Gördüğünüz gibi başlık bir sosyal medya etiketi şeklinde. Konumuz tam da bununla alakalı. Yalan haber, sosyal medya üzerinden yayılan olumlu olumsuz yanlış haberler, içerikler toplumu olumsuz anlamda çok fazla etkilemekte. Bu sadece ülkemizde değil tüm dünyada da maalesef böyle. Yalan, yanlış haber normal haberlere oranla %70 daha hızla yayılıyor ve paylaşılıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi, teyit.org, Doğruluk Payı ve Meta çok faydalı ve büyük bir ihtiyaç olan doğru habere ulaşmak, yanlış haberin yayılmasını engellemek için bir eğitim serisi başlattı.

Meta ilk örneğini Londra’da yaptığı eğitimin ikinci ayağı için Datça’daydı. İstanbul Bilgi Üniversitesi iletişim bölümünden eğitmenler ile birlikte 10 gün sürecek bir çalışmaya başladılar. Datça Belediyesi ile işbirliği yaparak Meta Cafe’yi hayata geçirdiler. Buradan hepsini kutluyorum. Datça Belediyesi’nin girişimci ve hızlı karar veren yapısını ayrıca takdir ediyorum. Başka belediyelerin de Meta ile ve Datça Belediyesi ile temasa geçtiğini ve kendi şehirlerinde de bu eğitimlerin verilmesini istediğini duydum. Yayılarak çoğalması gereken önemli bir eğitim.

Meta ve Datça Belediyesi yetkilileriyle neden Datça’nın seçildiğini sordum. Datça’nın yaş ortalamasının biraz yüksek olduğunu ve yalan haberlere karşı daha fazla risk altında olduklarının düşündüklerinden özellikle 65 yaş üzerinin bu eğitimleri alarak kendilerini ve çevrelerini daha rahat korumaları için öğrenmeleri gerektiğini söylediler. Bir anlamda pilot bölge seçilmiş diyebiliriz.

Yazılarımı takip edenler bilir, uzun zamandır aslında dezenformasyon konusunda eğitimlerin çok küçük yaşta başlaması gerektiğini yazıyorum. Hatta yeni anne baba olmuş olanların medya okuryazarlığı ve dijital dünyanın güncel dinamikleri konularında sık sık güncellenmesi, çocuklarına eğitimleri ilk başta evlerde vermeye başlamaları gerektiğini düşünüyorum. Tamamlayıcı eğitim olarak kesinlikle okulda da ders müfredatında olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum ve bunu uzun zamandır gündemde tutmaya çalışıyorum.

Ben yazmaktan sıkılmam, özellikle ülkemizin şu aralar içinde bulunduğu kaotik ortamı fırsata çevirmeye çalışan kötü niyetli insanların sayısı bir hayli fazla. Buna iyi niyetli ama paylaştığı içeriği sorgulamayanlar eklendiğinde tablo korkunç bir hal almakta. Marmaris’te orman yangını çıktığında animasyonla hazırlanmış yanan geyik görüntüsünü paylaşıldığında saniyeler içerisinde milyonlarca kişiye eriştiğini hepimiz hatırlıyoruz. Herkes galeyana gelip bu görsel efektle hazırlanmış görüntüyü gerçekmiş gibi paylaşarak gündemi yanlış yöne çekebiliyor. Salgın zamanında yine hepiniz hatırlarsanız WhatsApp üzerinden dönen ses kayıtları paylaşılıyordu. Eltimin dünürü şu hastanede çalışıyor, aşı olanlar kalp krizi geçiriyormuş, yoğun bakım bu hastalarla doluymuş aman aşı olmayın! gibi ses kayıtları dolaşıma sokulduğunda saniyeler içerisinde milyonlarca insan bu kayıtları dinleyerek etkilenmiş daha da kötüsü onlarda paylaşarak bu yanlış bilginin katlanarak daha çok insana ulaşmasına katkıda bulunmuşlardı.

Üzülerek söylemem gerekirse durum hala aynı. Yanlış bilgi bilinçli, bilinçsiz bir şekilde hala aynı şekilde yayılmaya devam ediyor. Burada hepimize sorumluluk düşmekte. Yalan habere alet olmamamız gerekmekte.

Burada yapılacak şey çok basit. Aslında biz gazeteciler ne yapıyorsak sizlerde aynısını yapmak zorundasınız. Her “gazeteciyi” kastetmiyorum tabii ki! Madem dijital dünya ile sosyal medya kullanımı ile herkes birer haberci, içerik üreticisi oldu paylaştıklarımızdan da sorumlu olmak durumundayız. Sorgulamak, haberin doğruluğu için bilgi kaynaklarına ulaşmak, tarafları dinlemek ve önünüze düşen ya da paylaşmayı planladığınız içeriği ince eleyip sık dokumak zorundasınız. Tabii ki gazeteci olmadığınız için taraflardan görüş almak gibi bir durumunuz yok ancak en azından sosyal medyada “onaylı” hesapların paylaşımlarını kontrol etmeli, onlarda aynı içerik nasıl paylaşılmış kontrol etmelisiniz. Güvendiğiniz gazeteci, içerik üreticilerini ve farklı kaynakları tarayarak kendinizce bir sonuç çıkartmak zorundasınız. Her önünüze geleni sorgulamadan, detaylı incelemeden paylaşmanız sizi de sorumlu tutacaktır bilincinde olmalısınız.

İşte Meta, Bilgi Üniversitesi, teyit.org ve Doğruluk Payı bu konuda sizi temel bilgilerle donatacak harika bir proje yapıyorlar. İsmail Küçükkaya’nın sunumuyla hazırlanan videolar ile çok basit ama akılda kalır şekilde tasarlanmış bu eğitimleri herkesin almasını tavsiye ederim. Paylaştığım QR kodunu telefonunuza okutup, WhatsApp üzerinden direk eğitimlere başlayabilirsiniz. Eğitimler tamamen ücretsiz.