Soyadını değiştirerek bazen ‘çırağım’ diyorum, Mahmut Çınar, arkadaşım ve ortağım. Ortaklığımız İzmir’den. Eh öyle olunca da haliyle güzel, iyi, anılmaya değer bir ortaklık. Çünkü yakında her şey çok güzel olacak, her şey çok İzmir olacak- ki ikisi de aynı şey demeye gelir. Öyleyse hazır, bayramın da ilk günü, ister Ramazan deyin ister şeker, yeter ki […]

Her şey çok İzmir olacak!

Soyadını değiştirerek bazen ‘çırağım’ diyorum, Mahmut Çınar, arkadaşım ve ortağım. Ortaklığımız İzmir’den. Eh öyle olunca da haliyle güzel, iyi, anılmaya değer bir ortaklık. Çünkü yakında her şey çok güzel olacak, her şey çok İzmir olacak- ki ikisi de aynı şey demeye gelir. Öyleyse hazır, bayramın da ilk günü, ister Ramazan deyin ister şeker, yeter ki hayat bayram olsun, her şey çok şeker olsun! İşbu yazı da Mahmut Çınar’ın ilk göz ağrısı, pek müzikli, ziyadesiyle hisli albümü “Bul Beni” ile okunsun!

Ben öyle yapıyorum ve hem albümü dinliyor, hem de yazıyı yazıyorum. Efendim bu yazımız, güzelliğe, İzmir’e, şiire, edebiyata, umuda, barışa, özgürlüğe dairdir. Zira “ayının 9 türküsü varmış, 9’u da armut üstüne”, en sevdiğim sözlerden biridir. Bizim şükür hepsi armut üstüne değil, 9 armudun 9’unu da kendimize isteyecek kadar bencil değiliz, başkaları da tadına baksın diyedir! Fakat denk düştü ve yazıya da albümün 9. şarkısı “Bul Beni”den dizelerle başlıyoruz: “Gelsin diyorsa kalbin/yerin varsa sol yanında”. Şarkı Mahmut Çınar ve Hüsnü Arkan düetiyle sürüyor. Biz de ‘sol memenin altındaki cevahir’ kararmadan, ülke de iyice kararıp, zifiri karanlığa düşmeden, her şey çok güzel, çok İzmir olacak umudu ve inancıyla, kalplerimizi kalplerimizin yanına koyuyor, solumuzu güçlendirip büyütüyor, “biz bu karanlık yolun sonunda/doğacak güneşi görüyoruz!”

4 yıldır İzmir baharında edebiyatın ve şiirin özgürleştirdiği, barıştırdığı, güzelleştirdiği etkinlikler bu yıl da yüzümüzü, sözümüzü, kalbimizi güldürsün istiyoruz. Kültürpark’ta, Seferhisar, Foça, Selçuk, Bergama ve Tire’de 14-22 Haziran günleri arasında buluşuyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 4. Uluslararası İzmir Edebiyat Festivali bu yıl, Türkçenin 20. yüzyıldaki en yaratıcı yazarlarından, öykülerinden şiirlerine, yazılarına dili yenileyen, öncü bir ismi, Murathan Mungan’ı onur konuğu olarak ağırlıyor. Unutulmaz yapıtlarıyla hep genç yaşayacak Mungan’la her şey bir kez daha İzmir olacak, güzel olacak, özgür olacak, şahane olacak! Mahmut’un şarkısı da yerini bulacak: “Gel senle İzmir’e kaçalım/ sıcak denizler aşalım/Bilmediğimiz yerlerde gül gibi yaşarız…” Öyle ya, “Geldin” geldin, bu bahar uzuuuuun olacak, çiçekler dallarda baharın ilk günü gibi duracak, Seferhisar efsanesini yaratan, İzmir’in ve Türkiye’nin çok sevdiği yeni başkanımız Tunç Soyer’in “Aşkla İzmir” diye yürekten bağlandığı Ege’nin başkenti, özgürlüğün, barışın, laikliğin kadim coğrafyası, İzmir, aşk ve şiir uygarlığının da bağı, bahçesi, denizi, göğü olacak. Necati Cumalı’nın “Kızılçullu Yolu”ndan geçerken dediği gibi “aşk da yürür”, şiir, edebiyat, müzik aşkla gelişir, insan aşkla özgürleşir. Ve en çok gülmek yakışır insana, doğaya, yaşama, dünyaya…

Çünkü “içinde gökyüzü var”, şiirin, gülüşün, Ege’nin, aşkın, şenliğin, birliğin, özgürlüğün mavisi var: ”aşk var ne güzel” dediği şey var Mahmut Çınar’ın. Grup Gündoğarken var, Nazım Hikmet’in “Yarına Davet”i var, Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm’ünün Tiyatro Hemhal yorumu var. Herkese açık şiir, kısa öykü ve masal kürsüleri var. Dünya kadar konuğumuz var. Ege, mavi, deniz, İzmir, bahar, özgürlük, aşk, gökyüzü, şiir olur da konuğu olmaz mı? Macaristan’dan yazar ve şair konuklarımız var, Macar Kültür Ataşesi sevgili şair Balazs Szollosy’un katkılarıyla gerçekleşen bu etkinlikte yeni Macar edebiyatçılarını tanıyacağız. İtalya’nın yaşayan en büyük şairlerinden, dünyaca ünlü Milo de Angelis de İtalyan şiiri etkinliğimizde 2 İtalyan şairle birlikte aramızda olacak. Polonya, ABD, Suriye ve Filistin’den şairler, çoksesli İzmir’de çok şiirli günler yaşatacaklar.

Büyük deneme yazarımız ve şairimiz Salah Birsel, doğumunun 100. Yılında, Mehmet Güreli’nin, romanı Dört Köşeli Üçgen’den çektiği filmle anılacak. Güreli ile Onur Ünlü ya da Ah Muhsin Ünlü, “Edebiyat ve Sinema” konusunda söyleşecekler. Edebiyat, mizah panellerinde Kutlukhan Perker, Alpay Erdem, Cem Dinlenmiş, Metin Celal, Alper Canıgüz, Cezmi Ersöz, Ahmet Önel, Birgül Oğuz, Hasan Özkılıç yer alırken, öyküleri, romanları ve yazılarıyla çok sevilen Mine Söğüt de okurlarıyla söyleşecek.

Nazım Hikmet’in dediği gibi, Haziran’da İzmir’de ve Türkiye’de “güzel günler göreceğiz çocuklar!” Mahmut Çınar’ın şarkılarını dinlerken her şey çok güzel olacak diyeceğiz. Tıpkı Gözde Öney’le düet yaptıkları “Eski Bahar Şarkısı”ndaki gibi: “Bunu sana yazdım sen oku/ Unut diye yazdım tez oku/Buzlara yazdım tozlara yazdım/Suya yazdım sen oku/Kelebek kanatlarına/Sonbahar yapraklarına/Kumsala deniz taşlarına/Göklere göçen kuşlarına/ Ayılan sabah sarhoşlarına…”

Usta romancımız Şebnem İşgüzel’in söyleşisi, her biri şiirimizde öncülük etmiş şairlerimiz, Lale Müldür, Hüseyin Ferhad, Oğuzhan Akay, Tuğrul Keskin, Hüseyin Peker, W.B.Bayrıl şiir akşamlarında İzmir’in şiir tutkunlarıyla buluşacak. 68’li usta gazeteci Tuğrul Eryılmaz’dan kitabını ve anılarını dinleyeceğiz. Elbette bu adlarla sınırlı değil İzmir’deki Haziran sevinci. Türkiye’den ve İzmir’den şair ve yazarların da katılımıyla her şey çok Haziran olacak bir kez daha! Unutmadan, Kültürpark ve ilçelerdeki etkinlikler herkese açık ve elbette ücretsiz!

Tıpkı Edip Cansever’in dediği gibi “Söz Haziran’ın” olacak, her şey çok İzmir olacak, İzmir’in neşesi, coşkusu Türkiye’ye de yayılacak ve 23 Haziran’da İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun yeniden ve daha büyük farkla başkan seçilmesiyle, adalet yerini bulacak, işte o zaman her şey çok güzel olacak!

Bitirirken, müziğin büyük ustası Alpay’a da bir selam yolluyor, devrimciler romantiktir diyoruz, çünkü devrim bir rüyadır, bir romanstır. Alpay yıllarca “Eylül’de gel!” demişti, onun insana esenlik veren sesini ve yorumunu mutlulukla dinlemiştik. Deniz’lerden Berkin’lere Ali İsmail’lere Alpay’a eşlik ediyor, sesimizi sesine katıyoruz! Mahmut Çınar’ın “Bul Beni” albümünden bir şarkıyla da çok teşekkür ediyoruz: “Bu çiçek bu deli orman/ Elinde doğar, elinde açar/Yok olur bütün sorular/ Büyük aşklar böyle başlar.”