İlginç bir şekilde, Vikingler’in soyundan gelen Danimarka, Finlandiya ve Norveç gibi ülkelerde yaşayanlar, yeryüzünde yön kabiliyeti en yüksek olan insanlar. Tabii bunun nedeni, ekonomik üstünlük de olabilir.

Yön tayin etme ve navigasyon

Bana her zaman kadınların yön bulma becerisi erkeklerinkinden çok daha iyi gelmiştir; ama bunun, elimdeki az sayıdaki örneklemin yanlı olmasından kaynaklanması çok olası. Bilimsel veriler, benim şahsi ve kısıtlı gözlemimden yana değil.


2018 yılında yapılan bir çalışma, aslen demansa yönelik bulgular ararken, insanların yön bulma yeteneklerine yönelik çok ilginç bazı sonuçlar da verdi: Görünen o ki erkekler, yön bulma konusunda kadınlardan ortalamada daha başarılılar. Fakat çalışmanın yazarları, bu üstünlüğün kalıtsal olduğuna inanmıyorlar. Çünkü yön bulma yetisinin ilişkili olduğu parametreleri incelediklerinde, kadın-erkek eşitsizliğiniz daha yüksek olduğu bölgelerde erkeklerin yön bulma becerilerinin kadınlardan daha da üstün olduğunu gördüler. Eşitsizliğin erkekleri yön bulmakta daha iyi yapması pek makul olmadığına göre, söz konusu eşitsizlik nedeniyle kadınların yön bulma konusunda daha kötü olması daha olası gözüküyor. Örneğin kadınların daha çok evde kalması veya ev ekonomisine daha az katılmalarının beklenmesi (dolayısıyla işe gidip gelmeden mahrum kalma), onların yön bulma becerilerinin körelmesine neden olabilir. Özellikle de daha küçük yaşlarda cinsiyetler arası bu farkın daha da ufak ve tespit edilmesi güç olduğu düşünülecek olursa…

İlginç bir şekilde, Vikingler’in soyundan gelen Danimarka, Finlandiya ve Norveç gibi ülkelerde yaşayanlar, yeryüzünde yön kabiliyeti en yüksek olan insanlar. Tabii bunun nedeni, ekonomik üstünlük de olabilir, çünkü ekonomik seviyesi yüksek olan bölgelerde yaşayan insanların yön ve navigasyon kabiliyetinin de daha yüksek olduğu bulundu. Ayrıca yön bulma yetisi, her iki cinsiyette de, 10’lu yaşları tamamladıktan sonra kademeli olarak azalıyor – ki bu da yön bulma yetisine dayalı deneylerin demans araştırmaları için etkili bir araç olmasını sağlıyor.

Doğduğunuz yer önemli

Ama yön bulma becerisini etkileyen tek faktör cinsiyetiniz veya cinsiyet eşitsizliği değil. Doğduğunuz yerin şehir ve bölge planlaması da bunu direkt olarak etkiliyor: Örneğin geçtiğimiz günlerde Nature dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmaya göre, eğer kırsal veya banliyö bir bölgede yaşıyorsanız da sokaklarınız ızgara şeklinde düzgün geometrilerden oluşmuyorsa (veya Avrupa ve Orta Doğu gibi coğrafyalardaki şehirlerde yaygın olduğu gibi, büyük şehrinizin de sokakları paralel geometrilerden oluşmuyorsa), Amerika’daki gibi daha düzenli şehirlerde büyüyenlere göre yön duygunuzun çok daha gelişmiş olması çok olası!

Araştırmacılar, yerleşim planlarının karmaşıklığını ve rastgeleliğini ölçmek için, farklı yerleşim yerlerindeki sokak ağlarının entropisini (düzensizliği) analiz ederek, çalışma katılımcılarının memleketleriyle karşılaştırdı. Memleketi daha düşük entropiye sahip olan (Chicago veya New York gibi sıralı ızgara düzenine sahip) şehirlerde büyüyen insanlar, yol bulma görevlerini tamamlamada daha kötüydü. Prag gibi organik, daha az düzenli sokak düzenine sahip şehirlerden gelenler, kırsal alanlardan gelenlerden daha kötüydü; ama aralarındaki fark çok daha azdı.

Bu aslında oldukça mantıklı: Daha karmaşık bir yol veya patika düzenine sahip bir yerde büyümek, farklı yönlerde birden fazla dönüş yaparken, her seferinde daha fazla cadde ve önemli noktayı hatırlamanızı gerektirebileceğinden, navigasyon becerilerinizin gelişmesine yardımcı olabilir.

Gerçi hepimizin cebinde sürekli olarak internet ve bu internetten gücünü alan navigasyon araçları varken, yön bulma yetisine ne gerek olacağı da tartışılabilir. Çünkü bu uygulamaların gücünü hafife almayın: Yapılan araştırmalar, bir kişinin navigasyon cihazlarına güvenme sıklığı arttıkça, o kişinin yön bulma kabiliyetinin giderek azaldığını gösteriyor. Elbette, yön bulma konusunda daha kötü olan kişiler de GPS araçlarına daha çok güveniyorlar ve bu durum, kısır bir döngü yaratıyor – ki anekdotal bir veri olarak, kendimi buna örnek gösterebilirim. Yön bulmak konusunda berbat olduğum için navigasyon araçlarını çok sık kullanıyorum ve bunları daha çok kullandıkça, yeni bir ortamdaki bina ve yapıların konumunu öğrenmem çok daha uzun sürüyor.

Yön bulma araçları

Buna rağmen, genel olarak yön bulma araçlarının gücü de aşikâr: Sonuçta hem körler gibi vatandaşların daha güvenli bir şekilde yer değiştirmelerini sağlıyor, hem de gitmek istediğimiz yerlere en kısa yoldan, hızlı ve verimli şekilde ulaşabilmemizi sağlıyor. Ayrıca ücretli yollardan veya trafikten kaçınmamızı sağlayabilmeleri de cabası!

Yine de özellikle de insan zihninin yaşla körelmesini anlayabilmek için bu tür navigasyon becerisi araştırmalarını sürdürmek çok önemli: Çünkü mekânsal navigasyon konusundaki kötüleşme, Alzheimer gibi unutkanlığa dayalı hastalıkların erken evrelerinde önemli bir semptomudur. Bilimsel araştırmalar sayesinde edinilen bilgiler, Alzheimer gibi kısıtlayıcı zihin hastalıklarının teşhis ve takibini pekiştirecek araçların geliştirilmesinde hayati bir öneme sahip. Eğer çevremizdeki (özellikle de yaşlı) kişilerin yaş, eğitim düzeyi ve büyüdükleri yer gibi özelliklere dayalı olarak yön bulmak konusunda ne kadar iyi olmaları gerektiğini belirleyebilirsek, zihinsel becerilerinde yaşanan düşüş belirtilerini erken tespit etmek de çok daha kolay olacaktır.