Mersin’i sel götürünce kimsenin umurunda değil ama İstanbul’a kar yağmış böyle olmuş: BirGün’den Semin aradı, ‘kar protokolü’ uygulanıyormuş, yani kar yağışı nedeniyle matbaaya öğleden sonra üçte gidecekmiş gazete, yazımı erken göndermeliymişim.

Erken gönderilen yazı ise belki ancak şöyle olabilir:

Böyle dediğim için kızacak ama ‘Yeraltı Maden İş Sendikası’nın efsane devrimci başkanı’ Çetin (Uygur) Abi anlatmıştı yıllar önce: 1960 başlarında Zonguldak kömür madenlerinde sendika adını ağza almak bile yasak, işçiler sendika filan duymamışlar, ama canlarına tak ettiği günler de geliyor. O günlerde, diyordu Çetin Abi, slogan atmayı bilmiyorlar, grev nedir, direniş nedir bilmiyorlar, ne yapsınlar? Yeraltından, ocaklardan çıkarken, baretlerini başlarından ellerine alıyorlar ve öfkeyle ve hep birlikte baretlerini yumruklayarak yine hep birlikte “Hıh! Hıh! Hıh!” diye ses çıkarıyorlar, ama giderek artan yüksek sesle… O sahneyi getirin gözlerinizin önüne. Yüzlerce kapkara suratlı işçinin, öfkelerini, sadece öfkelerini ama anlamlı kelimelerle de değil, artan tempoyla hıhlayarak haykırıp yerin altından, maden ocağından çıkışlarını…

Şimdi de her şey yasak ve çıkarabildiğimiz ses ve söz sansürlü ve sadece “Hıh! Hıh! Hıh!” işte…

Rejim değişikliği değil, sistem değişikliğiymiş: “Hıh! Hıh! Hıh!”

Ortadoğu’da savaşmış. Hep galip gelirlermiş, hiç yanılmazlarmış, hiç teslim olmazlarmış... Dedim de aklıma geldi. Kurtuluş Savaşı öncesi günler, doğu vilayetlerine Ermeniler girip çıkıyor. Oradaki köylerden birine akşam karanlığı basarken Türk askerleri geliyor. Köylüler damların üzerine çıkmışlar, ellerini havaya kaldırmışlar hep birlikte bağırıyorlar: “Biz de sizdenuuuk! Biz de sizdenuuuk!” Köylülerin yanına yaklaşan komutan kızıyor: “Ne diyorsunuz öyle, tanımadınız mı bizi?” Köylüler elleri havada yine bağırıyorlar: “Biz sizi Ermeni sandııık! Biz sizi Ermeni sandııık!”

Neden herkes bu vatan için yaşarız ve yaşatmalıyız diyemiyor? Neden ölüme bu kadar fazla mersiyeler diziliyor? Ama milletimiz her daim savaşı destekler ve şehit olmayı istermiş: “Hıh! Hıh! Hıh!”

Bazı araba arkalarında, çoğunlukla minibüs ve kamyon, “Allah korusun” yazar, siz de istemsiz olarak okursunuz ve böylece onu koruması için dua etmiş olursunuz! Emrivaki dua, bedava dua… Şimdi diyorlar ki sadece bizim yazdıklarımızı okuyun, dua niyetine geçer. Peki, beddua da yasak mı? “Hıh! Hıh! Hıh!”

Bombaları kanıksadı mı halkımız? En öldürücüsü elbette yalan bombardımanları, kitle imha silahları gücünde kitle imha yalanları. Öyleyse tek korunak tek mevzii hakikat barikatları… Hakikati bağıralım: “Hıh! Hıh! Hıh!”

Böyle yazı olur mu, keşke bu yazıyı hiç göndermese miydim? O zaman da tırstı yazmıyor demezler mi?

“Hıh! Hıh! Hıh!”