Bugün 2021’in son günü. Her yeni yıldan yeni bir şeyler beklemek, planlar yapmak, tutamayacağımız diyetlere niyetlenmek, spora başlamak, sigarayı bırakmak nedense hep yeni yılın ilk gününe bırakılır.

Ben çok yıllar öncesinde günlüğüme 1 Ocak yerine 32 Aralık yazmışım. Her şey artık ne kadar aynı gidiyorsa o senelerde… Ben bu seneden umutlu, bu sene mutlu olmak istiyorum.

Affedici ve affedilen olmak, sevdiklerime yüksek perdeden “Seni seviyorum” demek, kırdıklarımdan da içtenlikle özür dilemek istiyorum.

Daha verimli olmak, daha çok okumak, daha çok şarkı yazmak, dostlarıma daha fazla zaman ayırmak, kızıma daha fazla sarılmak, eşime daha çok çiçek almak istiyorum. Annemi daha fazla ziyaret etmeli, babamı daha fazla telefonla aramalı, ağabeyimle müzik adına daha fazla konuşmalı; kardeşimi çizdiği romanlar için, yeğenlerimi ise yaptıkları işlerdeki başarıları ve iyi birer insan oldukları için daha fazla tebrik etmeliyim.

Zaman zaman ters yola girdiğim için zor durumda bıraktığım sürücülerden, uçağa yetişmek zorunda olduğum bahanesine sığınarak güvenlik kontrolünde önüne geçtiğim yolculardan, bazı konferanslarda dinler gibi yaptığım konuşmacılardan, sosyal medyada aynı görüşte olmadığımızdan dolayı haksızca eleştirdiğim karşıt görüşlülerden, ben tokken aç yatan insanlardan da özür dilemeliyim.

Özellikle müzik meslek birliği yöneticileriyle ilgili zaman zaman haddini aşan, küçük düşürücü ve önyargılı konuşmalarım için de özür dilemeliyim.

Sesimi yükselttiğim çalışanlardan, odamı beğenmeyip tartıştığım resepsiyon görevlilerinden, biramı ılık getirdiği için söylendiğim garsondan, bir kap su bir kap mama vermeyi zaman zaman unuttuğum sokak hayvanlarından, tüm dünyadaki çocuklardan, ağaçlardan, denizlerden özür dilemeliyim. Bunu da ancak daha hoşgörülü, daha sabırlı, eleştiriye açık, başkalarının haklarını unutmayan bir “ben” yapabilir. Hiçbir olumsuz şartı bahane etmeden daha iyi bir insan olmak istiyorum. Sanırım benim de mutlu olmama neden olacak gizli formül bu değişimde saklı. Sahilde yürürken kıyıya vurmuş binlerce denizyıldızını tek tek denize atan adamın, tek bir denizyıldızında yarattığı farkındalığa ortak olmak istiyorum.

Ben dargınlığı pek beceremem. Her davranışın altında yatan -pek görünmeyen, bilinmeyen- bir neden olduğuna inancımdandır bu huyum.

Az çok insan davranışlarını merak ettiğimdendir.

Koca Yunus boşuna,

“Bir Ben Vardır Benden İçeri” demedi ya.

Bu yüzdendir ki 2022 yılı nasıl geçer, neler olur bilemem. Ama ben dış şartların olumsuzluğunu göz önüne almadan daha iyi biri olmaya çalışacağım. Bizler iyi olursak inanın bana, 2022 yılı da iyi olacaktır.

Hepinize mutlu, sağlıklı iyi bir yıl diliyorum.