AKP ve Cumhurbaşkanı, Avrupa Alevilerine çok kızgın. Avrupa Alevi Hareketi’nin demokratik kazanımlarını, inkârcı kıskançlıklarıyla izliyorlar. AKP asimilasyoncu ve ayrımcı yüzüyle yüzleşmek yerine, Avrupa Alevi Hareketi’ni “Ateist Aleviler” ve “Ali’siz Aleviler” diye itibarsızlaştırmaya çalışıyor.

Avrupa Alevilerinin demokratik, hukuksal ve siyasal kazanımlarına tanık oldukça bu kızgınlık ve kıskançlığı daha iyi anlıyorsunuz.

Altı hafta boyunca İskoçya ve İngiltere’de örgütlü Britanya Alevi Federasyonu’na (BAF) bağlı 12 Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’ne mihman oldum. Edinburg, Glasgow, Sheffield, Doncaster, Londra, Croydon, Nottigham, East Midland, Northants ve Bournemouth Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’nde yöneticilere yönelik yönetici ve kadro eğitimleri gerçekleştirdik.

BAF tarafından kazanılmış hukuksal, demokratik ve siyasi haklar ile Türkiye’de gasp edilmiş Alevi haklarını karşılaştırınca insan dehşete düşüyor.
Türkiye Alevileri asimile, Hüseyin Aygün’ün TBMM’de cemevi talebini Diyanet’in fetvası ile ret etmekle meşgul iken, BAF, İngiliz İşçi Partisi milletvekili Joan Ryan’ın ev sahipliğinde, İngiliz parlamenterlerin kurucusu olduğu Britanya Parlamentosu’nda Alevi Sekretaryası kuruyor. Alevilik doğduğu ülkede inkârın, gurbette ise tanınmanın adresine yerleşiyor.

Alevi sekretaryasının kuruluş resepsiyonuna, İşçi Partili milletvekilleri Joan Ryan, Meg Hillier, Catherine West, Gareth Thomas, İktidar Muhafazakar Partisi milletvekili David Burrowes, Türkiye’den CHP milletvekilleri Şafak Pavey, Zeynep Altıok, Ali Haydar Hakverdi ve HDP milletvekili Müslüm Doğan ile birlikte katıldık.

Britanya’nın en büyük göçmen örgütlenmesi BAF’ı ve Alevileri anlatan Joan Ryan, konuşmasında, “Alevi toplumunun yaptığı çalışmalardan herkesin faydalanabilmesi için bir ışık yakmak istiyoruz. Aleviliğin hem bir felsefe ve bir inanç hem de kültürel ve sosyal bir kimlik olduğunu biliyoruz. Alevilik bir dini inanç olarak Türkiye’de de tanınmalı” mesajını verirken, Türkiye’den gelen ses “Alevilik diye bir inanç ve cemevi diye bir ibadet yeri de yok” derinliğindedir!

BAF Genel Başkanı İsrafil Erbil’in Türkiye’den gelen devlet sesine cevabı kısa ve net “Alevilik vardır, Alevilik haktır! Bu hak evrenseldir.”

AKP “Alevi Açılımı” adı altında Aleviliği Sünnileştirme, cemevlerini camileştirme, dedeleri imamlaştırmayı hedeflerken, siyasal İslamcı yapıları da “Geleneksel İrfan Merkezleri” adı altında meşrulaştırırken, İngiltere, Aleviliği dini bir inanç ve cemevlerini ise Alevilerin ibadet yeri olarak resmen tanıdı.

Nüfusu 65 milyon İngiltere, ülkesinde nüfusu 300 bin civarında olan Aleviler için tanıdığı haklar şöyledir;
• Alevilik bir inanç ve Cemevleri bir ibadethane olarak tanınmıştır.
• İngiltere Parlamentosu’nda Alevi sekretaryası kuruldu.
• Yerel Yönetimler Alevi kurumlarını tanıyor.
• Devlete ödenen yıllık kazanç vergilerinin yüzde 20’si cemevine bağış hakkı,
• Kamu yararına kurum statüsünde kabul edilme hakkı,
• Britanya Hastanelerinde ve tüm Kraliyet cezaevlerinde Ana ve Dedelik hizmeti verme hakkı,
• Cemevlerine yüzde 80 emlak vergisi indirim hakkı,
• Cemevlerine gaz ve elektrik vergilerinde % 40 indirim hakkı,
• İlk ve ortaokullarda Aleviliği isteğe bağlı derslerde öğrenme hakkı,
• Yerel yönetimlerdeki eğitim komisyonlarında temsil hakkı,
• Üniversitelerde Alevilik çalışmaları hakkı kazanmıştır.

Türkiye’de mi? Nüfusu 76 milyon Türkiye’de, 20 milyon Alevi’nin durumu zor.
• Eşit yurttaş görülmüyorlar, eşit haklara sahip değiller.
• Alevilik güvenlik konseptinde yer alan inanç.
• Cemevi ibadet yeri görülmüyor.
• Zorunlu din derslerinde asimilasyona tabiler.
• Alevi köylerine zorla cami yapılıyor.
• Alevilere ait Dergâhlar ve kutsal mekânlar devlet tarafından işgal edilmiş,
“Alevilik diye bir inanç yoktur” yalanı devam ediyor.
• Alevi inancına ait bayramlar tatil değil.
• Vergileri zorla Sünni Diyanet’e aktarılıyor.
• Katliamlara maruz kalıyor, katilleri ve sorumluları devletçe kollanıyor.
• Devlet,§ Aleviliği tanımıyor, tanımlıyor ve camiye davet ediyor.
• Alevi kasaplarının isimleri kamusal mekânlara veriliyor.
• Aleviliğe ilişkin ayrımcı ve aşağılayıcı yayınlar var.
• İşgal edilmiş Şahkulu, Karacaahmet Dergahı ve Erikli Baba Türbesi devlete kira ödenerek kullanılıyor.
• Alevilere yönelik nefret söylemi, ayrımcılık ve dışlama hukuksal, siyasal, sosyal ve dini alanda yaşatılıyor.

İngiliz milletvekili David Burrowes Alevice konuşarak “Eline, Beline, Diline hâkim ol” derken, Osmanlı ve TC devleti asırlardır Alevilere Sünnice sesleniyor.
Umarız ki Türkiye, Avrupa Alevilerinin kazanımlarından ders alır ve doğru yolu bulur!