Dayınızın gelininin kuzenine güvenmiyorum. Dayınıza da gelinine de ayrıca güvenmiyorum. Hatta kaynaklarımı defalarca teyit etmeden kendime de güvenmiyorum. Çünkü medya okuryazarlığı ilkin bunu gerektiriyor. Zira en sık karşılaştığımız sahte haber kalıbı şu: Dayımın gelininin NASA’da çalışan kuzeni söylemiş, ayın 3 ile 6’sı arasında Mars’ta büyük bir patlama olacakmış. Örneği ciddi sanılmasın diye abartılı uydurdum ama bu kalıpla kurumlar ve olaylar değiştirilerek oluşturulan bir haber, fısıltı gazetesiyle tüm ülkeyi dolaşabiliyor.

Burada “fısıltı gazetesi” dediğimiz olgunun günümüzdeki adını koymak lazım: WhatsApp. Yani biz geleneksel medyayı, Twitter’ı, Facebook’u tartışırken dışarıdan kolay kolay gözleyemeyeceğimiz bir mecra hızla yükseliyor ve insanların birbirine olan güvenini kullanarak, sahte haberleri hızla yayıyor.

Seçim sürecine hızla girdik. Bu süreci anaakım medyanın el değiştirmesi, Facebook algoritmaları ve Twitter’daki troller ve sahte haber üzerinden tartışırken asla unutmamız gereken dev bir mecra var: Whatsapp… WhatsApp neden bu kadar önemli ve onu kullanırken nelere dikkat etmeliyiz? Bu haftaki Köşe Vuruşu’nun derdi bu.

Korku ortamı WhatsApp’a yaradı
Sosyal medyada yazdıklarım yüzünden başıma bir iş gelir mi endişesi, insanları kendilerini bir nebze daha güvende hissettikleri WhatsApp’a taşıdı. Dolayısıyla haber paylaşımı da buradan gruplar yahut tüm listeye bir kerede göndermeyle yapılıyor. Haber Facebook veya Twitter gibi açık platformlardan yayılıyor olsa hızlı farkedilip teyit araçları, yalanlama mekanizması devreye sokulabilir ama WhatsApp’ta ilk etapta mümkün değil. Belki bir şekilde açık mecralara yansıyacak ama belki de o zamana kadar iş işten geçmiş olacak. Hele ki ülkemizin kaderini değiştirecek seçime iki aydan az bir zaman kalmışken. FactCheckingDay.com’da yer alan WhatsApp aldatmacalarını önlemenin 16 yolu (16 ways to debunk hoaxes on WhatsApp) başlıklı makaleden faydalanıp biraz da ekler yaparak mini bir WhatsApp kullanım kılavuzu sunmak istiyorum.

WhatsApp’tan haber okuma kılavuzu
1 Mesaj kimden gelirse gelsin şüpheci olun. Çok güvendiğiniz birinden gelmiş olabilir, belki ona da güvendiği birinden gelmiştir, bu zincirin ucunun nereye vardığını asla bilemezsiniz.

2 Şüphelendiğiniz iletilerden anahtar sözcük veya cümleleri arama motorlarında aratın. Eğer daha önce yalanlanmışsa üstlerde görünecektir. Görsel söz konusuyla Google Image Search servisini de kullanabilirsiniz. Görsel manipüle edildiyse gerçeğini gösterecektir.

3 Eklendiğiniz her WhatsApp Grubu’na dahil olmayın. Tanıdığınız birkaç kişi olabilir ama onlar da başka tanıdıkları var diye dahil olmuş olabilir. Ancak grubun asıl kurucusu, birbirlerine ortak arkadaşlar vasıtasıyla güvenen bu grubu özellikle seçmiş olabilir.

4 Doğrulama platformlarını mutlaka kullanın (örn; teyit.org). Size çok sahici gelen bir iddianın defalarca yalanlandığını fark etmeniz olası.

5 Bir kurum veya kişi hakkında iddia varsa, ilgili kurum veya kişinin resmi hesaplarına girerek, elinizdeki iddiayı oradaki açıklamayla birlikte okuyun.

Aslında bu tavsiyeler her haber kaynağını okurken geçerli. Ancak WhatsApp, daha kişisel bir araç ve burada yazılanlara daha kolay ikna olabiliyoruz. 200 milyondan fazla WhatsApp kullanıcısı olan Hindistan’da yaşanan gelişmeler önemli bir örnek. Her türlü kara propaganda ve sahte haberin kolayca yayıldığı ve sektör haline geldiği Hindistan’da, WhatsApp grubu yöneticileri doğrudan bu haberlerden sorumlu tutulmaya başlandı.

Çünkü yalan haberin çıkış kaynağının tespit edilmesi çoğunlukla mümkün değildi. En azından yalanın yayılmasını önlemek adına WhatsApp grubu yöneticilerine gözdağı vermeyi tercih ettiler. Türkiye’deki WhatsApp kullanım oranlarını düşününce, aynı riskin bizim için de oluştuğunu söyleyebiliriz. Hele ki seçim süreci gibi kritik süreçlerde. Kendimizi sahtecilikle algı yaratmaya çalışanların oyununa alet etmemeliyiz. O zaman hep eleştirdiğimiz medyadan –istemeden de olsa- çok bir farkımız kalmıyor. WhatsApp bu sürecin en zayıf halkası.