Yeni öğretim yılına dair hazırlıklar devam ediyor. Çocukları devlet okullarında okuyan ailelerin beklenti ve ihtiyaçları ile özel okul velilerinin beklenti ve ihtiyaçları tam olarak örtüşmüyor. Hem özel hem de devlet okulu velisi olduğum için bu rahatlıkta görüş belirtebiliyorum. Galiba herkes kendi yaşam planıyla uyumlu bir kararın çıkmasını bekliyor. Seçenek ve istekleri açarsak bambaşka bir yazı konusu olur. Örgün eğitimde çocuğun okuma, yazma, sosyalleşme, kitaplarla bağ kurma ihtiyaçlarını karşılayacak yegane merciinin okullar olduğunu düşünen, kendi sorumluluklarını eğitimcilere yıkan dolayısıyla hayal kırıklığı yaşayan ebeveynlerin sayısı hiç de az değil. Okulların açılıp açılmama kararı onların endişelerini bir kat daha arttırıyor. Okul öncesi dönemde tablet ya da tv kumandasıyla haşır neşir olduğu kadar kitaplarla vakit geçirmemiş olan pek çok çocuk var. Okuma yazmayı öğrendiklerinde bu çocuklardan katmanlı metinleri zevkle ve anlayarak okumalarını beklemek gerçekçi değil. Sonuç genelde başarısız oluyor. Okuma serüveninde basitten karmaşığa, sezgiden anlama doğru ilerlerken, resimli çocuk kitaplarının her yaşta okumaya elverişli içerikleri bir hazine gibi keşfedilmeyi bekliyor. Monotonluk tehlikesi altındaki yeni düzende çocuklara öğrenirken nefes aldıracak çözüm önerileri sunuyor. Masallar dinlemeden büyümüş olabiliriz. Kültür sanat bağımız bakımsız kalmış olabilir. Herhangi bir konuda özel bir ilgi alanı geliştirememiş de olabiliriz. Bunların hiçbiri bütünüyle havlu atmamızı gerektirmiyor. Bilemediklerimiz, eksiklerimiz, ihmallerimiz, isteksizliğimiz dahil yaşama dair tüm konularda çocuk kitaplarından yardım alabileceğimizi hatırlamamız yeterli. Kitabı ailemizin saygı duyulan büyüğü ya da sevmeye doyulamayan minik bebeği gibi görmek, yaşamsal ihtiyaç sıralamamızda hak ettiği yere taşımak yerinde bir adım olacaktır. Rakamların da işaret ettiği gibi kitaplar genelde yalnızdı. Pandemi nedeniyle şimdi daha da yalnızlar. Çocuğumuzu kendisine ait bir kitabın şefkatli dostluğuna hazırlamak için, sıkıcı rutinleri sıra dışılığın heyecanıyla sarsmak için ve koşullar ne olursa olsun mutlu olmayı seçen bireyler olabilmek için çocuk kitaplarına yaklaşalım. Bu haftaki önerilerim de bu minvalde olsun.

kitaplar-yalniz-gunler-siradan-mutlu-muyuz-768636-1.

KİTAP “daha yakından bakmayı öğreninceye kadar görebileceğin en sıradan şey” ifadesi ile karşılıyor okuru. Kuralları ve sınırları başkalarınca belirlenmiş teknolojik oyunların yanıltıcı renkliliği ile kıyaslayınca kitap, kişinin hayal dünyasını keyfince genişlettiği, göğünde, patikasında, yollarında sözcükler bezeli olan bir alem. Sessizce içince girilen ve her şeyin mümkün olduğu yer. Çizimler ile yazarın anlatımı arasındaki ahenk okuru cezbediyor. Metni okurken resimlerle genişleyen düşünsel alanı çocuğunuzun okur kimliğini yüreklendirecek yorumlarınızla doldurmanız mümkün. Kitap hangi zamanlarda bizlerle olur? Yalnız kalmak istemediğimizde nasıl bir çözüm sunar? Ya da evrende tek başımıza kalmak istediğimizde? Yazar, dijital dünyayı zarif bir anlatımla sorgulatıyor. Kitap hastalanır mı? Hapsedilmiş olanı nasıl ortaya çıkarır? Kitaba yaklaşmak, onu yaşamak, vedalaşmak ve yeniden sarılmak…Kitap içinde kitabın sihrini yaşayan küçük çocuğun kendi çocuğunuz olmasını istemez misiniz? Yazarın “bizi bu yolculuğa çıkaran anneme” ithafını okuyup duygulanmamak elde değil. Ne mutlu o anneye! Ne mutlu çocuklarını benzer yolculuklara çıkarma gayreti gösteren yetişkinlere.

kitaplar-yalniz-gunler-siradan-mutlu-muyuz-768415-1.
Yazar: David Miles
Resimleyen: Natalie Hoopes
Çeviren: Turgay Bayındır
Yayınevi: Redhouse Kidz Yayınları

Sıradan bir gün sıra dışı bir düşe dönüşebilir mi? SIRADAN BİR OKUL GÜNÜ sorunun cevabını verebilir. Öyküde sıradan sınıfın yeni öğretmeni Bay Ge yanında getirdiği gramofon ile çocuklara müzik dinletiyor ve müziğin onlarda yarattığı çağrışımları kağıda dökmelerini istiyor. Çocukların ilk kez karşılaştığı bu durum önyargılı fısıltılara neden oluyor. Dinlenen müzik görüntüye, görüntü düşünceye, düşünce hayale, hayal oyuna dönüşürse neler olabileceğini izliyoruz. Müziği dinleyen çocukların zihinlerinde hangi görüntüler beliriyor? Öğretmenin sıra dışı fikrini seven sıradan çocuğun kafasının içinde yıkılıp yerini sözcüklerin büyüsüne bırakan şey ne? Kitapta diğer çocukların hisleri ve tavırları okura, sıra dışılığın kişiden kişiye farklılık gösteren etkisini aktarıyor. Yaşamdaki herhangi bir sıradan günün kasveti farklı bir bakış ile dağıtılabilir. Notaları duyan, sözcükleri cesaretle harmanlayanlar için okyanusun derinliklerinden fezaya uzanan sıra dışı güzellikteki hayat hayaller eşliğinde yaşamaya değer. Çocuğunun sıradan bir gününü renklendirmeyi kim istemez! Evlerimiz aynı zamanda okullarımız olmuşken etraflıca düşünmeye, Bay Ge’nin ceketini üzerimize geçirmeye değer!

kitaplar-yalniz-gunler-siradan-mutlu-muyuz-768416-1.
Yazar: Colin McNaughton
Resimleyen: Sotoshi Kitamura
Çeviren: Dikenoğlu Süer
Yayınevi: Nesin Yayınevi

Çocuklarımız okul arkadaşlarına bir süre daha kavuşamayabilirler. Bu durum mutluluklarına gölge düşürebilir mi? Evet düşürebilir. BİR ŞİŞE DOLUSU MUTLULUK kitabı ile mutluluğun bir tercih olduğunu kendimize ve çocuklarımıza hatırlatabiliriz. Daha çok şeye sahip olmak yerine birlikte geçirilen neşeli anların değerine dikkat çeken bir masal. Dağın iki yanında iki ayrı halk. Bir taraf zengin ve daha da zengin olmak için çalışıyor. Diğer taraftaki halk da çalışkan fakat toprakları bereketsiz olduğu için zenginleşemiyor. Birbirine hikayeler anlatmayı seven fakir halk dayanışma içinde. Pim adındaki çocuk yeni hikayeler keşfetmek için zengin halkın yaşadığı yere geçiyor. Bolluk içindeki pazar yerinde çocuğun ilgisini çeken şey ne? Zengin halk çocuktan kendilerinde olmayan bir şeyi getirmesini istiyor. Pim’in çözümünü tahmin edeceksiniz! Mutluluk nasıl toplanır? Ne şekilde taşınır? Ağır mıdır? Uğraşı hor görülen bir çocuk sessizliği ne şekilde bozar? İki halkı nasıl bir son bekliyor? Çizer, İran’ın güneyinde yaşayan insanların kıyafetlerinden ilhamla kırkyama tarzında harika suluboya resimlerle kitabı renklendirmiş. Aranızda çocuk kahkahasının ağırlığını ölçenler oldu mu? Şişeler dolusu dağıtılsa da eksilmeyen mutluluk her çocuğun hakkı. Şişelerimiz ve kitaplıklarımız hazır mı? Hazırlayalım. 2021çetin geçebilir!

Okuma kültürünü geliştirmek adına Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından kurulan OKUYAY Platformu, Ankara, İstanbul, Adana’da 4 pilot projeyi hayata geçirdi. “İstanbul’u Okuyorum”, “Sıradışı Meydan Okumalar”, “Kütüphane Şehri”, “Süper Okurlar” projelerine dahil olmak için proje web sitelerini takip edilebilirsiniz. Elini taşın altına koyan, gönlünde ve bütçesinde kitaba yer açan, çocuksu hevesini, ilgisini, içindeki “ÖYKÜ AĞACI” nın gövdesine yaslanıp çocuklarına aktaran yetişkinlerin varlığı yayın emekçilerine umut verebilecek mi? #EvdeyimOkuyorum diyelim ve çabamızı sürdürelim. Mutlu muyuz? Mutlu olalım!