Bilme isteği önce bebeklerin bakışlarında beliriyor. Mucizevi ilk yılda, bebeğin çıkardığı basit sesler kısa bir süre sonra birleşerek sorulara dönüşüyor. Merak, türlü sorular kuşanıp yaşamın her noktasında dolaşmaya başlıyor. Tutkuyla cevaplarını arıyor. Sorgulama, tam da bu aşamada çocuklarımıza kazandırabileceğimiz bir alışkanlık. Bir nevi armağan. Sorularına verdiğimiz cevapların, onları yeni sorular sormaya teşvik etmesi değerli. Sabır ve dikkat gerektiriyor. Yaşam pratiğinde bu sabrı göstermediğimizde, çocuğumuzun merak duygusu solmaya başlıyor. Sorularına cevap alamadan büyümüş olan çocukların yaşadığı bir toplumda baskın refleksler sığ ve yıkıcı olabiliyor. Anlayış ve özgürlükler tehlikeye giriyor. Özgürlük güçlü bir dürtü. Gerektirdiği sorumluluklar alınmaz ise bencilleşebilen de bir dürtü. İnsan en az özgürlük kadar haklı olma dürtüsü de taşıyor. Kararlarının, fikirlerinin, tavsiyelerinin doğruluğundan emin olmak istiyor. Öyle ki bazen haklılık inadı kibre dönüşüyor. İnsanın ihtirasını dengeleyen, yatıştırıcı aklı ve hafifletici vicdanı ortaya çıkaran şey galiba yine sorgulama becerisi oluyor. Ön yargılarımızın tehlikeli kaleleri bu sayede yıkılabiliyor. Bu beceri çocuklukta kazanıldığında yaşamın geri kalanında demlenmiş, olgun, barışçıl bir özgürlüğe yer açıyor. Çocuk kitapları aracılığıyla merakı gıdıklayarak sayısız soruya cevaplar arayabiliriz. Çocuğumuzla birlikte sınırlarımızı, kimliğimizi, bedenimizi, duygularımızı sorgulayabiliriz. Doğaya karşı tutumumuzu, bizlere dayatılan yaşamı, alışkanlıkları, çözüm diye sunulan kolaya kaçışları sorgulayabiliriz. Yeni gelecek kardeşi, bırakılması gereken emziği, çiçeklerin rengini, hayvanların seslerini de sorgulayabiliriz. Hatta sanatçıyı, düşünürü, bilgini sorgulayabiliriz. Tarihi ve varoluşu da… Bugün minikler ve çocuk-gençler için sorgulatan kitaplara örnekler vermek istedim.

►İlki BEATRICE VE VANESSA. Biri koyun, diğeri keçi. Hatırladıkları günden bu yana aynı çiftlikte yaşayan ve hep benzer şeyleri yapan iki arkadaş. Sohbet konularının tükendiğini fark ettikleri bir gün Vanessa tatile çıkma fikrini ortaya atıyor. Fakat bir sorun var. Yola çıkarken yanlarına alabilecekleri eşyaları yok. Çiftlik evine girip birkaç eşya topluyorlar. Bunlardan biri eski bir pazar çantası. Diğerleri oldukça ilginç parçalar!!! Hayatları boyunca ilk kez atıldıkları bu macerada iki arkadaşı neler bekliyor? Tehlikeyle baş ederken eşyaları ne şekilde kullanıyorlar? Eğlenerek okurken yaratıcı çözümün önemi öyküde çocuklara göz kırpıyor. Beatrice ve Vanessa beraberlerinde çok önemli bir şey getirerek çiftliğe geri dönüyorlar. Hâlâ aynı kuru otları yediklerini biliyorum ancak artık hiçbir şey eskisi gibi değil! İyi ki de değil! Siz de öğrenmek isterseniz, nedeni öykünün sonunda. Konfor güzel şey, güvenli bir kabulleniş. Konforu bırakıp bilinmeze yönelmek ise bir çeşit meydan okuma, yaşamı bütünüyle sahipleniş.

sorgulayan-cocuklar-sorgulatan-kitaplar-746233-1.

►Yenilenen içeriği ve tatlı resimleriyle okurlarla yeniden buluşan DAĞ KAŞINDI ile devam edelim.Öyküde Karanisa Köyü’ne konuk oluyoruz. Evlerinin pencereleri denize, kapıları dağa açılan köylüler için dağ geçim kaynağı, deniz ise bir manzara. Bir gün dağ konuşuyor! Dağın sesini, keçisini dağa kaçıran Gün adındaki küçük bir kız duyuyor. Dağ, Gün’den sırtını kaşımasını istiyor. Gün köy halkından yardım alabileceğini düşünüyor. Dağ karşı çıkıyor! Sizce itirazı neye olabilir? Dağ kusuyor! Dağ sallanıyor ve yıkıyor! Merak ve korku ile dağın isteğini yerine getirmeye hazırlanan halk belki de ilk kez sorular soruyor. Çözümler üretiyor. Peki buldukları çözümler doğru ve yeterli mi? Köye yolu düşen bilge dağcı köy halkına yardım edebilecek mi? Yazar, dağın suskunluğunu denizin yoldaşlığına usulca emanet ediyor. Öykünün, doğa ile ilişkimizi etraflıca sorgulatan sonunu merak ediyorsanız dağ yeniden konuşmaya hazır! Yeter ki bizler duymak isteyelim. Yeter ki kapılarımız, pencerelerimiz gibi dikkatlerimiz de hem dağa hem denizlere doğru açılsın.

sorgulayan-cocuklar-sorgulatan-kitaplar-746234-1.

►Bu haftaki son önerimiz MEDYAYI SORGULAYAN ÇOCUKLAR. Sosyal mecraların hiçbir dönemde olmadığı kadar çocuklarca kullanıldığı günümüzde onlarla birlikte etkileşimli okuyabileceğimiz bir rehber kitap. Medya okuryazarlığının inceliklerini hatırlatan bir derleme. Medya’nın tanımı ile başlıyor. Kısa bir tarihçeden sonra medya iletilerinin çeşitliliği ile temel kavramları açıklıyor. Sosyal medya, içerik sorgulama, dijital vatandaşlık, siber zorbalık gibi üzerinde dikkatle durulması gereken konuları yargı dilinden uzak bir şekilde okura aktarıyor. Sorular sorduruyor. Beyin fırtınası fırsatı sunuyor. Hazırlanırken faydalanılan yerli ve yabancı kaynaklara kitabın sonunda detaylı bir şekilde yer verilmiş. Medya aracılığıyla servis edilen içerikleri süzebilmek önemli. İçerik üretiminin parçası olmaya hevesli olan çocuklar için bu çok daha gerekli. Zamanın özensizce harcanmasının, yaratıcı çocuk zihninin ekran ihmalleri ile köreltilmesinin önüne geçebiliriz. Yasaklayarak değil, savrulmayı önleyen sınırlar koyarak, sorgulayıp, sorgulatarak bunu başarabiliriz. Fikir vermesi için yazarın okura yönelttiği birkaç soruyu sizlerle paylaşıyorum: “Bu mesaj kim tarafından ve niçin yaratıldı? İletide belirtilen görüş kime ait? Verilen mesaj, yaşadığım çevredeki deneyimlerimle ne ölçüde uyuşuyor?” ve çok daha fazlası meraklı okurları bekliyor.

sorgulayan-cocuklar-sorgulatan-kitaplar-746235-1.

Yaşamlarımızın Sırça Köşk hikâyesine benzemesini istemeyiz değil mi? Sorumsuzluk ve sömürünün üstesinden ancak sorgulama ile gelebiliriz. Pandemi döneminin yarattığı sıkıntıların üstesinden de yine sorgulama ile gelebiliriz. Nasıl ki sürecin başlangıcında zorunlu olarak çalışan emekçilerin yaşam haklarını gözettik ve evde kalmaya özen gösterdiysek, mevsime aldanmadan, rehavete kapılmadan, açıklanan yeni normali belirleyen koşulları da sorgulayarak, sağduyuyla salgının yeniden güçlenmesinin önüne geçebiliriz. Sağlıkla ve dostlukla kalın!