Daha canlı müzik sezonu tam açılmadan konser yasakları dört bir yandan birbiri ardına gelmeye başladı. AKP’li belediye başkanları, valiler ‘milli irade’ yasaklamaları için adeta birbirleriyle yarışıyorlar.

Acil ‘milli irade’ sanatçısı aranıyor

Yılan Nil Nehri’nde yüzüyormuş. Arkasında da küçük bir timsah yavrusu yılanın kuyruğundan küçük küçük ısırıklar alıyormuş. Yılan önce aldırmamış ama dönüp bir bakmış timsah yavrusu gittikçe yaklaşıyor. "Ne oluyor be kısalıyormuyuz" demiş.

Evet kısalıyoruz. Bu gerici zihniyet her geçen gün daha da karartıyor, kısaltıyor aydınlık günlerimizi. Daha canlı müzik sezonu tam açılmamışken, konserlerden önce yasaklamalar başladı. Hem de dört bir yandan. Valilikler, yerel yönetimler işbaşında... Ama en önemlisi iktidara oy veren seçmen baskısı nedeniyle yasaklanan konserler.

Geçen hafta bir ödül töreni ardından yaptığı konuşma yüzünden tepki çeken Melek Mosso’nun konserinin iptal edilmemesi, bunun üstüne Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı’nın konser sonrası  Mosso’nun elini öpmesi ve de twitter üzerinden AKP’li seçmenin tepkisiyle AKP’li Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’in görevden alınması.

Ardından konser vereceği haftalar öncesinden belli olan Hüseyin Turan’ın 1. Bursa Festivali kapsamında vereceği konserin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın talimatıyla iptali. Hem de bu değerli yorumcudan söz ederken Hüseyin Turan isimli sanatçı diyerek kendince aşağılaması. Gerekçe olarak da "toplumumuzu ayrıştırıcı, değerlerimize saygısızlık"ı göstererek. Ardından Melike Şahin konseri de aynı nedenle. Mabel Matiz de benzer nedenlerle. Ben aslında çok kızgın ve üzgündüm ama neyse ki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı bir açıklamasıyla yüreğime su serpti. Allah razı olsun. Ne mi dedi. Sıkı durun. "Kültür sanat çalışmalarımızda milli iradeye ve toplumun değerlerine saygı gösteren sanatçılarla yolumuza devam edeceğimizi bir kez daha belirtmek isterim." Ohh be sen çok yaşa başkan. Nasıl rahatladım anlatamam. Ben de 40 senedir

müzisyenim -gerçekten lafın gelişi değil- hep bu sanatçıları arıyordum. İyi ki sizin başkanlık dönemininize denk gelmişim. Yoksa bu arayışım bir ömür boyu sürecekti. Siz daha iyi bilirsiniz ama benim beklentim -eminim siz de aynı fikirdesinizdir- şu, 'milli irade' ve 'toplumun değerleri'ne saygı gösteren sanatçılardan.

Kadın sanatçılardan başlayalım mesela.

1-Kadın sanatçı denmemeli. Bayan ya da hanım sanatçı uygun görülmelidir.

2-Hanım sanatçılar mümkünse ruj ve oje sürmemeli. sürerlerse de pastel tonları tercih etmelidirler.

3-Giyecekleri etek dizin en az 4 parmak altında olmalı, çoraplar koyu renk, pantolon ise akıldan bile geçirilmemelidir.

4-Gözlere far çekilmemeli, allıktan zinhar kaçınılmalıdır.

5-Solist bile olsalar mutlaka erkeklerin arkasında şarkılarını terennüm eylemelidirler. Şarkı söylerken erkeklerin tahrik olmaması için ağızlarını fazla açmamalı ve fazla tiz notalara çıkmamalıdırlar.

6-Kuliste beklerken bile bacak bacak üstüne atmamalı kendilerine soru sorulmadan lafa girmemelidirler. Ayrıca kuliste yalnızca teyze, hala, görümce, kız kardeş, anne, abla gibi hemcinsleri bulunmalıdır.

7-Şarkı sözlerine azami dikkat edilmeli, sevgilim yerine yarim, aşkım yerine beyim, flört yerine sevdiceğim gibi daha maneviyatı yüksek kelimeler seçmelidirler.

8-Konser bitiminde eş, baba, ağabey, dayı, amca eşliğinde kimseye görünmeden haneye vasıl olup ballı sütlerini içip, perdeleri sıkı sıkı kapatıp uykuya dalmalıdırlar.

Erkeklere gelince;

1-Erkek adında sıkıntı yok ama başına Kahraman, Muzaffer, Fatih, Reis gibi eklemeler gelirse başarının daha da artacağına şüphe yoktur.

2-Afişlerde mutlaka yan profilden yukarı doğru bakılmalı, eğer eller görülecekse ya Rabia işareti stilize edilmeli ya da oltu taşından bir tesbih imamesi mutlaka kadraja girmelidir.

3-Her alkış sonunda futbolcuların gol sonrası yaptıkları gibi eller açılıp gökyüzüne bakılmalı, nihayetinde avuç içiyle göğse bir kaç kez vurularak vakur bir sevinç sergilenmelidir.

4-Şarkı sözlerinde mutlaka devlet, beka, millet, bayrak, ezan, şuur, namus kelimelerine yer verilmelidir.

5-Şarkılar dimdik, ayakta ve hiç bir yanlış anlamaya, bir cinsel imaya mahal vermeyecek şekilde hareket etmeden söylenmelidir.

6-Kulislerde duvar halısı, nargile, çay, ayran, enerji içeceği, ayak havlusu, hurma, ısıtıcı, pudra şekeri bulunmalıdır.

7-Dar paça ve ayak bileklerinin mutlaka görüneceği bir pantolon giyilmeli. Bu kombin bir yelek ya da alakasız renkte bir ceketle tamamlanmalıdır.

8-Konser sonrası lüks siyah arabalarla nerelere gidildiği ve ne yapıldığı bilinmemelidir.

Alinur Başkanım benden daha iyi bilir ama benim ilk aklıma gelenler bunlar. Bu kadar da iyiliğimiz olsun Yeşil Bursa’ya…