İkinci ayını da geride bırakan Ukrayna savaşı küresel sistemde dengeleri yerinden sarsarken İngiliz-Amerikan emperyalizmi savaşı uzun yıllara yaymak için tüm sınırları zorluyor. Halef-selef emperyalist güçlerin bunu yapmasının elbette ki nedenleri var.

EMPERYALİZMİN DÜŞMAN İHTİYACI
Emperyalizmin düşman ihtiyacı hiç bitmez. Fikret Başkaya hocanın da sıklıkla vurguladığı gibi emperyalizm savaşsız yapamadığı gibi, hegemonya da düşmansız yapamaz. Bu kapitalist-emperyalist sistemin karakteridir. Eğer düşman yoksa üretilir. ‘Düşman ihtiyacı’ mevcut tahakkümün sürdürülmesi için ideolojik bir aygıt. Öyle ki Amerikan emperyalizminin “mutlak zafer”ini ilan ettiği 1990’ların başında dahi bu düşmanlıktan vazgeçilmedi. Kuzey Kore, İran, Küba vazgeçilmez düşmanlardı. 2000’li yıllarda listeye Venezuela, Nikaragua şimdilerde ise Rusya ve Çin gibi “düşmanlar” eklendi.

ÜRETİLEN SORUN UKRAYNA

Esasında Ukrayna üretilmiş bir sorun. Batı yanlılarıyla Rusya taraftarları arasında bir iç mesele olan iktidar kavgası kışkırtılarak Ukrayna küresel bir kapışmanın sahnesine dönüştürüldü. Öncesinde bu ‘sınır ülkesi’ iki kutup arasında karşılıklı gidip gelen bir güç mücadelesine sahne oluyordu. Her beş veya on yılda bir iktidarın bir o kanada bir diğerine gidip geldiği ülkede mesele kendi iç doğal iklimi içerisinde ilerliyordu. Ancak ‘düşman’ ihtiyacının bir tezahürü olarak 2014 kışı bir kırılma anı oldu. Kışkırtılan kitleler üzerinden ülke fiili bir bölünmeye, çatışma iklimine sokuldu. 24 Şubat itibarıyla ae Putin’im emriyle kanlı bir savaşa sürüklendi.

UKRAYNA’YI İSRAİLLEŞTİRMEK

Savaş tam da Amerikan ve İngiliz emperyalizminin istediği bir şeydi. Savaşın çıkması için her türlü kışkırtmayı yapan Anglo-Sakson emperyalizmi bu sefer de savaşın bitmemesi için her türlü yolu deniyor. ABD, İngiltere ve NATO, Ukrayna savaşının yakın gelecekte bitmesini istemediklerini her geçen gün daha açık bir şekilde gösteriyor. Zelenski yönetimini avuçlarının içine alan Londra-Washington ittifakı savaşın aylarca hatta yıllarca sürebileceğini dillendirmeye başladı.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’dan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e, İngiliz Dışişleri Bakanı’ndan AB Güvenlik Komiseri Borrel’e kadar hepsi savaşın yıllarca sürebileceğine dair cümleler kuruyorlar.

Blinken ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Pazar günü gittikleri Kiev’de Zelenski ile görüşmelerinde “Ukrayna, doğru teçhizat ve destekle savaşı kazanabilir” cümlelerini kurmaları tesadüf değil. Zelenski’nin danışmanının savaşın 2035’e kadar uzayabileceğini, Ukrayna’nın İsrail, Rusya’nın ise Arap devletleri olduğunu dile getirdiği ifadeleri tehlikenin boyutunu gösteriyor.

PREMATURE KÜRESEL SAVAŞ

İlhan Uzgel hocanın bugünkü yazısında vurguladığı üzere “ABD, NATO, Batı kendisi tek silah atmadan, tek asker kaybetmeden Ukrayna sahası üzerinden, Ukrayna toprakları üzerinde erken (premature) bir küresel savaş yürütüyor.” Bu savaş üzerinden de gücünü tahkim ediyor. Batı emperyalizmi NATO’nun doğu kanadını güçlendirme bahanesiyle Baltıklar’dan Doğu Avrupa’ya Rusya sınır hattına asker yığmaya, üsler kurmayı sürdürüyor. Şimdiden ABD öncülüğünde çok uluslu savaş grupları kuruldu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "NATO, doğu kanadını güçlendirmek için Polonya, Estonya, Letonya, Litvanya’da bulunanlara ek olarak Romanya, Macaristan, Bulgaristan ve Slovakya’da da çok uluslu savaş grupları kurdu” sözleri Rusya’ya karşı kurulan cepheye dair bilgi veriyor.

YENİ GÜVENLİK MİMARİSİ

Putin işgal emriyle kendi elleriyle ABD-İngiliz emperyalizmine bulamayacakları fırsatları sundu. Batı safları sıklaştırdı, beyin ölümü tartışılan savaş örgütü NATO, kendisini yeniden var etti. Rusya’yı çevreleyen ABD, küresel çapta oluşturmaya çalıştığı yeni ‘güvenlik mimarisi’nin tohumlarını attı. Çin ve Rusya’ya karşı Batılı ülkeleri arkasına alan Biden, Ukrayna savaşının yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu, oluşacak yeni döneme de kendilerinin liderlik etmesi gerektiğini deklare etti. Ukrayna savaşının tetiklediği dönüşümlerin işaretlerini yer kürenin dört bir yanında görmek mümkün. Üstelik bu daha başlangıç!