100. yıla acı bir merhaba

Elbette şevkle, coşkuyla, geleceğe yönelik heyecan verici bir anlayışla kutlamak isterdik. Ama öyle bir günde değiliz. Ne şevk ne coşku var içimizde... 

Çünkü; Cumhuriyeti kuranlar, hatta Cumhuriyet fikrini ilk dillendirenler 100. yılda böyle bir dönem hayal etmemişlerdir. 

Bugün; kârlarına kâr katan şirketler Cumhuriyeti benzer reklamlarla kutsayıp vicdanlarını rahatlatıyor. Onların yöneticileri, “Biz ne güzel reklam fikri ürettik de Ata’ya borcumuzu ödedik” diyorlar. 

Bugün; entelijansiya Cumhuriyet fikrini nostaljik bir hayal olarak metaya çevirmiş durumda. 

Bugün; İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde AKP’nin adayı olan Binali Yıldırım’ın danışmanlığı yapanlar Mustafa Kemal övüyor ve hatta onunla ilgili kitaplar yazıp çok satılmasını bekliyor.  

Bugün; “12 Eylül 1980 darbesinde Kenan Evren’in yaptığı her şeyi istisnasız onaylıyorum, insanlara dışkı yedirmek işkence değil” diyenler bilim üstadı olarak el üstünde tutuluyor. 

Bugün; Mustafa Kemal Atatürk’ü çok yanlış anlayan köşe kalpazanları, onun üstüne bir kariyer inşa etti.  

Bugün; Cumhuriyet fikrinin iğdiş edilmesi için çok aydın katlettiler. 100. yılda bir kısmını anmak isterim: Doğan Öz, Abdi İpekçi, Ümit Kaftancıoğlu, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok… 

Bugün; Türkiye’de gençler KYK asansörlerinde ölüyor, bir kap yemek yiyemediği için intihar ediyor. 

Bugün; Türkiye’de yurttaşların açlığı ile dalga geçen sözde muhalif sosyal medya canavarları türedi.  

Bugün; Türkiye’nin emek, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde başat rol oynamış Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya gibi figürler değersizleştirilmeye çalışıyor. 

Bugün; kendisine Atatürkçüyüm diyen şarlatanlar “Hâkimiyet bilâ kaydü şart milletindir” sözünü unutmuş durumda.  

Bugün; Cumhuriyeti kuran parti ve onun liderliği, sağa çeke çeke rüzgar gülü oldu.  

Biz “Neyi, nasıl ve şekilde kuracağız?” sorusu cevapsız.  

Bugün; Cumhuriyet fikrini savunanlar; Uğur Dündar’ından Yılmaz Özdil’ine, Celal Şengör’ünden İlber Ortaylı’sına, Oğuzhan Uğur’undan Soner Yalçın’ına dek Kenan Evren Atatürkçülüğünün mahsulünde yetişmişlerin manipülasyonu içinde. 

Bugün; sokakta laik, demokratik Cumhuriyet için mücadele edenler terörist olarak adlandırılıyor.  

Bugün; “Cümhuriyeti biz böyle kazandık” pankartını açanlar dahi terörist olarak yaftalanmaya namzet.  

Tam da oradan, tam da o pankartı tutanların iradesiyle 100. yılda Cumhuriyeti savunacağız.