kırk yıl önce bir grup idealist tarafından kurulan Aydınlık Yol da Kolombiya’daki FARC ile birlikte Güney Amerika’daki en büyük iki gerilla hareketinden birisiydi. Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu (EZLN), Tupac Amaru Devrimci Hareketi (MRTA), Ulusal Kurtuluş Hareketi (RLN), Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) vd güney yarım kürede ezilen, sömürülen, yok sayılan halkların kurtuluşu için ortaya çıkan hareketlerdi.

Birçoğu hala varlıklarını korusa da ABD emperyalizminin desteğindeki gerici sağcı iktidarların baskısıyla eski güçlerinde değiller. İdealleri, mücadeleleri baki.
Başkan Gonzalo sınıfsız, sömürüsüz bir dünya mücadelesinin Aydınlık Yol’unda yaşamaya devam edecek.

*(Thestar.com/news/world/2009/09/20/a_new_outrage_from_shining_path_leader.html)