Tarih 30 Eylül 2020, Sağlık Bakanı “Her vaka hasta değildir. Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var ve büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor” dedi. Aylar sonra her gün açıklanan vakaların testleri pozitif çıkan bütün hastaların sayısı değil, yalnızca semptom gösteren hastalar olduğunu ve bu sayının asıl çoğunluğu oluşturduğunu öğrendik.

Tarih 1 Ekim 2020, Sağlık Bakanı’nın açıklamasının hemen sonrasında Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi güncellendi. Rehberde; “Bir sınıfta öğrencilerden herhangi birine Covid-19 pozitif tanısı konulması durumunda; öğretmenin ve öğrencilerin kurallara uygun (?) şekilde maske kullanması halinde, öğrenciler ve öğretmen(ler) temaslı kabul edilir ve eğitim devam eder. Öğretmenin, okul dışında riskli bir teması yoksa pozitif vaka çıkması durumunda tüm öğretmenler temaslı kabul edilir ve maske takmak koşuluyla okula devam eder” ifadeleri yer aldı.

Salgının ilk gününden bugüne tanı konulan kişilerle temaslı olan herkesin karantinaya alınma uygulamasından; 2. 3. 4. 8. ve 12. sınıf öğrencilerinin, mesleki ve teknik Anadolu liseleri, çok programlı Anadolu liseleri, güzel sanatlar, spor liseleri ve mesleki eğitim merkezlerindeki öğrencilerin uygulamalı derslerinin yüz yüze eğitime başlayacağı kararının açıklanmasına saatler kala neden vazgeçildi?

Tanı konulan kişiyle temaslı olma durumunda öğrencilere, öğretmenlere, tüm eğitim emekçilerine ücretsiz test neden yapılmıyor?

Yeterli ve gerekli önlemler alınmadığında okulların açılmasının salgın yayılımını artıracağı bilimsel bir gerçeklik iken bu rehberin uygulanması durumunda salgın yayılımı nasıl önlenecek?

TTB Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala; “Sağlık rehberinde okullarla ilgili yapılan düzenleme Sağlık Bakanlığı’nın temaslı algoritmasına uygun olmayan bir yaklaşımdır. Algoritma; tanı konulan kişiyle temaslı olanların 14 gün karantina altına alınması; bu sırada temaslı kişi hastalıkla ilgili bulgu gösterirse sürüntü örneği alınarak PCR testi yapılması gerekiyor. Temaslı olanlara ilaç tedavisi başlatılması da söz konusu... Sağlık Bakanlığı bir yandan temaslı olanların karantinaya alınması gerektiğini açıklarken, bir yandan da öğrenciler, öğretmenlerle ilgili bir düzenlemeye gidilmemesi anlaşılır gibi değil. Bu haliyle salgının kontrol altına alınması söz konusu olmayabilir” diyor.

Yüz yüze eğitimin başlamadığı, uzaktan eğitimde eşitsizliklerin, sorunların giderilmediği her gün öğrencilerimizin eğitimden kopuşu hızlanıyor. Ancak; bilim insanlarının uyarılarının, bilimsel verilerin referans alınmadığı, okullarda gerekli önlemlerin sağlanmadığı koşullarda dünyada yaşanılan örneklerde salgın yayılımı artıyor, öğrenciler, öğretmenler, eğitim emekçileri karantinaya alınıyor ve okullar tekrar kapanıyor.

Sorumluluk; “Velilerin onay verdiği öğrenciler okula başlayacak” diyerek velilere, eğitime yeterli bütçe ayrılmayarak, gerekli tedbirler alınmayarak öğretmenlere, eğitim emekçilerine bırakılıyor.

Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı tek açıklama ise şu: “Her senaryoya hazırlıklıyız.”

Ziller şimdi de eğitimde “yeni normal” için mi çalıyor?