1991 yazında 12 yaşındaydım. İnternet gündelik hayatta yoktu, haliyle sosyal medya hiç yoktu. Nasıl olduysa bir anda her yerde Sezen Aksu’nun; sözleri Aysel Gürel’e, bestesi Onno Tunç’a ait “Hadi Bakalım” şarkısı çalmaya başladı. Diyelim çarşıda bir mağazanın önünden geçerken şarkı çalıyorsa, bir sonraki mağazada devam ediyordu. Sosyal medya gibi herkesin bir arada olduğu platformlar henüz olmasa bile şarkıyı duymama şansınız yoktu. Zaten bu şarkı, sonraki birkaç yıl içinde yaşanacak Türk pop müziği patlamasının da bir işaret fişeğiydi. Belirgin siyasi mesajları olan bir şarkı değilse de siyaset şarkının cazibesine kapılmış, o sıra düşüşe geçmiş ANAP’a bir can simidi olarak görünmüştü. Aynı yılın Ekim ayındaki seçimlerde, sözleri değiştirilerek seçim şarkısı oldu ama ANAP’ı kurtarmadı. Partinin 1983’ten başlayarak 1991’e dek süren iktidarı o seçimde son buldu. O dönemi ne zaman hatırlasam, belleğimin fonunda ‘Hadi Bakalım’ şarkısı çalar. ANAP tarafından seçim şarkısına dönüştürülse de bu şarkı, Türkiye’nin çalkantılı koalisyonlarla geçen 90’lı yıllarının da başlangıç düdüğü gibi bir işlev görmüştü. Sanki “bir acayip zor yarış” derken, bilmeden koalisyon çekişmeleriyle geçecek o dönemi imliyordu. O çekişmeli dönem, bir tepki olarak son 20 yılımızı belirleyen iktidarı hazırladı. Sanki eskiden her şeye rağmen havada asılı duran hayatın neşesi çekildi ve Türkiye bir daha hiç çocukluğum ve ilk gençliğimdeki gibi bir yer olmadı.


Tarkan’ın 17 Şubat gecesi yayınlanan Geççek şarkısının yarattığı heyecan ilkin bunu aklıma getirdi. Heyecanlanmıştım ama nedeni farklıydı. Yoksa toplumsal meselelere değinen bir şarkı olarak, Mor ve Ötesi’nin üç hafta önce çıkan Sirenler albümündeki; Forsa, Park ya da İstiklal şarkıları gibi etkilememişti asla ama Geççek şarkıdan ziyade bir olaydı. Çerçeveyi daraltırsak, zamanın ruhuna uygun bir sosyal medya olayıydı ve tıpkı Hadi Bakalım gibi yeni bir dönemin işaret fişeği olmaya adaydı. Bu haftaki Köşe Vuruşu’nda bir sosyal medya olayı olarak Geççek şarkısına değinmek istiyorum.

NEDEN BİR OLAY?

Hatırlarsınız, daha bir ay önce, 5 yıllık bir Sezen Aksu şarkısının aniden ortaya atılmasıyla gündemin değiştirilmeye çalışıldığını tartışıyorduk. Bu tartışma, biraz da geri adım sayılacak bir açıklamayla aniden sönümlendi ve büyük bir olay olmadı. Çünkü yapaydı. Fakat şimdi bir şarkı sahiden gündemi değiştirdi. Tarkan’ın klibinde bir hacker’ı canlandırdığı Geççek şarkısı, gündemi de hacklemeyi başardı. Şarkıyı; beğenenler, beğenmeyenler, “kötü olsa da sözlerdeki cesaret önemli” diyenler, laf yetiştirenler, Tarkan’ın yaptığı şuna yarar diyenler, git analizini başka yerde yap diyenler, pandemiden söz ediyor diyenler, hayır iktidardan söz ediyor diyenler, Türkçemizi katletmişe karşı hayır dil organiktir diyenler derken şarkı bir olay haline geldi. Başka türlü de olmazdı. Müzik konusunda bir uzmanlığım olmadığı için şarkının kalitesine değinemem ama kusursuz bir pop şarkısı olsaydı asla böyle konuşulmaz ya da en azından bu kadar hızlı yayılmazdı. Sosyal medya algoritmalarıyla başa çıkacak bir şarkı, kusur ve ikilemleriyle ancak böyle kodlanabilirdi.

NEDEN TARKAN?

Yine hatırlayanlar olacaktır, 2,5 yıl önce Şanışer öncülüğünde pek çok rapçi bir araya gelip Susamam isimli 14 dakikalık bir şarkı yayınlamıştı. Sözler çok daha doğrudan ve sertti. Şarkı üzerine Z kuşağının çok sıkı geldiği, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yorumları yapıldı ancak toplam etkisi Tarkan gibi olmadı. Bence burada Tarkan’ın starlığı kadar, Tarkan’ın AKP öncesi Türkiye’de yıldızlaşmış bir figür olması ve o yılları hatırlatması da önemli. Evet, şarkı sözleriyle umut veriyor ama Tarkan’ın yeniden eski zamanlardaki kadar popüler olmasıyla başka bir ihtimalin varlığını da hatırlatıyor. Örneğin; benim Türkiye’de toplumun tüm kesimlerinin birlikte sevinebildiğini hatırladığım son olay 2002 yazındaki Dünya Kupası maceramızdı. O maceranın şarkısı nedir diye soracak olsam, herhalde çoğunluğun aklına, Tarkan’ın Milli Takım için yaptığı “Bir oluruz yolunda” şarkısı gelir. Türkiye bir döneminin finalini öyle yapmış ve aynı yılın sonbaharında da AKP iktidarı başlamıştı. O nedenle Geççek şarkısının böyle bir anda karşılık bulması, sadece şarkının kendisiyle ilgili değil. Bir hafızayı geri çağırıyor. Yani Tarkan değil bir başkası söylese dikkat bile çekmeyebilirdi.

Diğer yandan şarkının yarattığı tartışma, bir ‘hakikat sonrası’ paketini de beraberinde getirdi. Tarkan’ın şarkıyı yayınlanmadan önce yaptığı; şarkının “pandemi, dünyada olup biten üzücü olaylar, doğanın yok edilişi vb.” için yazıldığı açıklaması, sanki şarkı çıktıktan sonra gösterilen tepki üzerine yapılmış gibi servis ediliyor. Böyle olunca, bir başka yankı odasında da “işte geri vites yaptı” algısı üzerinden konuşuluyor. Lehte ve aleyhte tüm bu tartışmalar, şarkının sosyal medya algoritmalarında öne çıkması için bir zemin oluşturuyor. Öyle ki muhalefet partileri peşine takılıp seçim şarkısı muamelesi yapsa da onlar adına da artı bir değer yaratmaz. Hatta Tarkan çıkıp “düşündüğünüz anlamda yazmadım” dese bile bir şey değişmez. Çünkü mesajı koşullar yarattı, “araç iletidir” önermesi işledi ve şarkı bir olaya dönüştü. Hesaplı, planlı, programlı yapılacak bir şey değil bu. Yeni bir dönemin başlangıcıyla ilgili.