Bu haftanın gündemi malum: iktidar sosyal konutlar yaparak vatandaşı ev sahibi yapacakmış. Büyük bir törenle duyurdular. Toplumda bir heyecan yarattığı kesin. Zaten amaçlananın da bu olduğunu düşünüyorum: heyecan yaratsın, ilgi uyandırsın; vatandaşta oluşan bu heyecan onları seçimlere kadar idare eder.

Vatandaşın heyecan duymasını çok iyi anlıyorum. Bugün Türkiye’de, bırakın düşük gelir grubunda olanları, orta üst gelir grubunda olanlar bile ev sahibi olma hayali kuramıyorlar. Konut fiyatları uçmuş gitmiş, kiralar el yakıyor. Hal böyle olunca “ev sahibi olma umudu”nun alıcısı da çok oluyor. İktidar da bunu gayet iyi biliyor.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim: umarım bu konutlar yapılır ve düşük gelirli aileler ev sahibi olur. Ancak, benim umut etmem bu işin olacağı anlamına gelmiyor.

Dün bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde yapılan açıklamaya göre bu konutlardan almak için başvuranların sayısı bir milyon 600 bine dayanmıştı. Sanırım artmaya da devam edecek. Başvurular Ekim ayı sonuna kadar devam edecek. Bu hızla giderse “konut çekilişine” katılacakların sayısı milli piyango yılbaşı bileti alanların sayısını geçebilir. Umut işte.

20 yıldır iktidarda olan bir parti, bu yirmi yıllık dönemde düşük gelirlilerin konut sorunun çözecek işler yapmamış ancak seçimlere sadece 8-9 ay kala bir “çözüme” girişiyor. İnandırıcı buldunuz mu? Ben bulmadım.

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK

Eğer çekilişe katılmak istiyorsanız 500 lira ödeyerek başvuruda bulunacaksınız. Sonra bekleyeceksiniz. Ne zamana kadar? Başvurduğunuz ildeki konut işinin ihalesi yapılıncaya kadar. Peki, ihaleler ne zaman yapılır? Onu bekleyip göreceğiz. İhale yapıldı ve siz de şanslı azınlıktasınız ve kura size çıktı. Peki, ne kadar ödeyeceksiniz? İşte onu kura sonucuna göre öğreneceksiniz. Hani şu başlangıç fiyatı 608 bin lira dedikleri konutlar var ya, işte onlar için ödeyeceğiniz bedeli ihaleden sonra öğreneceksiniz. Çünkü TOKİ’nin ilgili sayfasında bu konuda şu yazıyor: Başvurusu toplanacak konutların ihalesi yapıldıktan sonra şerefiyeli satış fiyatları[!] belirlenecek olup, başvuru sahipleri arasında "Hak Sahibi Belirleme" kurası çekilecektir. Kısmet. Başlangıç fiyatı, büyük olasılıkla, giriş katı daireler olacağı için ev almak isteyenlerin büyük çoğunluğu “şerefiyeli” fiyatlar esas alınarak belirlenen aylık taksitleri ödeyecekler. Ne kadar olur? Onu bilmiyoruz ve bu konuda bir üst limit açıklaması da yok.

Ama biz yazımıza yine de “başlangıç” sayıları üzerinden devam edelim. Kurada çıktı, yüzde 10 peşinatı ödediniz. Bir taraftan kiranızı ödemeye devam ederken diğer taraftan 2.280 lira aylık taksit ödemeye başlayacaksınız. Ta ki memur maaşlarına yapılacak ilk zamma kadar. Sonra ödeme tutarınız bu zam oranı kadar artacak. Memur maaş artışları genellikle TÜİK’in açıkladığı TÜFE esas alınarak belirlendiği için sizin aylık ödeme tutarı da bu kadar artacak demektir. Bir taraftan kira artışı, diğer taraftan taksit artışı. İşiniz kolay değil. Umarım konutlar vaat ettikleri iki yıl içerisinde biter de siz de kira derdinden kurtulursunuz.

Tamam, bunu da kabullendiniz. Nasıl olsa kervan yolda dizilir. Zamanı gelince bakarsınız, olmazsa satarsınız. Eğer ödemelerde zorlanırsanız hakkınızı ancak borcunuzu kapattıktan sonra devredebilirsiniz. TOKİ bu konuda çok net: Hak sahibi olup sözleşme imzalayanlar konutlarını borçları bitene kadar devredemeyeceklerdir. Peki, borcu nasıl kapatacaksınız? Ödemelerde zorlandığınızı bilen bir alıcı bulduğunuzda.

Konut sahibi olma hayali kuranlar bu konuları düşünürken iktidarın bu süreçte neler yapacağını da yazayım.

Yılbaşından itibaren Türkiye’nin değişik yerlerinde çok sayıda şaşalı temel atma törenleri yapacaklar. Bu bana biraz Erbakan’ın 70’li yıllarda “sanayi hamlesi” adı altında attığı temelleri hatırlattı. Gerçi bu temellerin pek çoğu kamyonlara yüklenip Ankara’ya getirilerek protestolar yapılmıştı ama konumuz bu değil.

Daha sonra konut maketleri önünde konuşan milletvekilleri ve bakanlar göreceksiniz ama konutları göremeyeceksiniz. Konutların resimlerini sadece billboardlarda göreceksiniz.

Törendi, maketti, fotoğraftı derken zaman akıp gidecek.

Bir de bakmışsınız seçim sandığı önünüze gelmiş.

Sahi, kime oy vermeli?