Denetimsizlik ve kâr hırsı sonucunda göz göre göre gelen Erzincan İliç’teki maden faciasında ikinci gün geride kaldı. 9 işçi siyanürlü yığının altında, bölgeye giriş çıkışlar yasaklanmış durumda. Hem “sabıkalı” şirket hem de yetkililer “Siyanür sızıntısı yok” dese de siyanür sızıntısına karşı alınan önlemler konusunda endişe büyük. Kanada merkezli maden firmasının yedi çalışanı da gözaltında.

Yaşananların nedeni sömürge tipi madencilik: İhmal, talan, acı...
Facianın yaşandığı bölge havadan görüntülendi. (Fotoğraflar: AA, DHA)

Haber Merkezi

Yerli ve yabancı sermayeye ülkenin kaynaklarını peşkeş çeken iktidarın neden olduğu “sömürge tipi madencilik”, her gün yeni bir faciaya davetiye çıkarıyor. Bunun son örneği “ülke tarihinin en büyük çevre felaketi” olarak değerlendirilen Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde gerçekleşti. Yaşanan çökme sonucu göçük altında kalan dokuz işçinin arama kurtarma çalışmaları ikinci gününde devam etti.

Kanadalı SSR Mining ile Çalık Holding ortaklığında kurulan Anagold Madencilik’e ait tesiste yaşanan faciaya ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, yedi kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, maden saha görevlisi ve şirkette yönetici olanlar bulunuyor.

2022’deki siyanür sızıntısına rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın kapasite artırımına onay verdiği madende göçük altında kalan yedi işçinin isimleri belli oldu. Emekçilerinin adlarının, Şaban Yılmaz, Kenan Öz, İbrahim Keklik, Adnan Keklik, Hüseyin Kaya, Ramazan Çimen ve Uğur Yıldız olduğu öğrenildi. Bu arada göçük altında kalan yurttaşların yakınları da bölgeye geldi. Maden ocağına giriş çıkışlar güvenlik önlemi altında yapılırken, ocağa gelenler de kimlik kontrolü sonrası içeri alındı. Yoğun yağmur altında süren arama kurtarma çalışmalarını kayıp işçilerin yakınları bölgede kendilerine ayrılan uzak yerden takip etti.

‘BURADA İHMAL Mİ VAR?’ 

Göçük altında kalan kamyon şoförü 25 yaşındaki Uğur Yıldız'ın kayınvalidesi, "Yakınlarımız, ‘Toprak kayması olduğunu’ söyledi. Aradık, ulaşamadık. Telefonu kapalıydı. Çok üzgünüm. 8 senedir burada çalışıyor" dedi. Kayınpederi Hüsnü Çılgın da “İki gündür buradayız. Herhangi bir yetkili ile görüşemedik. Çalışmalar hakkında bilgimiz yok" diye konuştu. Yıldız'ın kuzeni Hüseyin Yıldız, yetkilerinin kendilerine bilgi vermediğini ifade etti. “Hiçbir yetkili ağızdan bilgi alamıyoruz” diyen Yıldız, dikkat çeken bir iddiayı da ortaya attı: “Yakın arkadaşlarıyla görüşme yaptık. Çatlamalar varmış, birkaç gün öncesinden belirtileri varmış. Tabi önlem alındı mı, alınmadı mı, bilmiyoruz. ” 

Facia anına dair yeni görüntüler de ortaya çıktı. Görüntülerde iki kamyonun yığılmanın altında kalmaktan kısa sürede kurtulduğu görülüyor.

‘UZUN SÜRECEK’ İMASI

Denetimsizlik ve kâr hırsı sonucu göz göre göre gelen faciaya dair bakanlardan da açıklamalar yapıldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hacmi 10 milyon metreküp olarak hesaplanan kayan kütlenin saniyede 10 metre hızda hareket ettiğini söyledi. Eski Başbakan Binali Yıldırım da bölgede gazetecilere yaptığı açıklamada, “kayma alanının 300 dönümlük bir alana yayıldığını” aktardı. Yıldırım, bu sözleriyle arama kurtarma çalışmalarının çok uzun sürebileceğini ima etmiş oldu.

Bu arada toprak kaymasının ardından Fırat Nehri'ne siyanür sızıntısı yaşandığı iddia ediliyor.  Anagold Madencilik’in öne sürdüğüne göre, yaşananların atık depolama havuzu ile ilgisi yok. Şirket, "Karasu (Fırat) Nehri’ne herhangi bir siyanür akışı olmamıştır" iddiasında bulundu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da Sabırlı ve Çöpler dereleri ile Fırat Nehri boyunca belirlenmiş noktalardan rutin olarak anlık numuneler alındığını açıkladı. Toprak kayması sırasında akan malzemenin Fırat Nehri'ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne ulaştığı menfezin kapakları kapatılmış durumda. Fakat bunun dışında olası bir siyanür sızıntısına dair ek bir önlemin alınıp alınmadığı bilinmiyor. Yağış ihtimali ise tedirgin ediyor. Facianın yaşandığı yer, Fırat Nehri'ne 350 metre uzaklıkta bulunuyor.  Resmi açıklamalara göre, madende en son denetim, geçen yıl ağustos ayında yapıldı. AKP’nin İBB Başkan Adayı Murat Kurum, bakanlığı döneminde işletmenin 135 kez denetlendiğini söyledi.  Öte yandan Tunceli Valiliği, göçüğün ardından Erzincan’a geçişleri 18 Şubat’a kadar yasakladı. Bu karar sonrasında Erzincan’a gitmek isteyenlerin şehre geçişi engellendi. Hatta gözaltına alınanlar oldu.

∗∗

NASIL GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ?

Erzincan Valiliği, Haziran 2022’de söz konusu madende siyanür taşıyan boru hatlarında meydana gelen bir arıza nedeniyle 20 metreküplük bir sızıntı yaşandığını duyurmuştu. Bunun ardından şirketin faaliyetleri geçici süreliğine durdurulurken 16 milyon 441 bin TL ceza kesilmişti. TMMOB bu madendeki kapasite artışı projesine verilen ÇED Raporu’nun iptal edilmesi için bir dava açmıştı. TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, "ÇED olumlu kararının ve telafisi imkânsız zararlara neden olacağı açık olan kapasite artırımı işleminin iptal edilmesi hayati öneme sahiptir" demişti. Türk Tabipleri Birliği de konuyla ilgili bir açıklama yapmış, "Çöpler Altın Madeni İşletmesi acilen kapatılarak binlerce ton tehlikeli atığın, liç yığınlarının, pasa dağlarının bilimsel yöntemlerle zararsız hale getirilmesi gerek" ifadelerini kullanmıştı. Konu yargıya taşınmış fakat “takipsizlik” kararları verilmişti.

∗∗∗

ELÇİ “KANADA’YA AİT DEĞİL” DEDİ ANCAK…

Kanada Büyükelçisi Kevin Hamilton, Çöpler Altın Madeni'nin “büyük ortağı” SSR Mining'e ilişkin açıklama yaptı. Hamilton, sosyal medya platformu X‘ten yaptığı açıklamada, “Erzincan’daki maden işletmesi Kanada’ya ait değildir” diyerek şirketi sahiplenmese de gerçek farklı. Zira çok uluslu şirketin merkezi ABD‘deki Colorado Denver‘de bulunuyor. İliç’teki madenin yüzde 80’ine sahip şirket, Kanada Şirketler Kanunu‘na da tabi görünüyor. Kanada Toronto’da da bir ofisi bulanan şirketin CEO’su da Kanada vatandaşı. SSR Mining, Türkiye’de Çalık Holding‘in sahibi olduğu Lidya Madencilik’le ortak olarak 21 Eylül 2000 tarihinde Anagold Madencilik Sanayii ve Ticaret A.Ş.’yi kurdu. SSR Mining, 1946 yılından bu yana dünya çapında madencilik alanında faaliyet gösteriyor. Şirket, Artvin‘deki Hod Maden‘in de yüzde 40 hissesinin sahibi. Burada da büyük ortak Çalık Holding. Kanada’da yerleşik SSR Mining’in ABD, Meksika, Peru gibi pek çok ülkede sermaye ortaklıkları bulunuyor.

HİSSELERİ ÇAKILDI

Maden işletmesinin yüzde 80'inin sahibi olan Kanada merkezli şirketinin hisseleri, facianın ardından büyük düşüş yaşadı. New York ve Toronto Borsası'nda işlem gören SSR'ın hisseleri önceki gün itibarıyla yüzde 50'den fazla değer kaybetti. Hisse senetlerinin değer kaybı, şirketin piyasa değerinde 1.3 milyar dolarlık bir düşüşe neden oldu. SSR şirketinin 13 Şubat'ta açıkladığı mali sonuçlara göre, Çöpler Madeni geçen yıl, 221 bin onsa yakın altın üretimi gerçekleştirdi.

Bu arada MAPEG verilerine göre, SSR Mining Türkiye'de madencilikle ilgilenen tek “yabancı” firma değil, Buna göre, Kanada menşeli 17 firmanın, Türkiye’de arama, üretme veya ortaklıklar şeklinde madencilik yatırımı mevcut.