Son dönemlerde ‘Yapay zeka ve son’ temalı haberlerini çok sık görür oldum. Hatırlarsanız bununla ilgili bir yazıyı aylar önce yazmıştım. Bunu zaman gösterecek diye de tamamlamıştım. Şimdi bazı gelişmeler görmeye başladık

Şifacı yapay zekâlar

İlk gelişme hayat kurtaran yapay zeka haberi. IBM’in ‘Watson’ yapay zekâsı yemek pişirmek, çoklu işlemlerle zor formülleri çözmenin ötesine geçerek ilk kez bir hayat kurtardı. Bu gelişme işte pozitif düşünen yapay zekâ farkı. Şimdi insanın aklına ister istemez iyi niyetli yapay zekâlar ile kötü niyetli yapay zekâlar savaşlarımı olacak? Asıl garibi bunları tutan insanlarda olacak mı? Yani insanoğlu bir taraf tutmak zorunda kalacak mı? Anlayacağınız yine kafalar karışık.

Pek çoğunuz “Bizi ele geçiremezler” diyebilir. Bence de o kadar net olmayalım. Ancak bakış açısına göre bu durum değişebilir. Nasıl mı? Bana bu yapay zekâlar bize usul usul, tatlı tatlı yaklaşarak, hayatımızın içerisine girerek, etki altına alarak sempati duymamızı sağlayacaklarmış gibi geliyor. Şimdi bile bakacak olursanız yapmıyorlar mı? Robot süpürgeler evleri ufak ufak temizlemeye başladılar, akıllı otomobiller deneme de olsa hızla hazırlanmıyor mu hayatımıza girmeyi. Şimdi bizi can evimizden vurdular diyebilir miyiz? Nasıl mı? Şifa vererek! Yazımın başında bahsettiğim konuya biraz dönelim

Tokyo Üniversitesi doktorlarının söylediğine göre bu yapay zeka, aylar önce yanlış teşhis konulan 60 yaşındaki bir kadının hastalığını löseminin nadir bir türü olarak doğru bir şekilde tespit etti. Analitik makine, 10 dakikasını ayırarak hastanın genetik değişimlerini 20 milyon kanser hastasından oluşan bir veri tabanı ile karşılaştırdı ve tam olarak bulunamayan sorunu doğru bir şekilde belirlemenin yanı sıra tedavi sürecini de başlattı. Ayrıca üniversitenin söylediğine göre Watson, bir başka hastada da löseminin bir başka nadir türünü buldu. Tabii şunu belirtmekte fayda var, bu tip yapay zekâlı bilgisayarların hastanelerde yerini alması için bir süre daha beklemek zorundayız. İnsanoğunun 20 milyon kanser hastasının verisini taraması ve birbiriyle karşılaştırması üstelik teşhis koyup tedavi sürecini başlatması 10 dakika gibi ultra kısa bir sürede olamayacağı için çok insan o günleri göremeden ölecek maalesef.

Şimdi işi biraz daha ilerletelim. Hani yine daha önce yazdığım bir yazıyı da işin içerisine sokayım. Facebook Cumhuriyeti yazımı hatırlayanlar vardır. Kısaca özet geçecek olursam; Neredeyse 1,5 milyar aktif kullanıcısı olan bu sosyal ağ kullanıcılarının özetle ciğerini biliyor! Mutlu mu? Mutsuz mu? Evleniyor mu? Boşandı mı? Ne yemek sever, ne sevmez vs. uzayıp gidecek bir liste diyebilirim. Teknolojinin deliler gibi bir hızla geliştiği zamanlardayız. Düşünsenize telefonunuzun parmak izi sensörü, göz retinasını tarayan sensörü vs ile sizin sağlık durumunuzu, evde herkesin kullanacağı bir damla kanınızı alarak analizi yapabilecek teknolojilere sahibiz. Bunları Facebook’un da dahil olduğu, Tokya’daki IBM Watson yapay zekâsının olduğu bir yapay ekibe anlık paylaşımlar yaptığını düşünün. Bu ne demek? Anlık fiziksel ve ruhsal sağlığınız analiz edilmesi kanınızdan, gözünüzden alınan datalar işlenmesi sonucunda ‘ERKEN TEŞHİS’ demek.

Elon Musk’ı takip edin
Yazının bundan sonraki kısmı daha ağır hayal gücü içerir….
Bu dünyanın akışını gerçekten değiştirecek bir süreç. Yani insan ömrünün daha uzun olması, eski düzene göre daha erken ölmesi beklenen insanların ölmemesi acaba dünyayı nasıl bir yer haline getirir? Bu sorun bence çok enteresan noktalara gidebilir. Bilindiği üzere Dünya, temiz su kaynaklarını mevcut kirletme hızımıza bakıldığında 2030’da tükenecek! Şaka gibi değil mi? Ben de geçen gün bir belgeselde izledim. Çok değil bundan 14 yıl sonra Dünya’da doğal olan temiz su kalmayacak! Bu büyük bir rezillik. E bir taraftan1 erken ölmemeye de başlıyoruz. Kalabalık büyük bir hızla artıyor. Malum içgüdüsel olarak üremek gibi bir durumumuz da var. Gerçekten bu işin sonu nereye varacak?

İşte bu noktada su savaşlarına daldığımız, aklımızda başka birşey olmadığı bir süreç yaşarken, yapay zekalar ortalığı karıştıracak adımlara atacaklar mı? Biz birbirimizi yerken, dünyayı kirletirken onlar bağımsızlıklarını ilan edecek mi? Dost bildiğimiz yapay zekâlar düşman olacak mı?

Kesin Elon Musk bir şeyler biliyor! Uzay seyahatlerine en çok kasan girişimci işadamı o çünkü. Tesla ve mekik derken yapay zekâyı hayatımıza sokuyor. Sonra ne yapacak, dostlarını yanlarına alıp Mars’a mı tüyecekler? Sonra dünyanın efendisi mi olacak? Şaka bir yana Elon Musk’ı takip edin. O bizden 30-40 yıl sonrasını yaşıyor. Bence geleceğimize de ışık tutuyor. Gelecekle ilgili biraz fikrim olsun diyorsanız doğru adres kendisi olur.

Uzun lafın kısası bu tip yazıları daha çok okuyacaksınız, önemli olan yaşamınız sırasında okuduklarınızı hissettiğiniz an. İşte o an hayaller gerçek olmuş demektir. Siz siz olun çevreyi temiz tutun. Dünyayı daha hasta hale getirmeyin. “Bir ben mi kurtaracağım” diye düşünmeyin. Yoksa yapayların eline düşeceğiz, ne derlerse o olacak. Keyifli haftasonları dilerim. Siz bu yazdıklarımı bir düşünün…