Manşette gördüğünüz rakam Türkiye’nin sadece 2018 yılında cep telefonu ithalatına verdiği toplam miktar. Bu ne anlama geliyor, bu yıl ve takip eden yıllar nasıl yansımaları olabilir biraz onlardan bahsedelim Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda, cep telefonu ithalatıyla ilgili 2014-2018 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönem rakamları aslında bize pek çok şey anlatıyor. Türkiye’nin en fazla cep […]

1 milyar 966 milyon $

Manşette gördüğünüz rakam Türkiye’nin sadece 2018 yılında cep telefonu ithalatına verdiği toplam miktar. Bu ne anlama geliyor, bu yıl ve takip eden yıllar nasıl yansımaları olabilir biraz onlardan bahsedelim

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda, cep telefonu ithalatıyla ilgili 2014-2018 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönem rakamları aslında bize pek çok şey anlatıyor. Türkiye’nin en fazla cep telefonu ithalatı yaptığı yıl 3 milyar 136 milyon 596 bin dolarla 2015 oldu. O yıl 13 milyon 581 bin 718 cep telefonu ithal edildi. 2014’te yaklaşık 3 milyar dolar, 2016’da 3 milyar 58 milyon dolar ve 2017’de 2 milyar 832 milyon 537 bin dolarlık cep telefonu ithalatı yapıldı.

Cep telefonu ithalatında geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 30’luk düşüş yaşandı. 2018’de 1 milyar 966 milyon dolar ödenen 9 milyon 820 bin 192 cep telefonu Türkiye’ye getirildi. 2017’de ithal edilen cep telefonu sayısı 12 milyon 189 bin 655 olarak kaydedilmiş.

Cep telefonu ithalatının dalgalı bir seyir izlediği 2014-2018 döneminde yurtdışından toplam 61 milyon 602 bin 640 telefon getirildi.

Son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla endüstriyel gücünü hızla artıran Çin, cep telefonu ithalatının en fazla yapıldığı ülke olarak zirvede yer aldı. Çin’i yine Uzakdoğu ülkelerinden Vietnam, Güney Kore ve Tayvan takip etti.

vergiler iki kat mı artacak?

Dünyada da bir gerileme söz konusu ancak Türkiye’deki gerilemenin fazla olmasının sebeplerini konuşmak lazım.

Mobil dünyada bir süredir devam eden, beklentilerin altında gelişen telefonlar, tüketicilerin dikkatini çok çekmemiş olabilir. Bu da tartışılması gereken başka bir konu. Ekonomik olarak vatandaş iyi para kazanmıyorsa doğal olarak para harcamayı kesiyor ya da haklı olarak önceliklerini değiştiriyor. Türkiye’de en büyük daralma sebebi bu diyebiliriz. Üstelik bir Avrupalı, Amerikalıdan çok daha fazla para vermek zorunda olduğumuz düşünülürse (vergiler, döviz kurları) bizim önceliğimiz haliyle mobil cihaz olmuyor.

Geçen hafta çıkan ama kesinliği konusunda bir kanun çıkmayan kötü bir dedikodu oldu. Cep telefonlarından alınan verginin neredeyse iki kat artacağı yönünde yayılan bu dedikodu gerçek olursa, telefon pazarının küçülmesini değil yok olmasını konuşabiliriz.

5G BEKLENİYOR…

Gelelim yeteri kadar değişmediğini, gelişmediğini düşündüğümüz mobil dünyaya. Gelişmeler bir dönem o kadar aşırı hızda gitti ki hep öyle olacak zannettik. Aslında olan tamamen yabancısı olduğumuz ve hakkında hiç bir şey bilmediğimiz mobilite dünyasında ne olsa bizim için büyük bir gelişme oldu. İnsanlığın klasik sıkılganlığı ve doyumsuzluğu ve tüketme iştahı bizi ve üreticileri bu hale getirdi diyebiliriz. Tabi ki doyuma ulaşıldıktan ve bu yeni dünyaya alışmaya başladıktan sonra gelişmeler bize yetmemeye başladı. Bu birinci sebep olabilir.

Bir diğer sebep ise 5G faktörü. O kadar çok şey 5G’nin hayata geçmesini bekliyor ki, üreticiler de harıl harıl bu günlere hazırlanıyorlar. Otonom araçlar, akıllı ötesi evler, onları ve kısmen (şimdilk) bizi yönetecek yapay zekalı asistanların hepsi 5G’nin nimetleriyle çalışmak için bekliyor. Bu markaları biraz daha günü kurtarma, idare edelim, 5G gelince abana abana inovasyonlara devam edebiliriz gibi bir ruh haline sokmuş olabilir.

KAÇAKÇILIK HORTLARSA KÖTÜ

Bu sıkıntılı rölanti sürecinde bence güzel gelişmelerde oldu. Cep telefonlarının kameraları muazzam gelişti. Fotoğraf ve video performansları, ses kaliteleri çok gelişti. Daha uzun pil ömürleri, daha performanslı tıpkı bilgisayarımsı cep telefonları piyasaya çıktı. Belki olması gereken buydu, bunu bilemeyiz ama üreticilerin de tüketiciyle birlikte öğrendiği bir süreç geçirdik diye düşünüyorum.

Türkiye mobil pazarının bir an evvel toparlanması, vergi ve kur dezavantajının bir an önce çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Yoksa gerçekten üreticilerin durumu gittikçe ağırlaşacak. Bir de çok önemli bir detay var ki bence bu devlete de çok zarar verebilir. Malum kaçakçılığı zor azaltabildik. Bitirdiğimiz söylenemez ama iyi mücadele verdiğimizi söyleyebilirim. Kaçakçılık tekrar hortlar ve tüketiciler lisanslı, garantili ürün avantajını kaybederse yine zarar tüketicinin üzerine biner. Bu konu anlayacağınız çok ama çok ciddi. Sadece küçücük bir kaçakçı topluluğu aşırı zenginleşir, ne devlet ne de vatandaş bu işten kârlı çıkar. Senelerce orjinal ürün kullanılması gerektiğini yazdık, çizdik. Zar zor şu seviyeye gelmişken bütün basamakları hızla aşağı inmeyelim. Bu ekosistemin tüm devleri Türkiye ofislerini açmışken, Türk çalışanları global pazarda oynamayı öğrenmişken gerçekten büyük kayıp yaşarız. Neden mi? Nedeni çok basit, kârlılığı düşen, kaçak malların pazarı doldurduğu Türkiye pazarında satışla uğraşmak yerine kaçakla efor harcama derdine düşmek kimsenin istediği bir çalışma alanı değil. Ofislerini kapatırlar, atıyorum Macaristan, Yunanistan gibi bir ülkeye koca Türkiye’yi bağlarlar. Bir nevi pazarımızdan çıkar giderler. Bu tabi ki bu kadar kolay bir olay değil ama gidişat ne kadar kötü olursa bu ihtimal o kadar güçlenir. Bunu da unutmamak lazım.

AYDINLIK BİR TEKNOLOJİK DÖNEM

Neyse biraz karanlık tablo çizsem de aydınlık bir teknolojik döneme girdiğimizden bahsederek yazıyı toparlayalım.

Salı günü Samsung’un en önemli telefonlarından biri olan S10 ailesinin lansmanını yerinde takip etmek için San Fransisko’ya gidiyorum. Bir anlamda sezon açılışı yapılıyor. 2019’un ilk büyük lansmanı Samsung’dan geliyor. Arkasından Barselona’ya geçeceğim. Mobil Dünya Kongresi için koşturacağım. Oradan size mobil dünya ile ilgili en önemli gelişmeleri toparlayıp anında hem haber hem videolarla karşınızda olacağım. O yüzden teknolojiye meraklıysanız alamasak da bilelim diyorsanız sıkı takipte kalmanızı öneririm.

Bir parantez açmalıyım, Samsung için 2019 yılı çok ama çok önemli. Köklü ve güçlü bir üretici olan Samsung bu yıl gerçekten çok agresif ve iddialı ürünler ile karşımızda olacak. Bu konuda da boş konuşmadıklarını, dikkatle takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sebebi Huawei’nin agresif ve iddialı büyümesinin etkisi çok büyük tabi ki. Huawei tarafından baktığımızda da tam gaz gideceği görüntüsü olduğunu söylemeliyim.

***

Rekabet yılı

Harika bir teknolojik rekabet yılı olacak. Günün sonunda kazanan tüketici olacak. En azından dünyada. Rekabetçi rakamları Türkiye’de de sağlayabilirlerse harika olur. O konuda yukarıda yazdıklarımın çözülmesi herkesin iyiliğine olacaktır. Mart ayında da bir lansman daha geliyor ki o da Huawei’nin en önemli modellerinden biri olan P30 serisi. Dediğim gibi sezon açıldı. Son olarak tekrar Samsung’a dönelim oradan S10 ve ailesi, yeni saati, katlanabilir telefonu gibi yepyeni modelleri teknosafari.com platformumuz ve birgun.net üzerinden canlı yayınlar, anlık haberler ilk görselleri takip edebilirsiniz. Aynı hızla Barselona’dan da yayınlar, videolar, haberler gelmeye devam edecek. Orada da Huawei’nin büyük bir lansman yapacağını, ilk katlanabilir cihazını açıklayacağını buradan söylemiş olayım. Bana iyi yolculuklar, bol haberler, bol videolar size de iyi takipler dilerim.