Halk seçimini yaptı. Diktatörlüğe, yolsuzluğa, tek adamlığa ve gericiliğe geçit verilmeyecek! Halk sadece partileri, vekilleri değil, aynı zamanda stratejik oy tercihleriyle aslında AKP’yi geriletmek için başka seçeneklerin olduğuna dair bir umuda da işaret etti.

Görünen o ki bu mesaj yeterince anlaşılmamış. AKP yine “tek başına iktidarda”, hükümet kurma sürecini, Saray’ın oyalama oyunlarıyla sürdürüyor. Belli ki AKP’nin 13 yıldır kurmaya çalıştığı rejimi ve iktidarı teslim etmeye niyeti yok. AKP, kendisine tek başına hükümet kurma imkânı vermeyen bu sonucu hazmedemiyor.

KİM HÜKÜMET OLACAK?

AKP’nin her derdine, olmazsa da birçok derdine deva MHP, AKP’nin TBMM Başkan adayının seçilmesini sağladı. 367, türban, 4+4+4 gerici eğitim sistemi gibi birçok mezhepçi kritik hamlelerinde de MHP, AKP’ye desteğini eksik bırakmamıştı. AKP ise borcunu MHP’ye bir RTÜK üyesi ile ödedi.

Şimdi sıra “güvenoyu”nu alacak hükümeti kimler kuracak? Devletin yürütme kuvveti olan Bakanlar Kurulu’nun bir koalisyon olarak kurulmasını sağlamak için görüşmeler başladı. Koalisyon pazarlıklarında anlaşan partiler hükümeti kuracaktır.

Saray koalisyon yerine daha çok erken genel seçim istiyor. AKP ise ‘’seçimden nasıl toparlanarak çıkabiliriz” arayışında. AKP içindeki koalisyoncular, hükümet kurma, koalisyon seçenekleri bu “toparlanma” arayışına “zarar vermemeli” görüşünde. Fakat partilerin mevcut pozisyonlarına bakıldığında AKP’ye “toparlanma” şansı veren bir seçenek çok zayıf görünüyor.

CHP'DE İKTİDAR VE GEZİ RÜYASI GÖRENLER

CHP koalisyona yeşil ışık yakmış ve AKP ile iktidara ortak olmaya istekli görünüyor. Gezi Direnişi’nin ve sandığın mesajlarını iyi okuyan, sayıları az da olsa bazı CHP’liler ise AKP ile koalisyonunu AKP’nin 13 yıllık günahlarına ortak olunacağını, bunun ise koalisyonun rant ortaklığından medet umanların işi olduğunu ve CHP’ye büyük bir zarar vereceğini düşünüyor.

Küresel aktörler ve sermaye çevreleri de AKP-CHP koalisyonunu arzuluyor. HDP de daha çok AKP-CHP koalisyonunu arzuluyor. Bunun nedenleri var.

CHP'Lİ KOALİSYONCULAR

CHP içindeki “koalisyoncu” çoğunluk, AKP’yi frenleyecek tek seçeneğin, CHP-AKP koalisyonu olduğunu iddia ediyor.

CHP’nin, AKP ile olası bir koalisyon hükümeti kurması durumunda bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağına inanıyorlar. Şöyle ki;

Bir, CHP-AKP hükümeti, İslamcıları, Alevileri, laikleri, dindarları, sağı, solu, Kürt’ü ve Türk’ü bir araya getiren hükümet olabilir.

İki, başta Suriye politikaları olmak üzere, dış politikada değişim yaşanır. Mezhepçi politikalar ve AKP frenlenebilir.

Üç, AKP’nin dindarlık eksenindeki mezhepçi politikalarını, “ılımlı laiklik” hassasiyetleriyle durdurabilir. Aslında “laikler ile dindarlar barıştırılabilir” diye düşünüyorlar.

Dört, Kürt sorununun çözümünde sürecin CHP-AKP ve HDP çoğunluğuna dayanarak, TBMM Genel Kurulu üzerinden sürdürülmesinin, AKP’nin tekelindeki “süreci” TBMM’nin tekeline alınabileceğini düşünüyorlar.

Beş, Cumhurbaşkanın Anayasal sınırlara çekilmesinin ve hükümet üzerindeki Saray vesayetinin sonlandırılmasının sağlanacağını umuyorlar. CHP-AKP koalisyonun Erdoğan’ın gücünü zayıflatacağı düşünülüyor.

Altı, denetlenemez, sorgulanamaz AKP’nin tek başına iktidar dönemine son verilerek AKP’nin şeffaf olmayan ilişkileri kayıt altına alınabilir. CHP’nin argümanları özetle bunlar.

MÜCADELE YERİNE PAZARLIK

Türkiye’de koalisyon pazarlığı iktidar avantajını kullanmak isteyenlerin “kazan-kazan” ya da “kazanırken-kaybettir” hesabı üzerinden kuruluyor. Şu ana kadar partilerin örtülü koalisyon taktikleri ve oyunları incelendiğinde, her parti önce sandıktan çıkan “kazanç”ı kaybetmek istemiyor. Sandıkta “kaybedenlerin” nasıl kendini toparlayarak yeninden “kazanç”a geçeceği hesabı yapıyor.

AKP ile koalisyon arayışında olanların görmezlikten geldikleri bir husus var. AKP sadece hükümet kurmak isteyen bir parti değildir! Devlettir! Yani AKP ile koalisyon ortağı olursunuz ama iktidar ortağı asla olmazsınız! Çünkü böylesi bir koalisyondan “AkSaray Devleti-AKP-CHP” hükümeti çıkar! Zira AKP devletleşmiştir. Devleti AKP’sizleştirmeden hükümet hayali, dipsiz kuyudan su çekmeye benzer.

AKP’ye can suyu olmak değil, AKP rejimine karşı birleşik mücadele yolu benimsenmelidir.

Bu son cümlemin ardından Suruç’tan katliam haberi geldi! 31 genç öldürüldü ve 100’ü aşkın gencimiz yaralı. IŞİD canlı bombası! Daha önce de Adana, Mersin ve Diyarbakır’dan IŞİD’in bombalama haberleri gelmişti. “İnsani Yardım” adı altında insani soykırım TIR’larının, “Eğit-Donat” projeleriyle kelle kesenleri besleyenlerin ve destekleyenlerin hesabını sormak yerine, koalisyon arayışında olanlar, dikkat edin, Suruç’ta dökülen kan elinize bulaşabilir! Unutmayın ki, Suruç’taki katliamın siyasi sorumlusu, IŞİD’i değil, Kürtleri tehdit gören AKP’dir.