Nasılsınız?

Umarım iyisinizdir.

Lafın gelişi yani, henüz kovit filan olmamışsınızdır anlamında.

Yazarınızı soracak olursanız o da iyidir. Lafın gelişi yani, henüz kovit filan olmadı anlamında.

Şu sıralar her şey laftan ibaret… Lafın gelişi bir iktidar… Lafın gelişi bir muhalefet…

Lafa gelince Saraylılar dünya lideri… Lafa gelince muhalefet anket şampiyonu…

Laf işte…

Yine lafların gelişine vurdular. Gol diye bağırdılar.

Bu hafta da hep böyle boş laflarla geçti.

(Ama elbette anlamlı laflar edenler de vardı. Örneğin BirGün’de yayınlanan söyleşisinde “İğrenç bir barbarlığa doğru sürükleniyoruz” diyen Marksist sosyolog, filozof ve kültür eleştirmeni Slavoj Žižek boş laflardan kurtulmanın çaresini “yeni bir normal icat etmek” olarak önerdi: “Umutsuzluğun cesaretini savunuyorum. Umut etmek istiyorsak, eski hayatımızın bittiğini kabul etmeliyiz. Yeni bir normal icat etmeliyiz. Gerçeklikle olan temel ilişkimiz değişti –dünyayı nasıl görüyoruz, onunla nasıl etkileşim kuruyoruz. Gerçeklikle ilişkimiz kökten koptu. Bunu ne kadar çabuk kabul edersek o kadar iyi.”)

Böyle bir ahvalde ancak lafın gelişi bir köşe yazısı olabilirdi. Olmadı. Olmasın.

Not: Yukarıdaki cümleler “Yazarımız yoğunluğu nedeniyle bu hafta yazısını yazamamıştır” veya “Köşe teknik bir sorun nedeniyle yayınlanamadı” notu yerine sırf “umutsuzluğun cesaretini savunmak” ifadesini kullanmak için yazıldı.