CHP’nin yeni yönetiminin yerel seçimlerde İYİ Parti ile iş birliği girişimi olumsuz sonuçlandı. 

Mayıs seçimlerinde Altılı Masa denemesinin çok ağır seçim başarısızlığını yaşamış ve topluma yaşatmış olanlar için bu sonuç bir bakıma kaçınılmazdı. CHP yönetimi yeniydi; seçim iş birlikleri konusunda yeni Meclis’te temsil edilen diğer partilere açılarak yeni başlangıç yapabilirdi; doğrusu, yapmalıydı. 

Öyle görülüyor ki “seçim iş birlikleri”  genel başkanlar eliyle değil, yerel düzlemde “adaylar ile” gerçekleşebilecek. 

Vurgulamak gerekir ki, yeni CHP yönetimi yaşadığı işbirliği olumsuzluğunu,  “Cumhuriyet’in değerleri ile sol düşünceyi özümsediğini düşünce ve eylemleriyle kanıtlamış olan” adaylarla aşabilir; doğrusu, aşmalıdır.  

Bunu tamamlayıcı bir etken olarak,  seçimler,  uygulamakta olduğu ekonomi politikalarıyla toplumun emekçi ve yoksul kesimlerini daha çok açlığa, yoksulluğa ve işsizliğe sürüklemiş olan AKP iktidarının adaylarının karşısına “toplumsal belediyeciliği öne çıkaran” bunu, somut çözüm önerileriyle seçmene sunan adaylar ile kazanılabilir.   

CHP, eğer başarılı olmak istiyorsa  -ki bu yalnız parti için değil, bir ulusal zorunluluktur- ayağına gelen bu tarihsel olanağı mutlaka doğru değerlendirmelidir. 

Yerel seçimler, AKP’nin bitmeyen, tersine Haziran 2023 seçimlerinden sonra giderek artan Cumhuriyet’in değerlerini yok etme girişimlerini hiç olmazsa “durdurucu” ve “caydırıcı” bir sonuç vermelidir. Bu da yalnız ve ancak planlı bir yaklaşımla “güçlü aday” olgusuna önem vermekle gerçekleşir. 

Aday niteliği konusunu seçim bölgemden başlayarak birkaç yazıyla ele alacağım. 

ÇANKAYA’YA NEDEN CANDAN? 

TMMOB-Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Cumhuriyet’in kadınlara seçme hakkının tanındığı 5 Aralık günü Çankaya Belediye Başkanlığı için CHP’ye başvurdu. 

Candan’ın aday gösterilmesi için çok sayıda nesnel neden var.  

Çevresindeki Cumhuriyet karşıtı yapılaşmanın durdurulması ve korunması için çalıştığı Anıtkabir’i ziyaret eden Candan, orada yaptığı adaylık açıklamasında şöyle diyor: 

“Cumhuriyet’in değerlerini, mekânlarını, Atatürk Orman Çiftliği’ni savunurken zorlu yollardan geçtik. Açlıkla sınandık, işsizlikle sınandık, cezalarla sınandık, yaşamlarımızla sınandık. Ödediğimiz her bedel Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının bize bir vatan emanet etmek için yaptıklarının yanında bir su damlasıydı.” 

“Yaptıkları yapacaklarının güvencesidir” denilebilecek olan Candan, başta Atatürk Orman Çiftliği -AOÇ olmak üzere,  “Cumhuriyet’in Başkenti” Ankara’nın “fiziksel varlıklarının” korunması için yıllardır, her olanağı kullanarak çalışma arkadaşlarıyla birlikte büyük uğraş veriyor. Yine Cumhuriyet’in Başkentinin örnek sosyal konut girişimi olan Saraçoğlu Mahallesi’ne yapılan el koyma girişimlerine karşı çıkıyor. Bu amaçlarla sayısız davalar açmış bulunuyor; kamu kurumları ve ilgili bakanlar dahil çalmadık kapı bırakmıyor. 

Devlet memurluğundan uzaklaştırılması, çevresi tarafından “Mustafa Kemal’in Memuru” olarak karşılanan Candan, başarılarla dolu, kanıtlanmış bir kimlikle, büyük “deneyim ve birikimle”  aday oluyor.  

Candan’ın aday olması için çok önemli bir “güncel neden”  de var. 

Son girişimleriyle AKP iktidarının kentsel dönüşüme ayrı bir önem vereceği görülüyor. Bu çerçevede iktidarın, Kentsel Dönüşüm Kanunu’nda yaptığı son değişikliklerin içeriğinin, “Rezerv Alanı” uygulamasıyla “özel mülkiyeti ortadan kaldıracak nitelikte” olduğu öne sürülüyor. Bu yeni düzenlemeye ve AKP’nin kentleşme ve imar ile ilgili diğer olası hukuk dışı uygulamalarının karşısına konunun en önde gelen uzmanı ile çıkılması, yalnız Çankaya için değil, tüm ülke için de büyük önem taşıyor.  

ÖRNEK OLABİLİR 

Ankara’da Cumhuriyet’in değerleri fiziksel olarak da çok aşındırıldı. Bu gidişe de olabildiğince güçlü bir biçimde karşı çıkılması gerekiyor. 

Cumhuriyet’in simgesi Çankaya’da  “halkla birlikte yönetim anlayışı” ve “toplumcu belediyecilik” bağlamında aday adayı Candan şöyle diyor: “Kamusal alanlar, yayalaştırılmış sokaklar, parklar, ucuz kiralık konutlar, öğrenci yurtları, gündüz bakımevleri, çalışanlara lojman, fabrikalarla üreteceğiz, çoğalacağız.” 

Çankaya, Candan ile Cumhuriyet’in değerlerini katılımcı ve toplumcu belediyecilik uygulamasıyla birleştirerek taçlandırmanın, Cumhuriyet’in II. yüzyılına aktarılan eşsiz bir örneği olabilir. 

CHP, yönetimi ve üyeleriyle, Çankaya’da Candan olanağını değerlendirecek kadar akıllı olmalıdır!