Yasakçı zihniyet değişmiyor. Değişen tek şey gerekçeler. Zonguldak Valiliği, Edip Akbayram’ın ‘Cumhuriyet Konseri’ni Bartın’daki maden faciası nedeniyle iptal etti. Yasakçılar suya yazı yazdıklarının farkında değiller.

Suya yazı yazıyorlar
Edip Akbayram’ın Cumhuriyet konseri Bartın’da yaşanan maden faciası nedeniyle iptal edilmişti. (Fotoğraf: Depo Photos)

Yazıya nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Zira bu dönemde kesinliği tartışılmaz bir gerçeği de yazsanız bir takım hassasiyetler de en az gerçekler kadar ağır basıyor. Hatta zaman zaman gerçeğin bile önüne geçebiliyor. Tüm içtenliğimle soruyorum bu ülkenin günah keçisi müzisyenler mi?

Ülkede ne zaman acı ve hepimizi üzüntüye sürükleyen bir olay olsa, olayın sorumlularını araştırıp bulmak yerine konserler iptal ediliyor ve sanki sebebi bizmişiz gibi müzisyenler cezalandırılıyor. Ama bu arada hayat hiçbir kısıtlama olmaksızın devam ediyor. Müzik haricinde… Açılışlar yapılıyor, mitinglere ara verilmiyor maçlara, dizilere, reklamlara girmiyorum bile.

Niye? Gerçekten de niye? Konserleri yasaklayarak faili meçhuller son mu bulacak?

İş kazalarının önüne mi geçilecek? Yolsuzluk, adam kayırma, partizanlık geçmişte mi kalacak? Adalet mülkün temeli mi olacak? Bartın’daki maden kazasında hayatını kaybedenlere sadece o bölgede yaşayanlar mı üzüldü? Hayır tüm ülke bu acıyı derinden hissetti. E o zaman bir genel yas da ilan edilmediğine göre niye sadece o bölgedeki konserler iptal edildi?

ÜLKENİN GURURU

Edip Akbayram bu ülkenin gurur kaynağıdır. Hem yorumculuğuyla, hem demokrasi, hukuk, adalet ve eşitlik mücadelesiyle hem de insanlığıyla.

Edip ağabey hak mücadelesinde her zaman emekçinin yanında olmuş, onların sevinci sevinci, üzüntüsü üzüntüsü olmuştur. Edip Akbayram’ın söylediği her şarkı hepimizin duygularına aracılık etmiş şu üç günlük dünyada yaşantımıza anlam katmıştır.

Hal böyle iken onun 29 Ekim’de Karadeniz Ereğlisi’nde vereceği konser Zonguldak Valiliği’nin aldığı bir kararla iptal edilmiş. Niye? Koskoca Edip Akbayram orada böyle bir facianın olduğundan habersiz mi? 50 yılı aşkın sahne hayatında böyle günlerde nasıl bir repertuar yapacağını bilmiyor mu? Edip ağabeyin şarkılarında dans edilmez, göbek atılmaz, halay çekilmez. Kısaca eğlenilmez. Bu şarkılar sadece dinlenir.

Aksine böyle bir konser Amasra ve çevrsindeki insanların bu travmayı atlatmasında yardımcı olabilecek iken yasaklamak da neyin nesi?

Eğer konser olsaydı, oraya gidecek insanlar belki Aldırma Gönül’ün “Bir sitem yolla Allah’a” yakınmasıyla öfkelerini dışa vuracak, “Değmen benim gamlı yaslı gönlüme” diyerek üzüntülerini dışa vurup hüngür hüngür ağlayacak “Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz” diye haykırarak da bu olayın unutulmaması gerektiğini dile getireceklerdi.

Aynı şey Safranbolu’daki 29 Ekim konseri iptal edilen sevgili Demet Sağıroğlu ve şarkıları için de geçerli.

DENİZ YILDIZI GİBİ

Ama yok. Müzik dediğin nedir ki? Müziği sadece -Ferhan Şensoy ustanın deyimiyle-

diskolarda, barlarda dingildemek olarak algılarsanız sağaltıcı etkilerinden de habersiz olursunuz. İnsanların sadece mutlu günlerine değil acılarına da, kederlerine de eşlik eder müzik. Müziği çeşitli nedenlerle yasaklayanlar, konserleri iptal edenler suya yazı yazdıklarının farkında değiller. Umudum bu müzik düşmanlığı çocuklarımıza miras kalmaz ve dünyadaki bütün yaşıtları gibi müzik dinleyerek, dans ederek, konserlere giderek ilk gençliklerini yaşarlar. Eminim yine birçok insan bu yazımı “Aç mı kaldınız?”,

“Gözünüzü toprak doyursun”, “Şehitlerimiz var sen konser düşünüyorsun” gibi her zaman yinelenen ve hakarete varan sözlerle karşılayacaklar. Olsun. Deniz yıldızı hikâyesindeki gibi belki yazdıklarım bir kişinin bile düşüncesini değiştirir ve ben de “Onun için farketti ama” derim.

Kalın sağlıcakla…