FETÖ’nün siyasi ayağı hâlâ bulunamadı (!) filan derken, AKP tek ayağı üstüne kalktı ve tek ayağı üzerinde yalan söyledi:
Siyasi ayak CHP! Kılıçdaroğlu da tutuklansın!

Ayak deyip geçmeyin. Mesela matematik dilinde, bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta demektir. Bu hafta iki doğrunun kesişmesi meselesini ele alalım, doğruları kesiştirelim, ayak konuşalım.

Ama doğruya doğru: Yalandan kim ölmüş ki! Bir ayak üstünde bin yalan söylemek onların işi değil mi? Ayakkabı kutusu da masummuş, zaten kutudaki parayla imam hatip yapmışlar!

Geçmiş olsun. A-K-P: Ayakkabı Kutusu Partisi, diye tarihe de geçmiş olsun.

FETÖ ile kanlı kavgada, AKP bir ayağını mecburen kesti. Şimdi tek ayak, topallayarak yürüyor. Kesilmemiş olan siyasi ayağı da FETÖ kangreni olmuş, koltuk değneği ise yine cemaatler. Yani bize ayak çekmesinler.

Efendim, bunlarda ayak oyunları hakikaten mebzul. Referandum şeyi de bir ayak oyunuydu. Tek ayak Reis kazandırıldı. Ve artık AKP Genel Başkanı (AKP-GB) demek doğru değil, Genel Başkan’ın AKP’si (GBAKP) demek doğru. Ve dikkat! GB-AKP değil, GBAKP, arada tire işareti yok, tek ayak yani…

Kılıçdaroğlu’yla başladım öyle devam edeyim: “Ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmazmış.” Varsın iktidar cümle âlemi aldatmak, kandırmak için dalavere çevirsin, ayak yapsın.

Memleketin yüzde ellisi saldırıya uğrayacak da ayak ayak üstüne atıp seyir mi edecek? Mutlaka ayağa kalkacak ve ayak direyecek. Ve bu çoktandır başladı bile. Adalet Yürüyüşü’nde ayaklara kara su indi ama devam ediyor işte. Bundan sonra muhalefet daha da ayağına çabuk olacak, başka çare yok. Ayağına çelme takanları umursamayacak. Cumhuriyeti ve laikliği ayağa düşürmeye fırsat vermeyecek. Zulmü ayakları altına alma kararlılığını sürdürecek.

Bakmayın GBAKP’nin afra tafralarına, iktidarın ayağı dolaşıp duruyor. FETÖ soruşturmalarında bile çoğu kez kendi ayağına sıkıyor. Muhalefete ayaktakımı diye küfrediyor, ama Reisçilerin işi gücü birbirlerinin ayağını kaydırma hesabı.

İş sıkıya geldi mi elbette ayaklarının ucuna basarak tüymeye çalışacaklar. Sermaye- emperyalizm- İslamcılık sacayağında işler giderek sarpa sarıyor. Suriye’deki ABD bir yanda, Avrupa tekmili birden öbür yanda. Dış politikada daha önce yapıldığı üzere, şimdi posta koydukları emperyalistlerin yine ayaklarına kapanacaklar. Ayaklarını öpeyim, diyecekler. Ayağının türabı olayım, diyecekler. Daha önce demediler mi?

ABD’si olsun, AB’si olsun küresel sermaye zaten ayak sürümeye başladı; yine, ayağını denk al, diyor. Ayağımın altına alırım ha, demeye getiriyor. Özellikle Ortadoğu’da ayak bağı olma, ayak altında dolaşma diyor. Başka ne diyor? Ayak işlerimi yap yeter!

Ayağının bastığı yerde ot bitmezlerin ayaklarının bağı çözülüyor, çaktırmıyorlar. Giderayak, ayakyoluna bile varamadan altlarına edeceklerinin farkındalar.

Eli ayağı düzgün, özgürlüğün ve eşitliğin ayak izlerini takip eden ve ancak ayak direyince kazanabilecek olan toplumsal muhalefetin de eninde sonunda ayağı düze basacak, bunda kuşku yok.

Ayaklar baş olacak!